Geçtiğimiz hafta Güneyköy’deki 450 dönümlük Taş Ocağı’nın 1000 dönüme çıkarılması için düzenlenen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun Bilgilendirme Toplantısı’na giderek toplantının gerçekleştirilmesini engelleyen Yalova Platformu Üyeleri’nin son adresi Termal’e bağlı Üvezpınar Köyü oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Devlet Su İşleri Müdürlüğü’nün köyde yapmak istediği “Yalova Termal Çağlayan Barajı İçme Suyu Tesisleri, Hidroelektrik Santrali ve Hazır Beton Üretim Tesisi”ne karşı çıkan Yalova Platformu, Ihlamur Kafe’de yapılması planlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Bilgilendirme Toplantısı’na giderek protesto gerçekleştirdi. Ellerindeki düdükler ve dövizler ile kafede bulunan platform üyeleri, bilgilendirilmenin yapılmasına engel oldu.

Becan; Baraj Termal’de Yapılmamalı Becan; Baraj Termal’de Yapılmamalı

Yalova Platformu’nda yer alan isimlerden biri olan TEMA Vakfı Yalova İl Temsilcisi Arzu Demir, gazetemize konuşarak süreç hakkında bilgi verdi. Köy halkıyla gün boyu görüşme yaptığını ve vatandaşların projeye tamamen karşı olduğunu söyleyen Arzu Demir, yetkililere çağrıda bulundu.  

“Bu proje ile tarım hayatını kaybedecek”

Yapılması planlanan Çağlayan Barajı’nın mevcuttaki Gökçe Barajı’ndan çok daha küçük bir hacme sahip olduğu bilgisini veren Demir, “Eğer sadece barajdan bahsediyorsak, ben bugün sabah köylülere geldim ve durumu izah etmek istedim. Ancak barajı tamamıyla istemediklerini söylediler. Burada bahsedilen sadece bir baraj değil; aynı zamanda bir rezidans projesi ve üzerine bir beton üretim santrali kurulacak. Peki, bu projeler nereye yapılacak? Sit alanına, Muhafız Ormanları'na, bizim ormanlarımıza, doğa gezisi yaptığımız, bitkilerin, kuşların, böceklerin, kısacası tüm canlıların yaşadığı ormanlarımıza… Neden? Bu köyde tarım hayatını kaybedecek” dedi.

“Köy halkı istemiyor”

Üvezpınar’ın Arıcılığın merkezi bir yerde olduğunu ve köy halkının bu şekilde geçindiğini, hayata geçirilmesi planlanan baraj ile buna büyük bir darbe vurulacağını belirten Demir, “Hemen aşağıda ise termal kaynaklar var; 4.000 yıldır insanlara şifa veren bir sağlık kaynağı deposu. 2.000 yıldır da insanlar buradan faydalanıyor. Şimdi ise o kaynağı yok etmeye yönelik bir proje var. Bu kabul edilemez. Böyle bir şeyi dinlemek dahi mümkün değil. Yöre halkı, özellikle köyümüzdeki kadınlarımız dediler ki: "Biz istemiyoruz. Onlardan hiçbir şey duymak istemiyoruz." Köyümüzün mevcut durumu zaten zor. Gökçe Barajı, köyün eteklerinde yer alıyor ve oradan gelen rutubet ve nem nedeniyle halkımızın sağlığı daha da kötüye gitmiş durumda. Kadınlarımızın her şeyleri çürümeye yüz tutmuş. Bu durumu kimse istemiyor” ifadelerini kullandı.

“Bu doğayı bozdurmayız”

Köy halkıyla yaptığı görüşmelerden bahseden Demir, “Ben barajın ilimize gerekli olduğundan bahsederken, köylüler dediler ki: "Evet, Yalova'ya baraj lazım, ama yeri yanlış. Buralı olan insanlar bunu hiçbir şekilde istemiyor. Köylümüz asla istemiyor. Biz kesinlikle bu doğayı bozdurmayız. Hiçbir şekilde aracı geçirmeyin. Böyle bir proje olmasın. Ormanlarımızın yok olmasını istemiyoruz. Ayrıca içinde bulunduğumuz bölge deprem açısından tehlike arz etmektedir ve köyde heyelan tehlikesi de vardır. Tüm bunlar konuşulurken, herhangi bir baraj projesi ya da beton santrali konuşulması kabul edilemez. Teknik ya da ticari gerekçeleri dinlemek istemiyoruz” diyerek sözlerine son verdi.

Muhabir: Göktuğ Doğukan Yüksel