Akın, "Sınav kaygısı, sadece gençler için değil, her yaş grubundaki birey için bir mücadele alanıdır. Ancak, bu kaygının doğru bir şekilde yönetilmesi, başarıyı artırabilir." dedi.
Sınav kaygısının stresle doğrudan ilişkili olduğuna dikkat çeken Hülya Akın, stresin, kişinin karşılaştığı tehdit, baskı veya zorlayıcı durum karşısında ortaya çıkan duygusal, zihinsel ve fiziksel tepkiler olarak tanımlanabileceğini belirtti. Akın, stresin belli bir seviyesinin başarıyı artırıcı bir etkisi olabileceğini, ancak aşırı stresin psikolojik anlamda zararlı olabileceğini vurguladı.
Akın, üniversiteye hazırlık sürecindeki gençlerin özellikle sınav kaygısından etkilendiklerini ve bu kaygının bedensel ve ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini söyledi. "Sınav kaygısı baş ağrıları, mide ağrıları, baş dönmeleri, halsizlik, isteksizlik, aşırı yeme alışkanlıkları ve uyku bozukluklarına yol açabilir. Kaygı düzeyini yönetebilmek, bu belirtileri hafifletebilir." dedi.
Sınav kaygısının önüne geçebilmek için en önemli adımın kaygının kaynağını belirlemek olduğunu belirten Akın, gençlerin kaygılarının nedenlerini anlayarak bu duygularla başa çıkabileceklerini ifade etti. "Kaygınızı anlamak ve bu duyguları kontrol altına almak, sınav sürecinde çok daha sağlıklı bir yaklaşım sergilemenize yardımcı olacaktır." diyen Akın, sınav kaygısını kontrol altına alabilen öğrencilerde daha iyi odaklanma, daha verimli çalışma ve artan başarı oranları gözlendiğini belirtti.
Akın, kaygıyı azaltmanın ve başarıyı artırmanın temel unsurlarının olumlu düşünme, öz güven geliştirme ve başkalarıyla kıyaslamamaktan geçtiğini belirtti. "Gençlerin en büyük hatalarından biri, başkalarıyla kendilerini kıyaslamalarıdır. Bu, değer ve yeterlilik duygularını zedeler. Bu yüzden her öğrenci, kendi kapasitesine güvenmeli ve kendi yolculuğuna odaklanmalıdır." dedi.
Kaygı yönetimi için basit ama etkili yöntemlere de değinen Akın, nefes egzersizlerinin ve meditasyonun önemine dikkat çekti. "Özellikle derin nefes alma teknikleri, stresi azaltmanın ve zihinsel odaklanmayı artırmanın harika bir yoludur. 3’e kadar sayarak nefes alıp, 3’e kadar tutup, 3’e kadar vererek yapılan bu egzersiz, sınav öncesi kaygıyı hafifletebilir" diyerek basit bir nefes uygulaması önerdi. Akın, bu tür rahatlatıcı tekniklerin sınav öncesi ve sonrası yapılmasının önemine değindi.
Sınav günü için önerilerde de bulunan Akın, gençlere sınav öncesinde başarıyı imgelemelerinin önemini vurguladı. "Sınav günü, giyilecek kıyafetlerden sınav merkezine nasıl ulaşılacağına kadar her şeyin ayrıntılı bir şekilde hayal edilmesi, kaygıyı azaltmaya yardımcı olur. Bu tür bir görselleştirme, öğrencinin sınavı başarılı bir şekilde geçirmesi için zihinsel hazırlığını güçlendirir" dedi.
Son olarak, bu tekniklerin sadece sınav günlerinde değil, günlük yaşamda da stresle başa çıkmak için kullanılabileceğini belirten Akın, 21 gün boyunca uygulanan bu yöntemlerin kalıcı bir değişim yaratabileceğini ifade etti. "Gençler bu çalışmaları hayatlarının her alanına entegre edebilir, kaygılarını yönetebilir ve başarıya giden yolda daha rahat ilerleyebilirler."