Yalova Gazetesi, birbirinden farklı ve merak edilen konuları Videolu Köşe’sine taşımaya tüm hızıyla devam ediyor. Alanında uzman kişilerle görüşmeler gerçekleştirdiğimiz serimizin Ruh Sağlığı Bölümü’nde yeni bir ismi ağırladık. Bağlarbaşı Mahallesi Şehit Ömer Faydalı Caddesi'nde hizmet veren Mono Psikoloji & Akademi’nin danışmanlarından olan Klinik Psikolog Betül Begüm Yalçın, sizinle buluştuğu ilk haftada “Bağımlılık” konusunu ela aldı.
“Bağımlılar yeni yaşam planı oluşturmalı”
Bağımlılık hakkında bilgi veren Yalçın, “Bir maddenin yaşamı olumsuz etkilemesine rağmen kişinin kullanmaya başladıktan sonra kullanmayı durduramamasına bağımlılık denir” dedi. Bir insanın bağımlı hale gelmesinde çevre faktörünün önemli bir etkisinin olduğunu vurgulayan Yalçın, “İnsanlar, bağımlı oldukları maddeyi kullanan insanlarla zaman geçirdiklerinde ve bunu merak ettiklerinde kişiler bağımlılığa daha fazla çekilebiliyorlar. Bu yüzden biz tedavi sürecinde bu ortamlarını değiştirmelerini istiyoruz ve yeni bir yaşam plan oluşturmaları çok önemli” ifadelerini kullandı.
“Kişi bağımlı olmaktan vazgeçmek istemiyorsa yapabilecek bir şey kalmıyor”
İlişki bağımlılığı gibi bağımlılık türlerinin de olduğunu söyleyen Yalçın, “Fakat biz bunu ilişki problemleri üzerinden çalışıyoruz. Teknoloji bağımlılığı, sigara bağımlılığı, alkol bağımlılığı gibi bağımlılıklar daha çok bizim uzmanlık alanımıza giriyor” şeklinde konuştu. Bağımlılığın kronik bir beyin hastalığı olduğunu açıklayan Yalçın, “Kişi bazen bize geliyor ve “ben bağımlı değilim, 1 haftadır kullanmıyorum ve bıraktım” diyor. Bu cümleler kişinin özgüven seviyesinin artmasına ve tekrar bir kaymanın yaşanmasına sebep olabiliyor. Biz o noktada danışana şu noktayı hatırlatıyoruz; Bağımlılık devam eden bir süreç ve o gibi ortamlardan uzak durması gerekli. Bazen çevresindeki insanlar veya aileleri zorla getirebiliyorlar. Bu tedavide bizimle iş birliğini engelleyen bir durum… Biz mümkün olduğunca motivasyonel teknikler uygulayarak bağımlılığın ne kadar zararlı olduğunu hatırlatarak bu sürece devam etmeye çalışıyoruz. Ancak kişi bağımlı olmaktan vazgeçmek istemiyorsa bizim yapabileceğimiz bir şey kalmıyor” dedi.
“Bağımlı olduklarını söyleyemedikleri ortam bağımlı olduklarını unutturuyor”
Bağımlılık tedavisi konusunda grup terapisinin önemine değinen Yalçın, “Çalıştığım yerlerde, 23 senedir alkol kullanmayan ama her hafta grup terapisine gelenler vardı. Bu insanlar “ben temizim, hala kayma yaşamadım” demek için geliyorlar. Grup terapisi çok kıymetli bir şey. Çünkü bağımlı olan kişileri bir arada tutup, onların kendilerini anlatması, terapist olarak orada durmamız, kendilerini ne kadar açmaları gerektiği konusunda yardımcı olmamız çok kıymetli oluyor. Bazen bağımlı kişiler birbirlerine örnekte olabiliyor. Bazen bu bağımlı bireyler dışarıda yargılanabiliyorlar. Bağımlı olduklarını söyleyemedikleri bir ortam var ve bu bağımlılığı unutturan bir şey. Kişi bağımlı olduğunu hatırlamalı ve ona göre yaşamalı” ifadelerini kullandı. Bağımlılığın ömür boyu devam eden bir hastalık olduğunu belirten Yalçın, “Kişi eğer bağımlıysa terapiye devam etmesi gerek. Kişinin bağımlı olduğunu kabul etmesi ve buna göre yaşam planı oluşturması çok kıymetli” dedi.