Kadın ve Çocuk Hakları Koruma ve Yardımlaşma Derneği (KAÇO-DER) Başkanı Selda Gülçiftçi, 8 yaşında vahşice katledilen Narin ve istismara uğrayan Sıla bebek için basın açıklamasında bulundu. Gülçiftçi açıklamasında, “Narin'in ve Sıla'nın acısıyla yanıyor şu ara kalplerimiz. Bazı dakikalar öfkeleniyor, bazı ağlıyor, bazı derin hüzünlere boğuluyoruz. Aklımız vicdanımız olanları kabullenemiyor. Peşi sıra gelen bu haberleri izlerken gerçek olmaması için çok dua ettim ancak ne yazık ki gerçekti. Daha hayatlarının başında iki çiçek soldu. Katilleri cezalar alsa da içimiz ne soğuyor ne de vicdanımız rahat ediyor. 21. Yüzyılda böyle bir vahşet yaşanıyor ise belli ki toplumca yanlış yaptığımız bir şey var. Derneğimizin her etkinliğinde çocukların tüm topluma ait olduğunu ve her birimizin onların güvende olması için sorumluluğumuz olduğunu söylerim. Yani bu feci durum yaşandı ancak failleri yalnızca parmaklıklar arkasına atılanlar değil. Herkes kendi üzerine düşen vicdan muhasebesini yapmalı. Belli ki toplum olarak tümden yaptığımız pek çok yanlışlar var. Benim çocukluğumda sokaklar, parklar, bahçeler güvenliydi, komşularımıza, esnafımıza güvenirdik. Sadece 20-25 sene gibi bir zamanda Türkiye'nin bu denli yozlaşmış olmasının sosyolojik, siyasi ve ekonomik birçok sebebi var. Bu sebeplerin düzelmesi adına çalışma yapan ise hiç kimse yok. Farkındaysanız yalnızca bu tarz kan donduran olaylarda birkaç günlüğüne sosyal medyalardan kin ve nefret kusmak dışında toplum olarak eyleme geçtiğimiz hiçbir şey yok. Elbette sosyal medyanın gücünü yadsımıyorum fakat bir şeylerin değişmesi gerektiği açıkken bunun pasif bir direnişle çözülmesinin beklenilmesinin faydasız olduğunu dile getirmeye çalışıyorum. Türkiye de önü kesilemeyen bir ahlak yozlaşması olduğu ortada. Bunun önüne geçilebilmesi bireysel olarak mümkün değil. Dolayısıyla toplumsal bilinçlendirme ve toplumsal baskının doğru şekilde empoze edilmesi ve kullanılması gerekiyor. Bunun için de dernek, vakıf, STK'lar, eğitimciler, siyasetçiler, iş insanları gibi topluma hitap eden ve toplumu yönlendiren grupların daha hassasiyetli olmasına çağrı yapmak istiyorum. Bir çocuk derneği olarak bu olayı yakinen takip ediyoruz. Bir yenisinin tekrarlanmamasını umuyoruz ancak içimizde ki umutları da her geçen gün biraz daha kaybediyoruz maalesef. Narin ve Sıla kalplerimizde sonsuza dek yaşayacak. Adaletin yerini bulması çocukların hep yaşaması dileğiyle” ifadelerini kullandı.