Ülkemizde 2009 yılından itibaren “Emek ve Dayanışma Günü” olarak resmi olarak kutlanmaya devam edilen 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları kapsamında ülkemizin dört bir yanında etkinlikler düzenlenecek. Yalova’da yapılacak kutlama programını ise ilimizdeki birçok STK’nın çatı örgütü olan Yalova Emek ve Demokrasi Güçleri gerçekleştirecek.
Yalova Emek ve Demokrasi Güçleri’nin 1 Mayıs Programı;
12:00 = Deprem Anıtı’nda Toplanma
13:00 = Gazi Paşa Caddesi’nde Yürüyüş
14:00 = 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda 1 Mayıs Mitingi (Davul ve Zurna Eşliğinde Halaylar, Grup Bandista’dan Şarkılar)
Kutlama İçin Davet!
Yalova Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesinde Yalova Kent Müzesi önünde stant kurarak vatandaşları kutlamalarına davet etti ve basın açıklaması gerçekleştirerek çağrıda bulundu. Açıklamayı Eğitim-Sen Yalova Şubesi Üyesi Özgür Girişen okudu.
“Bu bozuk düzende hepimiz kaybediyoruz”
“Yoksulluğa, güvencesizliğe, adaletsizliğe, baskılara karşı; "mertebe emri" değil, soluğunu demokrasiden, adaletten, halktan alan yeni bir başlangıç için haydi 1 Mayıs’a!” diyerek açıklamalarına başlayan Girişen, “Hepimizin yeni bir başlangıca olan ihtiyacının yakıcı hale geldiği zorlu koşullardan geçiyoruz. Çünkü yalnızca emeğin ve emekçilerin hakları değil; demokrasi, adalet ve hukukun son kırıntıları bile hızla rafa kaldırılıyor. Demokrasi işçinin, emekçinin ekmeği; hukuk ve adalet ise suyudur. Demokrasinin, adaletin, hukukun yok sayıldığı; halk iradesinin, en temel hak ve özgürlüklerin baskı altına alındığı bir düzende, emeğin haklarından da vazgeçmek mümkün değildir. Bozuk düzende sağlam çark olmaz. İster öğretmen, ister hemşire, ister posta dağıtıcısı, ister vakıf çalışanı, ister doktor, ister zabıt kâtibi, ister hizmetli, ister uzman olalım… A sendikasına ya da B sendikasına üye olalım… Bu bozuk düzende hepimiz kaybediyoruz. Bu karanlıktan çıkış, hak verilmez; mücadeleyle alınır ilkesini temel alan ortak bir mücadeleyle mümkündür. Önümüzdeki süreçte ya hep birlikte kaybetmeye devam edeceğiz ya da birleşe birleşe kazanacağız! Birleşe birleşe kazanacağız! Birleşe birleşe kazanacağız!” dedi.
“Liyakatin ve kariyerin esas alındığı bir sistem talep ediyoruz”
İktidara yönelik ifadeler kullanan Girişen, “Gelin, ekmeğimizi her geçen gün küçülten, haklarımızı ve özgürlüklerimizi ortadan kaldıran; bizi sabah 9, akşam 6 yollarında gülmesi bile yasaklanmış bir güruha dönüştürmek isteyen, umutlarımızı dipsiz kuyularda merdivensiz bırakmaya çalışan bu bozuk düzene karşı artık hep birlikte “Yeter!” diyelim. Merkezinde emeği, demokrasiyi, adaleti, barışı ve özgürlüğü esas alan; %1’in değil, %99’un mutlu yaşadığı; herkesin güvenceli ve insanca çalıştığı bir düzen için yeni bir başlangıca ihtiyacımız var. Sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı; krizlerin faturasının emekçilere yıkılmadığı; vergide adaletin sağlandığı, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alındığı; temel tüketim maddelerinde dolaylı vergilerin sıfırlandığı; ücret gelirlerinden alınan gelir vergisinin birinci diliminin %10’a indirildiği; yoksulluk sınırına kadar olan gelirden vergi alınmadığı bir ülke istiyoruz. Tüm emeklilere insanca yaşamaya yetecek bir aylığın verildiği; torpil ve kayırmayı kurumsallaştıran mülakat sisteminin kaldırıldığı, liyakatin ve kariyerin esas alındığı bir sistem talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
“ÇEDES projesiyle laik ve bilimsel eğitimin ortadan kaldırılmadığı bir eğitim sistemi istiyoruz”
Açıklamanın son kısmına ise 1 Mayıs’ı kutlama nedenlerinden örnekler veren Girişen, “Haksız ve hukuksuz biçimde ihraç edilen KHK’lıların işine döndüğü; kimsenin kimliğinden, inancından ya da cinsiyetinden dolayı haksızlığa uğramadığı; kadının yalnızca aile içindeki rolüyle tanımlanmadığı, emeğinin yok sayılmadığı bir düzen istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmediği, 193 sayılı ILO Sözleşmesi'nin imzalandığı; düşünmenin ve düşünceyi ifade etmenin cezalandırılmadığı; eşit yurttaşlığın, barışın ve kardeşliğin hâkim olduğu bir ülke özlemiyle… Halk iradesinin yok sayılmadığı; çocuklarımızın okula aç gitmediği; MESSEN projesi adı altında çocuk işçiliğinin teşvik edilmediği; ÇEDES projesiyle laik ve bilimsel eğitimin ortadan kaldırılmadığı bir eğitim sistemi istiyoruz. Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın ve laikliğin egemen olduğu bir dünya ve ülke için; gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, insanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenceli gelecek ve demokratik bir ülke için... 1 Mayıs'ta işyerlerinde, alanlarda, meydanlarda omuz omuza yürüyoruz! Yaşasın birliğimiz, mücadelemiz ve dayanışmamız! Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın 1 Mayıs!” diyerek sözlerine son verdi.