30 Ağustos 2024 tarihinde Milli Savunma Üniversitesi’ndeki mezuniyet töreninde yaşananlar ülke gündeminin ilk sırasına girmişti. Mezun olan 960 teğmenden yaklaşık 400’ünün tören sonrası bir araya gelerek subaylık yeminini etmeleri tartışma yaratmıştı. Son olarak 2016 yılında okunan bu yeminin mezun olan teğmenlerce tekrar okunması iktidar çevrelerinde büyük rahatsızlık yarattı. Bu olaydan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri ise kendi için soruşturma başlattı ve bu soruşturmanın sonuncunda aralarında Kara Harp Okulu birincisi Teğmen Ebru Eroğlu’nun olduğu bir grup teğmenin TSK’dan ihraç edileceğine dair iddialar ortaya atıldı.
TSK’da yaşanacağı iddia edilen ihraç dalgasına tepkiler dinmek bilmiyor. Muhalefet çevrelerinden birçok isim bu duruma tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak Türkiye Barolar Birliği’ne bağlı olan ve aralarında Yalova Barosu’nun da olduğu toplam 53 Baro, ortak açıklamaya imza attı ve teğmenlere destek verdi.
“Atatürk'e bağlılık bildirmek, subaylarımız için bir tarihi bilinç ve sorumluluktur”
TSK’de gerçekleşeceği iddia edilen ihraçlara ilişkin üzüntüsünü dile getiren Barolar, “Kara Harp Okulu mezunu subaylarımız Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Talip Akarsu'nun, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyerek Cumhuriyet değerlerine olan bağlılıklarını ifade etmelerinin ardından 'TSK'dan ayırma cezası talebi ile Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmelerini üzüntüyle öğrendik. Ülkemiz, işgalci kuvvetlere karşı verilen ve başarıya ulaşan Kurtuluş Savaşı neticesinde bağımsızlığına kavuşmuştur. Ülkemizin bağımsızlığa kavuşmasında, Kuva-yi Milliye birliklerinin düzenli ordu çatısı altında birleşmesinin ve 1920 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordusu ismiyle bugünkü TSK'nın kurulmasının etkisi büyüktür. Kurtuluş Savaşı'nın en önemli dönüm noktalarından birini de Sakarya Meydan Muharebesi, diğer adıyla Subaylar Muharebesi oluşturmaktadır. Muharebenin bu adı, cephenin en ön saflarında fedakarca savaşan yetişmiş nice subayımızı kaybettiğimiz için aldığı bilinmektedir. Dolayısıyla Subaylar Muharebesi'ni Başkomutan olarak idare eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e bağlılık bildirmek, subaylarımız için bir tarihi bilinç ve sorumluluktur” ifadelerini kullandı.
“Söz konusu eylem TSK’den ayırma cezasını gerektirmiyor”
Türkiye Cumhuriyeti’nin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde demokratik ve laik hukuk devleti ilkesi üzerine inşa edildiğini hatırlatan Barolar, “Devlet düzenini bu kurucu anayasal değerlere dayandırmıştır. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup genç subayların, kurucu değerlere bağlılığı ifade özgürlüğünün toplu kullanımı olup Anayasa güvencesi altındadır. Ayrıca söz konusu eylemin 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununun 20'nci maddesinde düzenlenen TSK'dan ayırma cezasını gerektiren sınırlı sayıdaki hallerin kapsamında sayılamayacağı anılan kanunun lafzından açıkça anlaşılmaktadır. Hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk'ün ilke ve devrimlerine daima bağlı kalacağımızın altını çizmekle birlikte tarihsel gerçeklere, hukuka, yasalara ve vicdanlara aykırılık teşkil etmeyecek şekilde hareket edilmesi ve netice alınması en büyük temennimizdir” diyerek açıklamalarına son verdi ve teğmenlere sahip çıktı.