Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 2024 Ekim ayındaki Grup Toplantısı’nda terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a PKK’ya silah bırakma çağrısını yapma koşuluyla TBMM’deki Dem Parti grubundan konuşma yapabileceğini söylemesinin ardından Türkiye siyasetinde yeni bir dönem başladı. Bahçeli’nin çağrısı büyük tepkilere neden olsa da 2010’lı yılların başında yürütülen “Çözüm Süreci”ne benzer bir süreç işlemeye başladı. İlerleyen dönem içerisinde Dem Parti’den Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan ile geçtiğimiz aylarda Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden el çektirilen Ahmet Türk’ün Öcalan ile İmralı Adası’nda görüşmesi ülkemizdeki milliyetçi çevrelerin büyük tepkisine neden oldu.
Bu duruma en fazla sert tepki gösteren partilerin başında ise Memleket, İYİ, Zafer ve Genel Başkanlığı’nı Yavuz Ağıralioğlu’nun yaptığı Anahtar Parti oldu. 30 Ekim 2024 tarihinde Türk siyasetine yeni bir soluk getirmek için kurulan partinin Yalova İl Başkanı ve beraberindeki İl Yönetimi, son birkaç aydır yürüyen bu sürece sessiz kalmadı. Anahtar Parti Yalova İl Başkanı Hüseyin Özdemir ve beraberindekiler Yalova Şehitliği’ni ziyaret gerçekleştirdikten sonra Başkan Özdemir gündeme dair Yalova kamuoyuna açıklama yaptı ve Öcalan ile görüşmelere sert tepki gösterdi.
“Devlet haysiyetini “terör örgütü ”nün temsilcisi olanlara örseletmeyeceğiz”
Türkiye’nin iç pratik menfaatler ve dış odakların hesabı ile zor bir sürece sokulmak istendiğini söyleyen Başkan Özdemir, “Kırk yıl boyunca birliğimizi, kardeşliğimizi, siyasal ve ekonomik gücümüzü zaafa uğratmak için emperyalist güçlerin aparatı olan PKK ve alfabedeki tüm harfleri tüketerek şimdi DEM ismiyle mecliste bulunan ve bir türlü Türkiye partisi olamamış terörün destekçisi partinin müzakere öznesine dönüştürülmesini kabul etmediğimizi belirtmek istiyoruz. İmralı canisinden "Sayın" çıkaran ve bu şahsın görüş ve kanaatleri ile terörün bitirileceği anlayışını dile getiren ve bunu "paradigma" olarak niteleyenlere diyeceğimiz şudur: Bizim paradigmamız Bebek katili ve onun siyasal uzantıları değildir. Bizim paradigmamızda Türk devlet ve milletini zaafa uğratacak teröristten medet ummak yoktur. Bizim paradigmamız Türk devleti ve milletinin bekası için şehit olan vatan evlatlarının ruh ahlakıdır. Bizim paradigmamızda bebek katilini Kürtlerin temsilcisi olarak görmek yoktur. Bizim paradigmamızda Türk devlet gücüne ve millet dokusuna asla ve kata terör gölgesi düşürmek yoktur. Vatansever Kürt kardeşlerimizi ne PKK ne de Bebek katili Abdullah Öcalan temsil eder. Biz Ay yıldızlı al bayrak altında bu ülkenin birliği ve dirliği için hep birlikte Türkiye'yiz. Gazi meclisi, siyaset kurumunu, devlet haysiyetini “terör örgütü ”nün temsilcisi olanlara örseletmeyeceğiz. Anahtar Parti olarak emperyal güçlerin aparatlarını ve bunu bize çözümün adresi olarak sunanları unutmayacağız. Şehit ve gazilerimizi incitecek; daha önce denenmiş ve zarara yol açmış bu metodu benimsemediğimizi kamuoyu ile paylaşarak ahdimizi ilan ediyoruz: Türk milletinin emrinde ve devletinin hizmetinde olan Anahtar Parti olarak terörün hiçbir unsuruna ve aparatına izin vermeyeceğiz. Devletimizi bu rezalete muhatap etmeyeceğiz!” şeklinde konuştu.
