Yalova Elmalık Köylü Fen Bilimleri öğretmeni Yeşim Toğay Dilbas köyünün şeytan kınası olarak bilinen meşhur taş kınasının sırrını çözdü.
Çocukken hayvan otlattığı yerlerdeki kayalardan elde ettikleri ve taş kınası bir başka adıyla şeytan kınası olarak bilinen kına meğerse liken denen canlıların marifetiymiş. Likenli kayalar ise Elmalık Köyü’nde Küçük Mümin’ün Kayalıkları, Kara İmam Tepesinin altındaki kayalıklar ve İstihkam tepesinin altındaki kayalıklar olarak biliniyor.
Fen Bilimleri öğretmeni Yeşim Toğay Dilbas bakın çalışmasını nasıl anlatıyor. Çok güzel de bir ders vererek bilgilendirme yapıyor. Teşekkürler Yeşim öğretmen.
“Köyümün Doğal Kınası Taştan Mı Likenden Mi?
Küçükken hayvanları otlatmaya gittiğimizde oynardık, ellerimize yakardık taş kınasını. Bakalım kaç kişi biliyor ...?
Elmalık Köyü’nde çocukların hayvanları otlatmaya gittikleri sırada oyun olarak oynadıkları Taş Kınası olayını bu konu hakkında öğrencileri ile proje yapan Yeşim konuya bilimsel açıklık getirdi. Peki taş kınası nasıl yapılır?
Taş Kınası Nasıl Yapılır?
İlk olarak taşların üzeri su veya tükürük ile ıslatılmaktadır. Daha sonra küçük başka bir taş alınıp bu yüzeye sürülerek yüzeyde yeşil renkli kıvamlı bir karışımın oluşması sağlanmaktadır. Hazırlanan bu karışım cilt üzerine uygulanarak birkaç dakika bekletildikten sonra yıkanmaktadır. Sonrasında ciltte kınaya benzer bir iz bıraktığı görülmektedir. İstanbul Küçükçekmece Bilim ve Sanat Merkezi Fen Bilimleri öğretmeni Yeşim Toğay Dilbas ve öğrencileri taş kınasının bilimsel olarak nasıl gerçekleştiği konusunda araştırmalar yaparak bu konu hakkında bir proje hazırladılar ve Tübitak 2204-B Ortaokullar araştırma projeleri yarışmasına katıldılar. Yaptıkları araştırmada başlangıçta kına özelliğinin taştan gelmiş olduğunu düşünseler de yaptıkları incelemeler ve araştırmalarla bunun taşlardan gelmediği aslında taşların üzerinde yaşayan liken birlikteliklerinden oluştuğunu öğrenmişlerdir.
Bu taşlardan örnekler alarak Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümüne göndererek analizlerin yapılmasını sağladılar. Yapılan analizlerde kayaçların üzerinde bulunan liken türleri belirlenmiş ve bu türler ; Aspiciella (Aspicilia) intermutans ve Rhizocapon geographicum olarak isimlendirildiği anlaşıldı. Böylece ellerde kınaya sebep olan şeyin taşlardan gelmediği ve likenler olduğu bilimsel olarak kanıtlamış oldu.
Halk arasında çocukların ve çobanların eğlencesi olarak bilinen taş kınası veya şeytan kınası bilimsel olarak likenlerin faaliyetleri sonucu ortaya çıkmaktadır.
Nedir bu likenler?
Likenler bitkiler gibi yaprak, kök ve gövdesi olmayan fakat kendi besinini kendi üretebilen, uzun yıllar boyunca yaşayabilen, içerisinde bir veya daha çok sayıda alg ve mantarın bulunduğu birlikteliklerdir. Likenler, başlı başına birer organizma olmayıp alglerle mantarların birlikte bir bütün halinde meydana getirdikleri ortak yaşam birlikleridir . Yosun ve likenler, doğada bulunan kayaçlar üzerinde yerleşerek gelişirler. Likenler toz tanelerini yakalarlar ve organik madde içeren ince bir zar oluştururlar. Genelde taşların ve ağaçların üzerinde bulunurlar. Likenler birçok renge sahiptirler. Bu renkler kırmızı, sarı ve yeşil olabilir.
Likenler, uzun yıllardan bu yana yapılarındaki bileşikler nedeniyle parfüm, ilaç ve boya yapımında kullanılmıştır.
Likenler temiz havalı yerleri sever; Likenlerin yeryüzünde yaklaşık 20 bin türü bulunmaktadır. Kutuplardan çöllere kadar her yerde ve özellikle havası temiz olan yaşam alanlarında canlılıklarını sürdürürler. Belirli bazı türleri hava kirliliğinin göstergesi olarak kullanılabilirler. Zorlu şartlara dayanım göstermeleri ve uzun süre yaşamalarına karşın çok yavaş büyüme gösterirler. Türkiye’de literatürde kayıtlı olarak ortalama 1600 liken türü bulunmasıyla birlikte bu sayının henüz tespit edilmemiş olanlarla birlikte 3000’i aşacağı öngörülmektedir Likenler; dünya çapında gıda, boya, ilaç, kozmetik, dekorasyon, deri sanayii vb. alanlarda genellikle kullanılmaktadır. İstanbul Küçükçekmece Bilim ve Sanat Merkezi öğrencileri yaptıkları projede likenlerin boyar madde özelliklerini kullanarak kumaşların boyanmasını sağlamışlardır. Yaptıkları laboratuvar çalışmalarında likenlerin tekstil boyası olarak kullanılabileceği sonucuna ulaşmışlardır.
Etrafımızda uzun yıllar boyunca gördüğümüz birçok şey aslında göründüğü gibi olmayabilir ya da gerçekler bilinmeyebilir. Farklı gözle bakmak, araştırmak, çocuklarımızı araştırmaya sevk etmek gerekir. Zaten dünyamız da bu teknolojiye farklı bakan gözler sayesinde geldi. Bilimle kalın. Sevgiler.”