Uluslararası Kadın ve Toplumsal Gelişim Derneği Başkanı Nurten Anıl Kalyoncu (KAFTA-DER) son günlerde artan şiddet olayları konusunda geliştirdikleri proje hakkında bilgi vererek gündeme dair bir basın açıklaması yaptı.
“İnsanlık öldü”
Ülkenin ve dünyanın yangın yeri olduğunu söyleyerek açıklamasına başlayan Başkan Kalyoncu, “Toplumun dezavantajlı kesimi olan kadınlar, çocuklar ve hayvanlar bazen tanıdıkları bazen de hiç tanımadıkları kişiler tarafından çeşitli şiddete ve tacize maruz kalıyor hayattan koparılıyorlar. Tüm bunlar sadece hayır dediği veya konuşamadığı için yaşadığı şeyler. Kadına, çocuğa ve hayvana yönelik şiddet toplumun bir yarasıdır ve sessiz kaldıkça dozajı artacaktır. KATFA-DER olarak bu konuya dair geliştirdiğimiz yepyeni projemizle varız” dedi. 2 yaşındaki Sıla bebeğin cinsel istismardan dolayı hayatını kaybettiğini hatırlatan Başkan Kalyoncu, “Hem de en güvende olması gereken yerdeyken anne kucağında! Annesi ve annesinin birlikte yaşadığı insan müsveddesi tarafından Ayrıca bunu dile getirmesi bile o kadar zor ki bunlar da çocuk ama bunları yetiştiren anne baba hiçbir şeyin farkında değil mi bu küçük çocuğa bunlar yapılırken bu ergenlerin annesi farkında değil mi! Komşunun iki ergen çocuğu tarafından istismar edilen bebek 32 günlük hayat mücadelesini kaybetti. Ve gerçekten insanlık öldü” ifadelerini kullandı.
“Hepimiz sorumluyuz”
Geçtiğimiz günlerde yaşamdan koparılan iki genç kız hakkında konuşan Başkan Kalyoncu, “Kendini değersiz hisseden sanal alemlerde kaybolan ruhsal sorunlar yaşayan adını koyamayacağım bir yaratık tarafından 2 tane gencecik kızımız feci şekilde katledildi. Sokaktaki sessiz canlarımız çeşitli şekilde şiddetlere maruz kalırken çeşitli ayinlerde kurban olarak kullanılmakta işkencelere maruz kalmaktadırlar. Bütün bunlar göz önünde olurken Aslında insanlık ölmüştür. İnsanlık neydi? Sevgi, merhamet, hoşgörü, saygı ama bunların hiçbiri artık kalmadı. Bu olanlardan hepimiz sorumluyuz!” şeklinde konuştu. Çocuklara gereken ilgi ve alakayı, zamanı ayrılmadığından derk yanan Başkan Kalyoncu, “Gerek yaşam koşulları gerekse güncel koşuşturmalar karşısında tüm günün yorgunluğu ile anne babalar çocuklarıyla yeterince vakit geçirmemektedirler. Ayrıca Aile fertlerinin her birinin elinde ayrı bir telefon kimin nerede ne yaptığı belli değil. Sevgisiz ve ilgisiz büyüyen çocuklar zaman içerisinde psikolojik sorunlar yaşamakta değersizlik duygusundan kapılarak kendilerini sanal alemlerde kaybetmektedirler. Gerek televizyon programları ile gerekse sosyal medyada herkes bir şekilde meşgul edilirken dünyanın çivisi yerinden çıktı. Sevgi ve ilgisiz kalan sadece çocuklar değil ebeveynlerde birbirlerine gerekli zamanı ayıramamakla birlikte sevgiyi ve saygıyı da göstermemektedir” dedi.
Gerçekleştirecekleri Projeyi ve Şiddet Verilerini Paylaştı
Daha fazla geç olmadan uyanmanın herkes için vakti olduğunu belirten Başkan Kalyoncu, “Biz KATFA-DER olarak, her daim gündemde olan bu konunun bir parçasıyız. Her zaman olduğu gibi elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Konuyla ilgili farkındalık çalışmalarımızı devam ettirerek hazırlamış olduğunuz proje "GELECEĞİMİZİ İSTİSMAR ETMEYİN" okul aile birlikleri ile birlikte, destek olan kamu kurum ve kuruluşların destek ve paydaşlığında ilgili olan toplumun her katmanını dahil edeceğimiz projemizi en yakın zamanda hayata geçirmeyi hedefliyoruz” diyerek müjdeli haberi verdi.
