Yalova Gazetesi'nin Ağız ve Diş Sağlığı Köşesi tüm hızıyla devam ediyor. Yalova Gazetesi olarak alanında yetkin isimleri serimizde konuk ederek siz Yalovalılar ile buluşturuyoruz. Mars Diş Kliniği'nde Diş Hekimi olarak çalışan Begüm İçen, diş çürük tedavi yöntemlerinden olan kanal tedavisi ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Begüm İçen;
Bugünkü konumuz tedavilerimizden biri olan kanal tedavisi. Kanal tedavisi, çürüğün siniri etkilediği… Daha çok zonklayan ve geceleri uyutmayan ağrılar için uyguladığımız bir tedavidir. Sinir artık etkilendiği için orada yarattığı basınç, hastaya bu ağrıları yaratıyor. Bizde dişteki çürüğü güzelce temizledikten sonra sinirler açığa çıkınca onları da temizliyoruz. Artık hastanın dişi cansız olduğu için ağrısı tamamen geçmiş oluyor. Klinikte genelde 2 seans tercih ediyoruz. İlk seansta hasta ağrılı bir şekilde gelmiş oluyor. Anestezi yaptıktan sonra güzelce dişin içini temizliyoruz, gerekliyse ilaç koyuyoruz. 1 hafta, 2 hafta ya da 10 gün içerisinde hekimin bakışına bağlı olarak veya vakanın durumuna göre hastanın semptomlarının geçmesi için bekleme süresi oluyor. Daha sonra geldiğinde dişin içerisinde kaç tane kanal varsa… Bir diş olabilir ama dişler içerisinde birden fazla kanal oluyor. Azı dişlerinde 3-4 kanal olabiliyor. Küçük azılarda 1-2 belki 3… Bunlar dişten dişe göre de değişiyor. Bütün köklerin içerisindeki kanallar doldurulduktan sonra üst tarafa dolgu yapılıyor. Eğer dolguyu tutabilecek kadar diş dokusu varsa dolguyla kapabiliyoruz ama bazen çürüğü temizledikten sonra diş dokusu yeterli olmuyor. Bu sefer ağızda tutabilmek için o dişi kaplama da yapılması gerekebiliyor. İlk seanstan sonra genellikle hastaların ağrısı ve sızısı geçmiş oluyor. Ama ağrı geçmezse, kliniği ve hekimi arayabilir. Bu tarz durumlarda ek seans gerekebiliyor. Onun dışında diş cansız olduğu için kırılmalara müsait olabiliyor. Bazen tekrardan ağrı olabiliyor. Yine hekime danışıldığı zaman bunlar çözülebilecek şeyler.
Kanal tedavilerinde farklı yöntemler var mı?
Begüm İçen:
Rutin olarak uygulanan tek bir tip tedavi var. Sadece kullanılabilen malzemeler değişebiliyor. Daha çok hekimle alakalı bir şey. El aletlerini mi daha çok kullanıyor ya da biraz daha teknolojik aletler mi kullanıyor? O işin kolaylaştırma yolu. Büyütme ile çalışan hekimler var, normal çalışan hekimler var. Hasta açısından bir şey değişmiyor. Tabi ki bazı yöntemler çok daha temiz çalışmaya sebep olduğundan kaynaklı steril bir ortamda çalışılmış oluyor ama dediğim gibi bir rutin bir tedavi var. Hepsine genelde aynı şey uygulanıyor. Bazen kanal tedavisinin tekrar yapılması gerekebiliyor. Koyduğumuz dolguyu tekrar söküp yapmak gibi. O da çözüm olabiliyor. Çünkü bazen kök ucuna ulaşılamamış olabiliyor veya yeteri kadar temizlenememiş olabiliyor. Dişe sadece bir kere kanal tedavi yapılmıyor, iki kere de yapılabilir. Bazen üç kere de yapılabilir. Bu tamamen elimizde kalan diş dokusuna ve enfeksiyon olup olmamasına bağlı olan bir şey. Bazen öyle vaka geliyor ki; “Benim dolgum düştü” diyor ama aslında diş komple kırılmış oluyor. Köke kadar kırılmış oluyor, o zaman elimizde yapacak bir şey kalmamış oluyor çünkü bizim bir dişe dolgu yapabilmemiz için o dişi tamamen kurutabiliyor olmamız lazım. Diş etine de bazı durumlarda inemediğimiz için o zaman da dişe dolgu yapamayacağımız için çekmek durumunda da kalabiliyoruz.
Kanal tedavisi dişi kurtarmak için son çare midir?
Begüm İçen:
Ağızda tutabilmek için evet. Yoksa artık yapabileceğimiz bir şey kalmıyor. Bu arada şu da var; Kanal tedavili bir diş kırılabiliyor. Bunlar beklediğimiz şeyler. Diş kırıldığı zaman eğer kök kısmına kadar kırıldıysa ve çekip gerekiyorsa kanal tedavili dişler, kanal tedavisi yapılmamış dişlere göre bizi biraz daha uğraştırıyor. Hastalar bunu da bilirse beklentileri de ona göre olur. Onların çekimini yapmak daha zorlu oluyor. Çünkü dişte canlılık yok. Canlı dişlerin çıkması, hareket etmesi biraz daha kolay. Ama onlar kırılabilmeye müsait olduğundan biz en ufak bir güç uyguladığımızda oradan da tekrar kırılabiliyorlar. Ama kanal tedavisi kesinlikle yapılmalı, güzel bir şey. Dişi elimizde tutabilmemiz için yapabileceğimiz son çare. En azından kendi dişimizin kökü. Ağız içerisinde ne kadar uzun tutabilirsek o kadar iyi. Çünkü implant ve normal dişler arasında çok büyük farklar var.
Konuşmacı/Begüm İçen
Kameraman/Göktuğ Doğukan Yüksel