Türkiye Spastik Engelliler Federasyonu Başkanı ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Eğitim ve İstihdamdan Sorumlu Sekreter Murat Arslanhan, 10-16 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Engelliler Haftası dolayısıyla Yalova Gazetesine özel açıklamalarda bulunmuştu. Engelli ailelerin en büyük kaygısı ‘ben öldükten sonra  ya da bana bir şey olursa çocuğum ne olacak’ sorusuna Murat Arslanhan açıklama getirdi. Engelli ailelere psikolojik destek için neler yapıyorsunuz? Çünkü ailelerin en büyük kaygısı ‘bana bir şey olursa, ben öldükten sonra çocuğum ne olacak’ sorusu var. Bununla ilgili STK olarak neler yapıyorsunuz?

Murat Arslanhan  : Onu şöyle yapayım. Lale başkanımız burada, bu işin duayeni. Biz STK olarak şunu yapıyoruz. Ailelerle 95’ten beri düzenli ev ziyareti yapıyoruz. Her ihtiyaç duyduklarında yanındayız. Bir nevi terapiyi biz dernekte yapıyoruz. Yani ilk aradıkları, yani evinin dışında 2. Adres Yeni Yaşam Engelliler Derneği olmuştur. Söyleşiler yapıyoruz. Onlarla psikolojik, sosyal destek veriyoruz. Bakım da, eğitim de, istihdam da yaşadıkları her sorunun çözüm politikası beraber üretiyoruz. Çoğu kamu kurumundan iyiyiz o noktada. Belirli tecrübeye eriştik. Ama bunun çözümü şu. Biz şimdi son dönemde bakanlıklar ile bunu görüşüyoruz. Ailenin savrulmasını engellemek için bir format lazım. Nedir? Çocuğunun engelli olduğunu öğrenen bir aile ne yapacağını şaşırıyor. Ailesinden yeteri desteği alamıyor. Dışlanma da olabiliyor bazen bu. Engelli çocuk olunca uzaklaşmaya başlayan akrabalar oluyor. Çevreye adaptasyon gecikiyor. Babanın kabullenmesi uzuyor. İşte Koçum Babam projesini o yüzden yaptık. Babaları sürece dahil ederiz diye. Ne yaptık. Toplumun içerisinde sosyal bir sorunu tespit ettik. Ve onun nazarında İç İşleri Bakanlığı ile onun nazarında format uyguladık. TRT’de de 19 bölüm yayınlandı. TRT’de olayı beğendi. 19 bölüm Koçum Babam belgeseli çekti sonuç itibariyle. Bunlar bizim yaptığımız tespitler. Ama ailenin savrulmasını engellemek için şunu yapmak lazım. Ki bakanlıkla bu konuda belirli bir düzeye geldik. Sağlık Bakanlığı ve Aile Bakanlığı İş birliği içerisinde. 0-3 yaşa kadar Sağlık Bakanlığının kontrolünde. Ondan sonra Aile Bakanlığında yine paralel olacak. İzleneme, denetleme ve yönlendirme merkezleri… Aile ya da çocuk engelli olduğunu öğrendiği an aileyi artık devletin yönlendirmesi lazım. Hiçbir yere savrulmadan, gel, ne yapalım. İşte Sağlık yönünde, tıbbi yönde bunlar lazım. İletişim şu şekilde olacak. Biz bu konuda destek olacağız. Sonra Aile Bakanlığı devreye girecek. İşte bakımda, eğitimde, istihdamda ya da işte engelli maaşında. Sosyal hayata katılması için ne gerekiyorsa aileyi hem bilgilendirecek hem de yönlendirecek. Çocuğun da gelişimi izlenecek. Yani biliyorsunuz, bazen bizim aileler de şu oluyor. Eğitimi çok önemseyemiyor. 2. Plana bırakıyor, kendi işinden dolayı. Ama örneğin 1 sp’de eğitimi 2. Plana bırakırsan fizik tedavi boyutunda özellikle ne olur? Ondan sonra telafisi çok zor. Ya da işte otizmde özel eğitimi azcık ötelersen, aile olarak farkında olmayabilirsin. İşte burada izleme, denetleme, yönlendirme merkezlerimiz devreye girecek. Böyle yapman lazım. Şöyle yapman lazım. Ki bir sonraki süreci kurtaralım. Bu sefer ailenin yaşam kalitesiyle, engellinin yaşam kalitesi artıyor. Toplumda da iş yükü azalıyor. Bunu sağlayabilmek için o formatta ilerliyoruz. İnşallah sağlayacağız.

Haber – Duygu Saral

Editör: Rümeysa Şahin