Kamuoyuna açıklanan şiddet verileri hakkında bilgi veren Başkan Kalyoncu, “FİSA Çocuk Hakları Merkezi'ne göre ülkemizde son iki buçuk yılda en az 64 çocuk Narin gibi yaşamını yitirdi. Çocuk cinayetleri ve ev içi şiddet temelli cinayetlere şüpheli ölümler de eklendiğinde iki buçuk yılda en az 133 çocuk hayatını kaybetti. 2022'de 37, 2023'te 15, 2024'ün ilk yarısında 17 şüpheli çocuk ölümü gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2008-2016’da açıkladığı verilerine göre, Türkiye’de kaybolan çocuk sayısı 104 bin 531’dir. 2016-2023 yılları arasında kaç çocuğun kaybolduğu, bu çocukların kaçının bulunabildiğine dair herhangi bir veri bulunmuyor. TÜİK bu tarihten itibaren kayıp çocuklara ilişkin verileri açıklamıyor. Yalnızca 2008-2016 yılları arasında 16 ülkenin nüfusundan fazla çocuğumuz kaybolmuş. Çocuklarımızın, kadınlarımızın ve hayvanlarımızın canını koruyamıyoruz. Korumak için gerekli tedbirler alınmadığı gibi caydırıcı cezalar uygulanmıyor. Ülkemizde Yılda ortalama on bin, günde yaklaşık 32 çocuğumuzun çeşitli sebeplerle kaybolduğu biliniyor. Avrupa Birliği ülkelerinde yılda kaybolan çocuk sayısının 250 bin, dünya genelinde bu sayı 3 milyon olduğunu biliyoruz. Nerdeyse her iki dakikada bir çocuğun kaybolduğu gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Kadın cinayetlerini durduracağız Platformu (KCDP) verilerine göre 2008-2019 yılları arasında toplam 3.185 kadın öldürülmüştür. 2024 yılının başından Ekim ayına kadar 296 kadın cinayeti işlenirken, bu 10 aylık süreçte ise toplamda 184 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Son 14 senede en fazla kadın cinayeti 2017 yılında 408 kadın cinayete kurban gitti. Birleşmiş Milletler (BM) de yayımladığı raporda 2022'de dünya çapında yaklaşık 89 bin kadın ve kız çocuğunun kasıtlı olarak öldürüldüğünü ve bunun son 20 yılda kaydedilen en yüksek rakam olduğunu açıkladı” şeklinde konuştu.
“Çocukların ve gençlerin geleceğinden tasarruf edilemez”
Her şey için daha fazla geç kalmadan gençlerin ve çocukların eğitimiyle ilgili sosyal sorumluluk çalışmalarına başlaması gerektiğini vurgulayan Başkan Kalyoncu, “Gençlerin özellikle spora, sanata ve sosyal faaliyetlere yönlendirilmesi çok önemli. Onların her türlü bağımlılık yapan etkenlerden uzaklaştırılmasını sağlamak için çalışmalar yapılmalıdır. Bu bağlamda bizlere yani topluma ve kamu kurumlarına görev düşmektedir. Öncelikle ailelerin bu konuda çeşitli etkinlikler ve toplantılar ile uyarılması önemlidir. Özellikle belediyelerimizin gençleri motive edecek, onlara sosyal faaliyet alanları tanıyacak imkanlar sağlayabilmeleri gerekmektedir. Tüm gününü okulda geçiren çocuklarımızın gerek beden gerekse ruh sağlığından hepimiz sorumluyuz. Okullarımız da temizlik hizmetlerinden güvenlik hizmetlerine kadar çocuklarımız için gerekli olan her şey temin edilmelidir. "ÇOCUKLARIN VE GENÇLERİN GELECEĞİNDEN TASARRUF EDİLEMEZ". Öğrencilerimizin okullarına ve yurtlarına en sağlıklı koşullarda ulaşabilmesi sağlanmalıdır. Sağlıklı beslenebilmeleri sağlanmalıdır. Toplumun Yapı taşları olan çocuklarımızı her türlü dezavantajlı durumdan korumalıyız. Kanunlar ve kanun Yapıcılar gerekli hassasiyeti göstermelidir. Cezalar caydırıcı nitelikte olmalıdır. Unutmayalım ki geç gelen Adalet hiçbir zaman Adalet değildir. İstismar davalarında kadın cinayetlerinde çocuk cinayetlerinde hayvan istismarında ve hayvana karşı şiddette iyi hal indirimi uygulanmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Yalova Üniversitesi kız öğrencilerine yönelik taciz iddialarını hatırlatan Başkan Kalyoncu, “Geldi mi her şey üst üste gelir denilir ya tam da bu olaylar üzerine İlimizde üniversiteden yurtlarına giden Kız çocuklarımızın minibüste taciz edilmesinden sonra alınan tedbirler umarım devam eder. Ve umarım ki yakalanan şahıs deli ise akıl hastanesine kapatılır, yok değil ise gerekli cezayı almalıdır. Şahsın hemen yakalanması konusunda Gerekli hassasiyeti gösteren Yalova valimiz Sayın Hülya Kaya'ya, İl emniyet müdürlüğümüze, jandarmamıza, yurt müdürümüze teşekkür ederiz. Buradan şunu da çıkartmalıyız ki toplu taşıt araçlarını kullanan şoförlerin de bu konuda hassasiyet göstermeleri çok önemli. Ayrıca, Şiddete karşı korunma amaçlı bakanlığın geliştirilmiş olduğu KADES uygulamasını herkesin telefonuna indirmesi çok önemlidir” ifadelerini kullanarak açıklamasına son verdi.