Doğum sırasında beynine oksijen gitmediği için serebral palsili olarak dünyaya gelen 34 yaşındaki Canan Doğan, azmi ve kararlılığıyla Türkiye’de bir ilke imza attı. Kadınlar T71 kategorisinde Frame Running branşında yarışan ilk ve tek kadın sporcu olan Doğan, “Bu sadece benim yolculuğum değil. Bu branşı daha çok insana tanıtmak, yeni sporcuların yetişmesine destek olmak istiyorum. Çünkü inanıyorum ki, doğru imkanlar sunulduğunda aşılamayacak engel yok” dedi.
Binicilik sporunda da adından söz ettiren Doğan, bu alanda “tek para at terbiyecisi” unvanını kazandı. Ancak biniciliğe ara verdiği dönemde yeni bir spor arayışına girdiğini ve Frame Running ile tanıştığını dile getiren milli sporcu şunları kaydetti:
“Frame Running ile tanışmam biraz beklenmedik bir şekilde oldu aslında. Biniciliğe ara verdiğim bir dönemde hareket kısıtlılığıma rağmen yapabileceğim başka sporları araştırıyordum. Karşıma Frame Running çıkınca önce ‘Bu harika bir şey, sahilde yürüyüş yaparım, biraz hareket ederim’ diye düşündüm. Ama sonra işin sadece bir hobi olmadığını bunun bir atletizm branşı olduğunu öğrendim. İşte o an, içimde bambaşka bir heyecan başladı. Hemen araştırmalara koyuldum ve şu anki milli takım hocama ulaştım. Nasıl başlayabileceğimi öğrenir öğrenmez de hiç vakit kaybetmeden harekete geçtim. Böylece Bağcılar Belediyesi Engelliler Spor Kulübü’nün bir parçası oldum ve o gün bugündür bu sporun içinde hep daha ileri gitmek için çalışıyorum.”
“Onların bana inanması, benim de kendime inanmamı sağladı”
Başarıya giden yolda ailesinin kendisini her zaman desteklediğini belirten Canan Doğan, “Ailem beni hiçbir zaman ‘Yapamazsın’ diye sınırlamadı, tam tersine hep ‘Sen yaparsın’ diyerek destek oldular. Onların bana inanması, benim de kendime inanmamı sağladı. Ama özellikle ablam. O sadece destek olmakla kalmadı, bu yolculuğa benimle birlikte çıktı. İlk adımı atarken cesaret verdi, zorlandığım her anda yanımda oldu. Annem, babam ve kardeşlerim de hem maddi hem manevi olarak arkamda durdular. Çevremdeki birçok kişi bu sporu terapi amaçlı yaptığımı sanıyor ama benim için çok daha fazlası. Ben burada sadece spor yapmıyorum, sınırları zorluyorum, hayallerimi gerçekleştiriyorum ve başkaları için de yeni bir yol açıyorum” ifadelerini kullandı.
“Tek olmak istemem”
Frame Running branşında şu anda Türkiye’de tek kadın sporcu olmanın gurur verici ama aynı zamanda büyük bir sorumluluk olduğunu söyleyen Doğan, “İlk olmak gurur verici, ama aynı zamanda büyük bir sorumluluk. Çünkü sadece kendi yolumu açmıyorum, benden sonra gelecekler için de bir kapı aralıyorum. Ama açıkçası ‘tek’ olmak istemem. Bu branşın yaygınlaşmasını, daha fazla kadının bu spora katılmasını çok isterim. Çünkü spor, insanı hayata bağlayan inanılmaz bir güç. Bugün ben yapabiliyorsam, başkaları da yapabilir. Önemli olan doğru imkanları sunmak ve cesaretlendirmek. Eğer bir kişi bile benim hikayemden ilham alıp adım atarsa, işte o zaman gerçekten başarmışım demektir” dedi.
