Beslenme ve diyet uzmanı Burcu Aslan Kurtulmuş, metabolizma hızını etkileyen temel faktörlere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Uzun süreli açlığın sanılanın aksine kilo kaybını kolaylaştırmadığını belirten Kurtulmuş, bu durumun metabolizma üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ifade etti.
“Organlarımız küçük bir lokma gıda aldığımızda dahi yoğun enerjiyle çalışır. Sindirim süreci ağızda başlar, mide ve bağırsaklarda devam eder. Bu süreçte organlar aktif çalışarak enerji harcar. Ancak uzun süre bir şey yemediğimizde, bu sistem dinlenme moduna geçer. Bu da metabolizma hızının düşmesine neden olur,” diyen Kurtulmuş, özellikle düzensiz ve düşük protein içeren beslenme biçimlerinin de metabolizmayı olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Hareketsiz Yaşam ve Düşük Protein Alımı Risk Faktörü
Kurtulmuş, hareketsiz yaşam tarzının da metabolizma yavaşlamasında önemli bir rol oynadığını vurguladı. Gün içinde yeterli düzeyde fiziksel aktivitenin sağlanmaması, metabolizma hızını düşüren en yaygın nedenlerden biri olarak öne çıkıyor.
“Basit karbonhidratların yoğun tüketimi, proteinden fakir diyetler ve lif açısından yetersiz beslenme metabolizmanın yavaşlamasına yol açar. Buna karşılık, lif oranı yüksek, protein içeriği zengin ve basit karbonhidratlardan arındırılmış besinler metabolizmayı destekler. Akdeniz tipi beslenme bu anlamda önemli bir avantaj sağlar,” şeklinde konuştu.
Yaş İlerledikçe Metabolizma Doğal Olarak Yavaşlıyor
Metabolizmanın yaşa bağlı olarak da yavaşladığını belirten Kurtulmuş, bu sürecin “anabolizmadan” “katabolizmaya” geçişle açıklanabileceğini dile getirdi. Gençlik döneminde organların büyüme ve gelişme amacıyla daha hızlı çalıştığını belirten uzman, yaş ilerledikçe bu sürecin tersine döndüğünü ifade etti.
“Gençken daha hızlı çalışan bir metabolizma yapısı varken, ilerleyen yaşlarda bu yapı yerini yıkım süreçlerine bırakır. Bu nedenle belli bir yaştan sonra düzenli egzersiz, dengeli bir beslenme planı ve yaşam tarzı değişiklikleriyle metabolizmanın yavaşlaması kontrol altına alınabilir,” dedi.
Gençler de Risk Altında
Kurtulmuş, metabolizma yavaşlamasının yalnızca ileri yaş grubuyla sınırlı kalmadığını, özellikle üniversite sınavına hazırlanan gençlerde de bu durumun gözlemlendiğini belirtti.
“Yoğun kafein tüketimi, uzun süre oturarak ders çalışma ve fiziksel aktivitenin azalması genç bireylerde de karın bölgesinde yağlanma, insülin direnci gibi sorunlara yol açıyor. Bu da metabolizmanın yavaşlamasına neden oluyor,” açıklamasında bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü’nden Egzersiz Tavsiyesi
Diyetisyen Burcu Aslan Kurtulmuş, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerilerini hatırlatarak, sağlıklı bir metabolizma için haftalık en az 150 dakika egzersiz yapılması gerektiğini söyledi.
“Bu yürüyüş, pilates, yüzme ya da kişinin tercihine göre başka bir spor olabilir. Önemli olan düzenli ve sürdürülebilir bir fiziksel aktivite rutini oluşturmak,” dedi.
