Cemiyette Geziyoruz Güneyköy'de Cemiyette Geziyoruz Güneyköy'de

Yürüyen Köşk’ün yıllardır beri süregelen bir şekilde anlatıldığı efsanevi öyküsünü öğrenebileceğiniz videomuzu, linki verilen bağlantıya tıklayarak izleyebilirsiniz.
Duygu Saral: 21 Ağustos 1929’da, Mustafa Kemal Atatürk İstanbul’dan Bursa’ya Ertuğrul Yatı ile girmek üzere iken, şu görmüş olduğunuz heybetli çınarı görüyor. Heybetli çınarı gördükten sonra, küçük bir köşk yapılmasını istiyor. Dikkatini çeken bu çınar ağacının hemen yanında yapılmasını istediği köşk, 22 gün sonra kullanıma hazır hale getiriliyor. Ancak köşke gelecekteki ününü kazandıran onun Doğu istikametine birkaç metre kaydırılması oluyor.
Ulu çınarın dalları büyüyor ve Yürüyen Köşk’ün çatısına zarar vermeye başlıyor. Bahçıvan kesmeden önce Atatürk’e haber salıyor. Ağacın dalının kesilmesi gerektiğini vurguluyor. Mustafa Kemal Atatürk, ağacın kesilmesini istemiyor. ‘Köşk’ü yürütün’ diyor. Ve bunun için İstanbul Belediyesi Fen İşleri görevlendiriliyor. Mühendisler, teknikerler geliyor ve kısa bir süre zarfı içerisinde tüm temeline kadar kazılıyor, kazıldıktan sonra İstanbul’dan getirilen raylar temele yerleştiriliyor, temele yerleştirildikten 2 – 3 gün bir süre zarfı içerisinde köşk 5 metre Doğu’ya doğru kaydırılıyor. Ağaç kesilmekten kurtuluyor ve köşkte zarar görmekten kurtuluyor. İşte, Yürüyen Köşk’ün dillere destan hikâyesi bu.
Şu anda arkamda görmekte olduğunuz iskelede Atatürk’ün o kadar çok fotoğrafı var ki denize girdiği… Şöyle bir özeleştiri yapacağım ne yazık ki Yalova için. Artık Yalova’da denize girilmiyor. Çünkü mikrop değerleri o kadar yüksek ki açıklanan verilere göre. Marmara Denizi’nin kirliliği had safhada. Bu minik köşk ve bu devasa çınar ağacı yerinde duruyor. Artık insanlar Yalova’da denize giremiyorlar. Sadece bu köşkün bahçesine gelip yanında bulunan küçük kafeteryada çay - kahve ve küçük aperatiflerle yemeklerini yiyebiliyorlar. Hani dilerdik ki, şurada biz de gönül rahatlığıyla denize girebilelim. Elbette ki denize girenler var. Ama ne kadar sağlıklı, ne kadar temiz. Ulu önderin zamanında girdiği deniz mi? Değil tabii ki de. Umarım, yakın zamanda öyle bir çalışma gerçekleşir ki Yalova için. Bu güzel gün batımında, şu iskelede Atatürk’ün zamanında köşkünden çıkıp denize girdiği iskelede denize girmek nasip olur umarım. Yakın zamanda gerçekleşmesini diliyoruz ve en güzel güneş buradan batar diyoruz.

Konuşmacı/Duygu SARAL
Haber/Tuğba ALTIN


 

Editör: Rümeysa Şahin