Marmara denizinin güney sahillerini oluşturan Yalova, 123 km kıyı şeridi uzunluğu ile su ürünleri üretiminde önemli bir rol oynuyor. İlimizde 7 Balıkçı barınağında 8 Su Ürünleri Kooperatifi faaliyetini sürdürmekte olup farklı boylarda 147 ruhsat tezkeresine sahip gemi ve 1.310 ruhsat tezkeresine sahip balıkçı bulunuyor. Su ürünleri yetiştiriciliği faaliyetleri kapsamında ilimizde 2 adet küçük alabalık işletmesi mevcut olup, 2023 yılında 10 Ton alabalık üretildi. Ayrıca bir işletme yavru üretimi yapmakta olup 250 bin adet yavru yetiştirme kapasitesi mevcut. Su ürünleri yetiştiricilik faaliyetlerinde ilimizde 4’ü Çınarcık İlçesi (Kocadere ve Şenköy Köyleri) ve 3’ü Armutlu İlçesi (Fıstıklı Köyü) açıklarında olmak üzere 7 midye yetiştiricilik işletmesi faaliyet gösteriyor. Faaliyetlerine başlamış olan tesisler tarafından 2023 yılında 232 Ton midye hasat edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı desteğiyle 2022 yılında uygulanan “Midye Müsilaja İyi Gelecek” ve "Marmara Denizinde Organik Midye Yetiştiriciliği” projeleri ile ülkemizde ilk defa iyi tarım ve organik tarım sertifikasına sahip midye yetiştiriciliği Yalova’da yapıldı. Bakanlık desteğiyle 2023 yılında uygulanan "İyi Midye Sağlıklı Toplum Projesi" ile 3 işletme tarafından 2023 ve 2024 yıllarında hasat edilecek 1.100 Ton midye İyi Tarım Sertifikasına sahip oldu.
Tarımsal Üretim Planlanması
Son yıllarda ekonomik, sosyal ve çevresel gelişmeler ile küresel iklim değişikliği, su kısıtı, artan nüfus ve kentleşme gibi faktörler gıda arz güvenliğinin önemini artırmıştır. Pandemi ve coğrafyamızdaki çatışmalar gıda milliyetçiliğini tetiklemiştir. Bu durum gıda arz güvenliğini temin etmek için doğal kaynakların optimum kullanımını sağlayacak etkin bir planlama sürecini zorunlu hale getirmiştir. Bu kapsamda bakanlık politikalarımız kayıtlılık, kalite, verimlilik, yatırım ve sürdürülebilirlik olmak üzere beş eksen üzerinde şekillendirilmektedir. Bu amaçla, 5488 ve 5403 sayılı kanunlarda değişiklik yaparak üretim planlaması, sözleşmeli üretim, kayıtlılık ve işlenmeyen arazilerin üretime kazandırılması ile yeni normallere göre politikalar oluşturulmaktadır. Böylece arz güvenliğimizin sürdürülebilir olması sağlanacak, üreticilerin gelir düzeyi artırılacak ve ülke ekonomisine katkı sağlanmış olacaktır.
Tarımsal Üretimin Planlanması Ve Sözleşmeli Üretim
5488 ve 5403 sayılı kanunlarda değişiklik yapılarak üretim planlaması, sözleşmeli üretim, kayıtlılık ve işlenmeyen arazilerin üretime kazandırılması ile yeni normallere göre politikalar oluşturulmaktadır. Böylece arz güvenliğimizin sürdürülebilir olması sağlanacak, üreticilerin gelir düzeyi artırılacak ve ülke ekonomisine katkı sağlanmış olacaktır. Tarımsal Üretim Planlaması çalışmalarına altlık oluşturmak üzere il genelindeki tarım parsellerinin CBS, uzaktan algılama ve uydu görüntülerinden faydalanarak ekili dikili alanlarının ve üretim desenlerinin sahada tespit edilerek hali hazırda %50’si biten haritalama çalışmalarının mayıs ayı sonu itibarıyla tamamlanması, Haritalama çalışmalarının tamamlanmasından sonra mevcut ürün deseni, arazinin sulama imkânları, taban suyu seviyesi, arazi kullanım kabiliyeti ile yağış durumu dikkate alınarak uygulanmak zorunda olan en uygun münavebe şeklinin belirlenmesi, Çiftçi Kayıt Sisteminde kayıt kolaylığı sağlayan yeni mevzuat değişikliği ile birlikte ilimizde 1629 olan kayıtlı çiftçi sayımız ve 31.829 dekar kayıtlı alanımız bulunmaktadır. Bu kayıtlı alanın bir yıl içerisinde minimum %50 artırılması hedeflenmektedir, İlimizde iyi tarım uygulaması ile üretimi yapılan midyelerin üretimini gerçekleştiren işletmeler ile ülke genelinde zincir market ağına sahip olan işletmeyi bir araya getirerek temelleri atılan sözleşmeli üretim modelinin hayata geçirilmesi, İlimizde kivi üretim alanlarında karşılaşılan en büyük sorunlardan birisi olan Kök Çürüklüğü Hastalığı sebebiyle özellikle son 3 yıldır kivi bahçelerinde yoğun verim ve ağaç kayıpları tespit edilmiştir. Ayrıca Kahverengi Kokarca zararlısında bölgemizde özellikle 2023 yılında populasyon artışı gözlemlenmiştir. Kahverengi kokarca yoğunluğunun artması ilimizde başta kivi olmak üzere diğer meyvelerde de büyük risk oluşturmaktadır. 2024 yılında biyolojik ve biyoteknik metotlarla mücadele edilerek zararlı popülasyonunun azaltılması sağlanacaktır.