1990 doğumlu Müslüm Binici, Diyarbakır’dan Yalova’ya uzanan hayat hikayesini ve marangozluk mesleğindeki deneyimlerini paylaştı. 16 yaşında bu sektöre adım atan Binici, o günden beri ahşap işçiliği yapıyor. “İş başvurusuna gittiğimde çay dağıtacağım ve fatura yatıracağım zannediyordum; ama atölyeye girdiğimde makineler ve ahşap teknolojisi beni büyüledi” dedi.
Marangozluğun sadece üretimden ibaret olmadığını belirten Binici, “Marangozluk, sadece üretim değil, aynı zamanda proje takibi ve montaj süreçlerini de içeriyor. Dolap veya dekorasyon yaparken merdivenlerden taşımasına kadar her aşama önemli. Müşteriye doğru hizmeti sunabilmek için her detayı takip etmek gerekiyor” dedi.
Binici: “İşin en zorlayıcı kısmı, net olmayan müşteri talepleriyle başa çıkmak”
Müşteri memnuniyetine son derece önem verdiklerinin altını çizen Müslüm Binici, zaman zaman müşterilerin isteklerini karşılamakta zorlandıklarını da dile getirdi. Binici, “İşin en zorlayıcı kısmı, net olmayan müşteri talepleriyle başa çıkmak. Bazen müşteriler, 'Böyle düşünmemiştim, daha güzel olmuş' diyor. Bu durum bizi mutlu ediyor ama ortada olmayan bir şeyi satmak zorlayıcı olabiliyor. Daha sonradan sorun yaşamamak adına defalarca müşteri ile iletişime geçerek ve üretim aşamalarında müşterilerimizi atölyemize davet ederek yaşanabilecek memnuniyetsizliklerin önüne geçmeye çalışıyoruz. Projemizin müşterinin içine sindiğini hissettiğimizde, projemizi tamamlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Çırak bulmakta zorlanıyoruz”
Çırak yetiştirme konusunda da ciddi sıkıntılar yaşandığını vurgulayan Binici, “Çırak bulmakta zorlanıyoruz. Gençler, ustayı çalıştıracak olan kişilerdir. Fakat bu genç arkadaşların bir sonraki hamleleri tahmin etme becerisi konusunda sorun yaşıyoruz” dedi. Şu an atölyede iki çırak yetiştirdiklerini belirten Binici, onları çıraklık okuluna göndererek hem teorik hem de pratik eğitim almalarını sağlıyor.
Binici, çırakların motivasyonunun önemine dikkat çekti. “Şarjlıyı getir gibi basit talimatları yerine getirememek, iletişim sorunlarından kaynaklanıyor. Öğrenmeye açık bir yaklaşım benimsenirse daha iyi sonuçlar alınabilir” dedi.
Ayrıca, mesleklerinin geleceği hakkında kaygılarını dile getiren Binici, “Eğer bu mesleği icra eden ustalar kalmazsa, gençler için gelecek karamsar olabilir. Bu yüzden, el vermek ve bilgi paylaşmak istiyoruz” şeklinde ifade etti.
Sonuç olarak, marangozluk ve benzeri mesleklerin geleceği, gençlerin bu alana yönelmesiyle doğrudan ilgili olduğunu belirten Binici, “Bizim mesleğimizde dostluklar kurmak, kendimizi geliştirmek ve kariyer oluşturmak mümkün. Ancak bunun için daha çok genç yetiştirmemiz gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.