Türkiye’yi temsil etmenin büyük bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Doğan, “Üzerimde sadece kendi ismimi değil, bayrağımızı taşıyor olmak inanılmaz bir sorumluluk ve onur. Spor sayesinde ülkem için bir şeyler yapabilmek, bayrağımızı dalgalandırma şansına sahip olmak bana büyük bir anlam katıyor. Zorluklar beni yıldırmak yerine daha da güçlendiriyor. Eğer 6 ayda buraya gelebildiysem bundan sonra sınırlarımı ne kadar zorlayabileceğimi hayal etmek bile beni heyecanlandırıyor” diyerek hislerini paylaştı.
“Zorluklar beni yıldırmak yerine daha da güçlendiriyor”
Her hafta üç gün Yalova’dan İstanbul’a antrenmana gittiğini belirten Doğan, “Sadece 6 ay gibi kısa bir sürede milli takım seviyesine gelmek, benim için kelimelerle tarif edilemeyecek bir duygu. Henüz yolun çok başındayım ama içimde daha büyük bir potansiyel olduğunu biliyorum. Haftada üç gün Yalova’dan İstanbul’a antrenmana gidiyorum. Yolculuk fiziksel olarak yorucu olsa da, kararlılığımı hiç kaybetmiyorum. Çünkü biliyorum ki her antrenman beni daha güçlü, daha hızlı ve daha iyi bir sporcu yapıyor. Zorluklar beni yıldırmak yerine daha da güçlendiriyor. Eğer 6 ayda buraya gelebildiysem, bundan sonra sınırlarımı ne kadar zorlayabileceğimi hayal etmek bile beni heyecanlandırıyor” ifadelerine yer verdi.
“6 ay boyunca bisikletimin ayarlarıyla uğraştık”
Karşılaştığı zorluklardan da bahseden ve motive kaynağını da açıklayan Doğan, sözlerine şöyle devam etti: “Frame Running’de karşılaştığım en büyük zorluklardan biri, ekipman ayarları oldu. İlk yarışım öncesinde tam 6 ay boyunca bisikletimin ayarlarıyla uğraştık. Kişiye özel üretilmiş olsa da, en küçük milimetrik değişiklikler bile performansımı doğrudan etkiliyordu. Haftalarca süren deneme-yanılma sürecinden geçtik ve açıkçası hâlâ tam olarak istediğim seviyeye ulaşmış değiliz. Ama buna rağmen iyi bir derece elde ettim. Şimdi bir de her şeyi tam istediğim gibi ayarlayabilirsek, kim bilir neler olacak? Beni en çok motive eden şeylerden biri ise takım ruhu. Antrenörüm ve takım arkadaşlarımla çok güçlü bir bağımız var. Antrenmana giderken mutlu gidiyorum, dönerken ise daha da motive olmuş hissediyorum. Onlarla birlikte olmak, bu süreci çok daha anlamlı ve keyifli hale getiriyor. Kendimi bu takımın bir parçası olarak gerçekten çok şanslı hissediyorum.”
“Hedefim sadece yarışmak değil, gerçekten ses getirmek”
15-16 Şubat 2025 tarihlerinde Mersin’de düzenlenen Para Atletizm Olimpik Deneme Müsabakası’nda Kadınlar T71 kategorisinde ilk resmi yarışına çıkan Canan Doğan, burada elde ettiği dereceyle milli takıma seçildi. Kendi yolculuğunun başkalarına ilham olmasını isteyen Canan Doğan, “Mersin’de düzenlenen Para Atletizm Olimpik Deneme Müsabakası benim için bir ilkti ve bu yarışta elde ettiğim dereceyle milli takıma seçildim. İlk resmi yarışımda böyle bir başarı elde etmek benim için unutulmaz bir deneyimdi. Ama bunu bir son değil, asıl yolculuğumun başlangıcı olarak görüyorum. Şimdi hedefim sadece yarışmak değil, gerçekten ses getirmek. Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek, bu branşta daha büyük bir iz bırakmak ve daha fazla insanın Frame Running ile tanışmasını sağlamak istiyorum. Çünkü benim için bu sadece bir spor değil, engellerin aşılabileceğini gösteren bir yolculuk. Ve bu yolculukta sınırları ne kadar zorlayabileceğimi görmek için sabırsızlanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
