Yalova Gazetesi, Kent Konseyi ile ortaklaşa düzenlediği "Videolu Köşe" serisini devam ettiriyor. Kent Konseyi'ne bağlı Kadın Meclisi, Gençlik Meclisi ve Engelli Meclisi'nden önemli isimler çeşitli konularda vatadanşları Yalova Gazetesi ile birlikte bilinçlendiriyor. Engelli Konseyi Başkanı Hüseyin Özdemir, geçtiğimiz hafta farkındalık günü olarak da kutlanan Cerebral Palsi hakkında konuştu.
"Çocuklar evlerinden çıkartılamıyor, aileler topluma karışamıyordu"
Konuşmasına başlayan Başkan Özdemir, "Merhabalar... Ben Hüseyin Özdemir. Yalova Kent Konseyi Engelli Meclisi Başkanıyım. Bugünkü konumuz geçtiğimiz hafta farkındalık günü olarak kutlanan 6 Ekim Dünya Cerebral Palsi Farkındalık Günü üzerine konuşacağız. Cerebral Palsi hastalığı olan bireylerin çektiği sıkıntılar üzerine konuşacağız. Öncelikle Cerebral Palsi'yi tanımlamak isterim; Cerebral Pasli'nin Türkçeleştirilmiş hali beyin hasarı demektir. Bireylerin doğumdan önce, doğum esnasında, doğumdan sonra travmatik olarak ya da hastalıklara bağlı olarak beyninin bazı bölgelerinde, özellikle hareket alanında meydana gelen hasarlardır. Çocukluktan ele alacak olursak Cerebral Palsi'li bireyler hayatlarının her aşamasında farklı zorluklar yaşarlar. Bebekliklerinde yutma problemi yaşayabilirler, kaslarının kasılması dediğimiz... Bunun tıbbi adı "spastisite"dır. Bu konuda çok ciddi sıkıntı yaşarlar, sonrasında bu omurga eğriliklerine, skolyoz'a dönüşebilir ve diğer organları da tehtit edecek boyutlara ulaşabilir. Burada hem Cerebral Palsi'li bireyler hem de onlardan sorumlu olan aileler hayatları boyunca belli dönemlerde sıkıntılar çekmektedir. Biz birçok alanda bu sıkıntıların farkındayız. Nedir? En başta sağlık, ulaşım, erişilebilirlik, bunun yanında eğitim ve diğer faaliyetlerde birçok sıkıntı çekmektedirler. Toplumsal açısından baktığımızda, toplum açısından kabullenilme noktasında, özellikle çocukluk dönemlerinde aileler çok sıkıntı çekmektedir. Nedir? Tekerlekli sandalye ya da puset ile bir parka gittiği zaman, orada sanki çocuk çok farklı yerden gelmiş gibi, uzaydan gelmiş gibi bakışların üzerine toplanması aileleri ciddi manada rahatsız etmekte, çocukları doğal mobing ortasında bırakmakta ve buna bağlı olarak da aileler ve çocuklarda içe kapanıyor. Bundan 20 sene öncesine gidelim. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Bu çocuklarımız evlerden çıkartılamıyor, aileler topluma karışmaktan çekiniyordu. Bu çocuklarla beraber görünmekten... Ya da yetişkin Serebral Palsi'li hastası olanlar çoğunlukla dışarıya çıkmaktan çekiniyorlardı. Günümüze geldiğimizde bunu kısmen aştığımızı söyleyebiliriz. Bu noktada devlet politikalarının etkisi var. İlgili STK'ların, üniversitelerin, okulların... Ama geldiğimiz nokta yeterli midir diyecek olursak, hayır yeterli değildir. Bu insanların birçok noktada hayatını kolaylaştırmamız gerekmektedir. Eğitimde, sağlıkta, erişilebilirlikte, kültürde, sanatta... Aklınıza gelebilecek normal insanların olduğu her yerde... Evet, Cerebral Palsi bir hastalıktır, bir farklılıktır ama bizim bu farklılığın farkında olmamız gerekmektedir. Sadece yılda bir kere 6 Ekimde hatırlamak değil, Yılın her gününde mutlaka bu insanların varlığını kabul etmek... Çünkü ciddi bir oran var. Çocukluktan yetişkinliğe kadar her yaş grubunda Cerelbral Palsi'li bireyler var. Onların hayatlarını kolaylaştırmak için ilk başta farkında olacağız. Sonrasında da gerek karar alıcı mekanizmalar, ilgili bakanlıklar, belediyeler, STK'lar, valilikler, özel sektör ve bütün kamuoyunu içine katarak bu bireylerin hayatlarını kolaylaştırmaya devam edilecek. Umuyoruz ki bundan sonra hayat onlar için daha da kolaylaşmış olur ve daha farkında bir toplum yaratmış oluruz.
Kameraman/Duygu Saral
Konuşmacı/Hüseyin Özdemir