1963 yılında gerçekleştirdikleri darbenin ardından kesintisiz bir şekilde 61 yıl boyunca Suriye’yi yöneten Arap Sosyalist Baas Partisi’nin saltanatı Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesiyle son buldu. On yıllar süren iktidarlarında birçok isyan gören Baas Partisi, “Arap Baharı” olarak adlandırılan hareketin ardından yeniden halk ile karşı karşıya gelmiş ve 13 yıl süren iç savaşın ardından yüzbinlerce Suriyeli hayatını kaybetmişti.
Suriyeli muhaliflerin son iki hafta gerçekleştirdikleri operasyonlar sonucu rejim kontrolünde olan şehirler teker teker ele geçirilirken Devlet Başkanı Beşar Esad ülkeyi terk ederek Rusya’ya kaçtı.
Esad’ın devrilmesinin ardından dünyada ve Türkiye’deki Suriyeli mülteciler büyük sevinç yaşadı ve ülkemizdeki Müslümanlar bu sevince ortak oldular. İlimizin önde gelen STK’larının çatı örgütü olan Yalova Gönüllü Sivil Toplum Kuruluşları Platformu(GÖNÜL-DER) da Esad’ın gidişini kutlamak amacıyla Yalova Merkez Camii’nde toplandı ve öğle namazının ardından basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamanın ardından ise şükür namazı kılındı.
Yalova GÖNÜL-DER adına olan basın açıklamasını sözcü Hacı Murat Anlayışlı okudu.
“Suriyeliler rejimin silahlı saldırılarına maruz kaldı”
“Hamd yalnızca alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur” diyerek basın açıklamasına başlayan Anlayışlı, “Şüphesiz ki Rabbimiz günleri aramızda döndürür. Suriye halkının Mart 2011’de zalim Esed rejimine karşı başlattığı devrim ateşi yeniden alevlendi. Ödenen onca bedellere, çekilen büyük acılara rağmen Suriye’nin mazlum evlatları zorbalara baş eğmedi. Bu kutlu mücadele bugün Allah’ın izniyle zaferle sonuçlandı. Değerli Müslümanlar! Biliyorsunuz 2011’de rejime karşı Dera’da başlayan halk ayaklanması kısa sürede tüm ülke geneline yayıldı. On yıllardır rejimin insanlık dışı muamelelerine maruz kalan Suriye halkı, hak, özgürlük ve adalet temelli gösterilerle meydanları doldurdu. Alanlarda barış ve özgürlük türküleri söyleyen Suriyeliler, rejimin silahlı saldırılarına maruz kaldı. Altı ay boyunca süren barışçıl gösterilere rejimin silahla, kanla cevap vermesi bardağı taşırdı. Halkın bünyesinde oluşan muhalif gruplar, Esed rejimi çetesine karşı özgürlük mücadelesi verdi. Birkaç yıl içerisinde rejim çökme noktasına geldi. Sonunun geldiğini anlayan Beşşar Esed önce İran’dan yardım istedi, akabinde 2015’te Rusya’nın doğrudan savaşa müdahil olması için teklif götürdü. Zira İran ile birlikte Hizbullah da Suriye sahasında varlık göstermeye başladı” dedi.
“1 milyona yakın sivil katledildi”
Muhalif grupların ülkenin neredeyse tamamını ele geçirdiğini ve rejimi devirmek üzereyken Rusya, İran ve Hizbullah’ın denkleme girmesiyle Esad’in iktidarının ayakta tutulduğunu hatırlatan Anlayışlı, “Özgürleştirilen Halep, Hama, Humus gibi şehirler yeniden rejimin eline geçti. Gelinen noktada Esed rejimi, İran ve Rusya ortaklığıyla Suriye’de çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 1 milyona yakın sivil katledildi, milyonarca kişi sakat bırakıldı. 13 milyon Suriyeli ülke içinde yerinden oldu. Bunların 6-7 milyonu ülkesini terk ederek Türkiye, Lübnan, Ürdün gibi ülkelere sığındı. Yüzlerce kişi Avrupa ülkelerine gitmeye çalışırken Akdeniz’de boğuldu. Baba Esed’in 1982’de Hama’da yaptığı katliam hala hafızalardaki yerini koruyor! Suriye halkı İdlib’de sıkışmak zorunda kaldı. Türkiye, Rusya ve İran arasında imzalanan Astana Mutabakatı’na rağmen rejim bu kuralları sürekli ihlal etti, İdlib’deki sivil halka saldırılar düzenledi. Özellikle İdlib’e yönelik süren ihlaller silsilesi muhalifleri yeni bir arayışa sevk etti” şeklinde konuştu.
“Yaşasın Özgür Filistin, Yaşasın Özgür Suriye!”
İdlib’in güney kırsalı ve Batı Halep kırsalına yönelik 27 Kasım’da başlayan saldırganlığı caydırma operasyonları neticesinde Halep, Hama, Humus, Dera, Süveyda ve Şam Esad rejiminin temizlendiğini söyleyen Anlayışlı “Suriye halkı artık özgürdür! Mücahitlerin özgürleştirdikleri beldelerde halkın sevinci apaçık ortadadır. Evlerinde, yurtlarında sürülen Suriyelilerin beldelerine yeniden kavuşma görüntüleri bizleri canı gönülden sevindiriyor. Yıllardır rejim zindanlarında tutulan mahkumların özgürlüklerine kavuşması bu ceberut, köhne ve yozlaşmış rejimin çürümüşlüğünü gözler önüne seriyor. Kokuşmuş bir rejimi ayakta tutmaya çalışan emperyalist güçlerin, mezhepçi anlayışın, maşa olmaktan başka meziyeti olmayan örgütlerin politikaları iflas etmiştir. Anti-emperyalizm ve Siyonizm karşıtlığı masallarıyla desteklenen Baas cuntasının Suriye’nin geleceğinde yeri yoktur artık. Biz Kudüs’ün özgürlüğünün Şam’dan, Halep’ten, Hama’dan, Humus’tan geçtiğine inanıyoruz. Allah bu mücadeleyi Gazze’nin, Kudüs’ün, Filistin’in özgürleşmesine de vesile kılsın!” ifadelerini kullandı. Suriye devrimi kaldığı yerden devam ettiğini vurgulayan Anlayışlı, “. Suriye'de mücahitler Esed rejiminin Rusya ve İran’ın desteğiyle gasp ettiği beldeleri bir bir özgürleştirdi. Katliamcı Esed rejimi tarihin çöplüğüne gönderildi. Ankara’daki Müslümanlar olarak Suriye halkının özgürlük mücadelesine verdiğimiz desteği buradan bir kez daha haykırıyoruz! İzzetli ve kahraman Suriye halkının zalimlere karşı verdiği mücadele onurumuzdur! Suriye’nin yiğit evlatlarına, mücahitlere selam olsun! Yalova’dan Hama’ya, Humus’a, Halep’e, Dera’ya, Şam’a selam olsun! Filistin’den Suriye’ye direnişe selam olsun! Gazze’den Halep’e, Hama’ya, Humus’a direnişe selam olsun! Yaşasın Özgür Filistin, Yaşasın Özgür Suriye!” diyerek açıklamalarına son verdi.