Sıfır atık konusunda herkesi bilinçlendirmeye davet eden Arzu Demir, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.
Sıfır atığın bir geri dönüşüm projesi olmadığını aksine doğa dostu bir yaşam felsefesi olduğunun altını çizen Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu haftaki konumuz sıfır atık. Sıfır atık diyince herkesin az çok kafasında bir şeyler beliriyor. Bende sıfır atıkçıyım. Bende sıfır atığı biliyorum. En ufağından, en büyüğüne kadar herkesin kafasında bazı fikirler var. TEMA Vakfı'na göre sıfır atık nedir?
Doğal varlıkların korunmasına nasıl katkı sağlarım? Ben bu konuda neler yapabilirim? bir gün sabah yatak kalktığınızdan itibaren neler yaptığınızı düşünmenizi istiyorum. Yataktan kalktınız, elektrik düğmesine bastınız. Banyoya gittiniz. Musluğu açtınız, elinizi yüzünüzü yıkamaya, dişlerinizi fırçalamaya başladınız. Suyu hem tüketmeye, enerji kullanarak santralleri hem çalıştırmaya hem de aynı zamanda kirletmeye başladınız. Bunu evden çıktıktan sonra aracınıza binip ya da bisikletinize binerek iş yerinize okulunuza gittiğinizi hesaplayın. Gün içerisindeki yemeklerinizi hesaplayın, faaliyetlerinizi düşünün. Kısacası ego kutucuğundan çıkıp eko kutucuğuna doğru ilerlememiz gerektiğinden bahsediyorum. Sıfır atık tam olarak bu. Ürettiğimiz atıkların kullandığımız materyallerin
miktarına, etkilerine, kirliliklerini azaltan, tüm kaynakların korunmasını, yeniden kazandırılmasını, yakılmasını veya toprağa gömülmesini engelleyen, minimize eden ürünlerin ve sistemlerin tasarlanmasına, işletilmesine "sıfır atık" denir. Sıfır atık asla bir geri dönüşüm projesi değil. Atık çıkartmamak atıkları azaltmak üstüne kurulmuş doğa dostu bir yaşam felsefesi demektir."
TEMA Vakfı'nın beş basamaklı ters üçgeninden bahseden Demir, "Biz buna 5D üçgeni diyoruz. Düşün, gerekli değilse tüketme. Daha az tüket,değerlendir, yeniden kullan. Değiştir, farklı amaçla kullan. Dönüştür, doğa kazansın. Etiket okumanızı istiyorum. Ya da pazarlarda, marketlerde tüketebileceğimizden daha fazlasının alışveriş yaptığını hepimiz biliyoruz. Hepimiz kendi kendimize bu soruyu sormamız lazım. Mağazalardan alışveriş yaparken bir kullandığımız kıyafeti ihtiyacımızdan fazla miktarda ve adette almamamız gerekiyor. Yani kısacası bir ürünle karşılaştığımızda onu alıp almama arifesinde düşünüp gerçekten ihtiyacımızın olup olmadığını sorgulamaktan bahsediyorum.
Düşün, gerekli değilse tüketme. Ters üçgenin ilk basamağında yer alıyor. Biz bu ilk basamakta ne kadar çok vakit geçirirsek, ne kadar az alışveriş yaparsak, tüketim alışkanlıklarımızı nasıl düzenlersek ve değiştirirsek, üçgenin en alt basamaklarına kadar dedik ya dönüştür doğa kazansın. İşte oraya çok daha az iş düşüyor.
Daha az tüket ikinci basamağımız. Mataranız var mı? Matara kullanıyor musunuz? Yoksa tek kullanımlık plastik şişelerden mi hala suyunuzu içiyorsunuz? Bez çanta kullanıyor musunuz? Ya da yemeğinizi, işe veya okula giderken saklama kaplarında mı götürüyorsunuz? Kullandığımız her şeyin doğaya olan etkisinden bahsettik. Daha az plastik, kağıt ve enerji tüketmek istiyoruz. Bir gün ya da bir hafta içerisinde satın aldığınız, kullandığınız eşyaları düşünün. Ne kadar atık çıkartıyorsunuz. Bence birazcık düşünmeniz gerekir.
Değerlendir, yeniden kullan dedik. Artık kullanmayacağımız eşyalar çöp mü? Hayır. Atmadan önce tekrar düşünmenizi, onu yeniden kullanabilir miyim? Kendinize küçük gelen bir çantayı ya da uzun yıllarda kullandığınız bir çantayı minik değişikliklerle bir başkasına hediye edebilirsiniz. Böylece daha az atık üretmiş olursunuz. Tamir ederek, kıyafetlerini tamir ettiren, ayakkabılarını tamir ettiren, terzileri kullananlar var mı? Ya da kendi ufak ihtiyaçlarını dikerek giderenler var mı? Bu soruları kendinize sormanızı istiyorum. Değerlendir, yeniden kullanın diye yaptıktan sonra artık değiştirip farklı amaçlarla kullanırız. Kimler evde kullandığı konserve kavanozundan saksı yapıyor. Ya da kullandığı deterjan plastik kutuda saksılar üretiyor. Kendisini daha giymek istemediği pantolonlarından kimler şort yapıyor? Elimize kullandığımız malzemeleri dönüştürerek yaratıcı fikirler geliştirebilir, yeniden kullanmayacağınızı düşündüğünüz eşyayı keserek yapıştırarak, dikerek farklı bir eşyaya dönüştürerek hayat kazandırabilirsiniz ve dünyamıza daha az etki bırakmış olursunuz" diyerek sözlerini noktaladı.