Enflasyon Muhasebesinde verilen mücadele sonrası kaotik durum hakkında değerlendirmede bulunan Aydın, “Enflasyon düzeltmesi şartları oluştuğu ilk günden bugüne kadar, Üst birliğimiz TÜRMOB ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla görüşmeler yaparak yaşanacak tüm sıkıntıları ortaya koymuştur. Her platformda Üst birliğimiz TÜRMOB tarafından geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesinin uygulanmaması gerektiği dile getirilmiştir.
1 Ağustos günü Ankara’ da düzenlenen büyük mitingde ortak bir sesle başta Mali Müşavirlerin sorunları olmak üzere, enflasyon düzeltmesinin sorunlu yanları ve geçici vergi dönemlerinde düzeltmesi yapılmaması gerektiği yüksek sesle haykırılmıştır. Geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi uygulandığı takdirde, özellikle küçük işletmeler açısından vergi adaletsizliğine yol açacağı ve yatırım yapan işletmeler açısından da adaletsizlik yaratacağına dikkat çekilmiştir.
Ancak, tüm bu çabalara rağmen maalesef Hazine ve Maliye Bakanlığı uygulamada ısrarcı oldu. 17 Ağustos olan beyanname verme süresini son kez diyerek 27 Ağustos’ a uzattı ve ardından 6 Eylül tarihine ikinci kez uzatıldı. Ertelenen beyanname verme süreleri tüm kamuoyunda enflasyon düzeltmesinin ertelenmeyeceği beklentilerini oluşturmuştu. Süre uzatmanın ardından Mali Müşavirler, mesleki sorumluluk bilinciyle gecesini gündüzüne katarak 1 milyondan fazla beyanname verdi. Mali Müşavirler beyanname verirken, 31 Ağustos 2024 tarihinde yayımlanan 563 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 2023 yılı sonu gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50 milyonun altında olan işletmelerin geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi kapsamı dışında tutulacağı belirtilerek beyan verme süresini 13 Eylül 2024 Cuma gününe üçüncü kez uzatıldı.
Tebliğ ile daha önce verilen beyannamelerin düzeltilmesi istenmektedir. Bu durum, meslek mensuplarının hukuki ve mesleki sorumluluklarını ciddi şekilde etkilemekte olup gelecekte doğabilecek sorunlara da zemin hazırlamaktadır. İdare’nin son anda yaptığı bu değişiklikler meslek mensuplarının emeklerini yok sayması, meslek camiasında derin bir güvensizlik yaratmaktadır.
Meslek mensuplarının gece gündüz çalışarak hazırladığı beyannamelerin bir anda geçersiz kılınması ve yeniden düzenlenmesinin istenmesi hem maddi hem de manevi açıdan büyük bir yük oluşturmaktadır. Bu kaotik durumun bir an önce sona erdirilmesi ve meslek mensuplarının haklı taleplerinin dikkate alınması gerekmektedir. Söz konusu tebliğin yürürlüğünün durdurulması gerekmektedir. Hata yapan Mali Müşavirler değildir. Ayrıca, vergi uygulamalarında son dakika değişikliklerinden kaçınılması ve meslek mensuplarının görüş ve önerilerinin karar alma süreci dahil edilmesi, hem uygulamada yaşanan sorunları azaltacak hem de vergi sistemine olan güveni artıracaktır” dedi.