Yalova Gazetesi olarak takipçilerimizi farklı içerikleri buluşturmaya devam ediyoruz. Yalova ve ülke gündemi üzerine birbirinden farklı serileri sizlerle buluşturmaya devam ederken yeni bir seriyi daha siz değerli takipçilerimizle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ramazan ayının başlangıcına sayılı saatler kala Yalova İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk ile bir araya gelerek Ramazan ayına özel olarak birçok konuda görüşme gerçekleştirdik ve bu serimize “Ramazan Sohbetleri” adını verdik. İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk ilk olarak Ramazan ayının anlam ve önemine dair çok önemli bilgiler vererek Yalovalıları dini konularda bilinçlenirdi.
“Ramazan, adeta bir yeniden doğuş gibidir”
Ramazan ayının, Kur'an'ın indirildiği ay olduğunu ve Allah'ın insanlıkla son kez mesajlaştığı ay olduğunu söyleyen İl Müftüsü Yılmaztürk, “Aynı zamanda Peygamber Efendimizin peygamberlik görevini üstlendiği ve İslam'ın doğduğu aydır. Bu üç olayı bir arada düşünmek gerekir. Kur'an'ın inmesiyle Mekke farklı bir anlam kazandı. Abdullah oğlu Muhammed, Allah'ın Resulü Muhammed Mustafa oldu. Kadir Gecesi de 1000 aydan daha hayırlı kılındı ve Ramazan ayı, 11 ayın sultanı oldu. Ramazan, anlam olarak da çok derindir. Arapçada, uzun geçen bir yaz gününden sonra yağan yağmura "ramda" denir; bu yağmur, tamamen çatlamış, kurumuş, susuzluğa hasret kalmış toprakları yeniden canlandırır. İşte Ramazan'da da insanlar, 11 ay boyunca gevşekliklerini, duyarsızlıklarını yeniden dizayn ederler, vidalar yeniden sıkılır. Manevi bir atmosfer oluşur, insanlar yeniden kendilerine gelir. Ramazan, adeta bir yeniden doğuş gibidir. Geçmiş yıllardan biliyoruz, Ramazan ayında dünyada, ülkemizde, her yerde bir suhulet, bir sükûnet, bereket oluşur. Suç oranları azalır; hırsızlar ve haram iş yapanlar dahi Ramazan'a hürmeten o haram işlerine ara verirler. Bu da, İslam'a olan bağlılık ve saygılarını gösterir. Kendisi oruç tutmasa da oruç tutanlara saygı gösterilir. Ramazan, bir farklılık, bir dönüşüm anlamına gelir” ifadelerini kullandı.
“Zenginler vermenin, fakirler almanın bereketini yaşar”
Ramazan ayının aynı zamanda bir “Kur'an ayı” olduğuna dikkat çeken İl Müftüsü Yılmaztürk, “Camilerimiz teravihlerle, sahur vakitleriyle, ezanlarla, selalarla dolar. İftar vaktinde herkes evine koşar, aileleriyle birlikte iftar yapmaya çalışır. Birçok sivil toplum kuruluşu ve hayırseverler, iftar vermek için yarışır. Allah onlardan razı olsun, sayılarını eksik etmesin. Ramazan, insanları gözetir, onlara bolluk ve bereket sunar. Zekatlar da genelde Ramazan ayında verilir, bu da sosyal dayanışmayı pekiştirir. Zenginler vermenin, fakirler almanın bereketini yaşar. Ramazan'da manevi hayat zirveye ulaşır. Kur'an sohbetleri, ilahiler, camilerde mukabeleler, teravih namazları, vaazlar... Her şey ruhani bir atmosfer oluşturur. Bu gelenekler, toplumsal birliği ve beraberliği sağlar. Ramazan, yalnızca bir ibadet değil, aynı zamanda toplumsal bir olaydır. Bu gelenekler, insanları bir araya getirir. Birçok insan, yalnızca çorba içmek için dahi uzak mesafelere gider, çünkü Ramazan hatırına, iftar hatırına o birliktelik önemlidir. Köylerde insanlar sırayla iftar yapar, kaynaşır. Çünkü insan yalnız başına mutlu olamaz; sosyalleşmek, bir arada olmak gerekir. Ramazan, en büyük sosyalleşme vesilelerinden biridir. Ülkemizde Ramazan'a katılım oranı %60-70 civarındadır. Oruç, en yoğun şekilde yerine getirilen ibadetlerden biridir. Diğer ibadetlerde katılım biraz daha düşük olsa da, oruç ibadetine katılım yüksek seviyelerdedir. İnşallah, diğer ibadetlerde de aynı katılımı görürüz” diyerek açıklamalarına son verdi.