Zerreden,Arz’a kadar her şeyi yaratan Yüce Allah elbette yarattıklarıyla alakalı tasarrufa da sahiptir.Kimi hangi cinsten yaratacağına karar verirken yarattıklarına hangi vasıfları yükleyeceği de yine kendi muradı çerçevesinde geçekleşmektedir.
İnsanoğlu için en önemli paye Allah tarafından insan vasfıyla yaratılmış olmasıdır.Nitekim insan,tüm yaratılmışların en şereflisidir.Yani eşref-i mahlukattır.İnsan olarak yaratılmak her şeyden evvel Allah’ın bizim üzerimizde ki en büyük rahmet tecellisidir.Çünkü O’nun katında insan,muhatap olunan varlık anlamına gelmektedir.Çünkü bütün dini emirler ve ahiret yurdun da ki bütün nimetler insanoğlu içindir.Tasavvuf büyükleri tüm hayvanatın ve nebavatın da Allah’ı zikrettiğini söyler.Ama yaptıkları bu zikir, kendilerine cennete girme hakkı vermez.Çünkü cennetin tek konukları insanlardır.Bu çerçeveden hareketle Hz.Mevla’nın bizi insan olarak yaratması şükretmemiz gereken en önemli nimetlerindendir.Zira Allah bizi beham(hayvan) olarak da yaratabilirdi.Kimsenin de hesap sorma hakkı olmazdı.
İnsan olarak yaratılan bizler O’nun kararıyla belirlenen anne ve babalara,ırklara,şehirlere ve fiziki yapılara sahip olarak dünyaya geldik.Hiç kimse ısmarlama şartlarda dünyaya gelmemiştir.Bazılarımız sarışın,bazılarımız ela gözlü,bazılarımız ise fiziken engelli olarak dünyaya gönderildik.Yada bir hastalık vesilesi ile engelli durumuna düştük.Bütün bunlar da İlah-i karar esas olmuştur.Zira beğenmemek yada red etmek Yaradan’ın muradına isyan etmektir.Yine engelli olmak Allah katında bir dejavantaj değil,bilakis tevekkül edip,sabır gösterildiğinde çok büyük nimetlere kapı açacak da bir vesiledir.
İslam alimleri Yüce Rahman’ın bir kuluna değer verirken onun ne fizikine ne servetine,şöhretine nede soyuna bakmayacağını sadece kişinin takvasına(Allah’a yakınlığına)bakacağını ifade eder.Yüce yaratıcının bile fiziki yapılarımıza göre muamele etmeyeceği gerçeği engelli kardeşlerimizin sosyal hayatlarında da tezahür etmelidir.Yani fiziken engelli kardeşlerimiz sosyal hayat içerisinde ki tüm haklardan yararlanmalı ve kendilerinde ki bu durum bir eksik gibi değerlendirilmemelidir.
Bugün Türkiye’de ortalama 8 milyon civarında engelli kardeşimiz yaşamaktadır.Bunların hiçbiri kendilerini önemsiz hissetmemesi gerektiği gibi devlet ve toplum tarafından da önemsiz görülmemelidir.Bu anlamda devletimiz gereken ihtimamı göstermekle yetinmeyip engellilerle alakalı önemli çalışmalar yapmaktadır.Bununla beraber Yalova Belediyesi’de engelli kardeşlerimiz için önemli çalışmalar yapmaktadır.Sosyal hayata intibakları başta olmak üzere sosyal haklarının kullanılmasına kadar önemli gayretler gösterilmektedir.Kaldırım düzenlemeleri bu çalışmaların en önemlilerinden biridir.Bu anlamda başta Yeni Yaşam Engelliler Derneği olmak üzere şehrimizde faaliyet gösteren ve engelli kardeşlerimize hizmeti kendine şiar edinen tüm sivil toplum kuruluşları da takidir-e şayan çalışmalar yürütmektedir.
İnsan olmak için sadece suret olarak insan olmamız yeterli değildir.Taşıdığı değerler açısından birçok engeli olan,merhameti,hoşgörüsü,cömertlik ve mütevaziliği,vefası,eminliği olmayan biri gerçek engellidir.Bu kıymetlerle yaşamamak,tüm hayatı nefsin emirlerine göre tanzim etmek insanı en büyük engelin duvarına toslatacaktır.Gerçek engellilerde bunlar olacaktır.