Yalova eski Belediye Başkanlarından Yazar Yakup Bilgin Koçal, birbirinden farklı konularda dikkat çekici açıklamalar yapmaya devam ediyor. Resmi sosyal medya hesabını en aktif kullanan isimlerden biri olan Koçal, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasında, 12 Temmuz 1947 tarihinde imzalanan yardım anlaşmasına işaret etti ve o günden sonra Türkiye’nin ölüme mahkum edildiğini söyledi.
“Öldüğümüze hükmedip masaya yatırdılar”
12 Temmuz 1947 tarihinin, İstiklâl Savaşı'nın intikamını almanın, yapamadıklarını tekrar denemenin başlangıcı olduğunu belirten Koçal, “77 yıldır sloganların körlüğünde veya iç siyasetin karşılıklı suçlamalarının sis perdesi içinde olan biteni anlamaya çalışıyoruz. Hâlbuki hikâyenin doğrusu kapitalizmin serüvenindedir, çünkü üç asırdır ana fail kapitalizmdir. Ana failin yaşadıklarını anlamadan etkilediği bizim gibi çevresindekilerin başına geleni kavrayamayız. Kapitalizm ile 1839'da resmen ilişkiye girdik. Seksen yıl sonra öldüğümüze hükmedip masaya yatırdılar. Savaştık, ayağa kalktık. 1923'de bağımsız devlet olarak cumhuriyeti ilan ettik. Maalesef 24 yıl sürdü. 12 Temmuz 1947'de ABD ile yapılan antlaşmayla tekrar resmen ilişkiye girdik” dedi.
“Verilecek mücadele tüm insanlık için olmalı”
ABD ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmanın olduğu gün aynı zamanda da Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Parti arasında çok partili sisteme geçiş bildirgesinin de imzalandığı gün olmasının ilginç bir tesadüf olduğunu söyleyen Koçal, “Ve o gün bugün kaynayan kazan içindeki kurbağa gibi ölüme yatırıldık; yavaş yavaş... Yeniden öldüğümüze hükmedip masaya yatırabilmek için son hamleye hazırlanıyorlar. Bizden de cambaza bakmamızı, kimlikler üzerinden kavgaya tutuşmamızı istiyorlar. Bizdekiler üçe ayrılır; direnenler, onların işini kolaylaştıranlar ve farkında olmadan yaşayıp gidenler... İstiklâl savaşı için öncelikli olarak gerekli olan şuurdur. Hem de yüksek bir şuur, çünkü bu sefer verilecek mücadele sadece Anadolu’da sıkışan Türk milleti için değil, tüm insanlık adına olmak zorunda. Oyun artık küresel. Gününüz aydın olsun. Uyanma vakti...” ifadelerine yer verdi.
