Yalova İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk ile gerçekleştirdiğimiz “Ramazan Sohbetleri”nin sonuna geldik. Ramazan Ayı’na dair merak edilen birçok konun ele alındığı serimizin 6. bölümünde ise Müslümanların “11 Ayın Sultanı” olarak kabul ettiği Ramazan Ayı’nın ardından kutlanan Ramazan Bayramı oldu. İl Müftüsü Yılmaztürk, Ramazan Bayramı’na ilişkin olarak çarpıcısı bilgiler verirken yapılması gerekenlerden bahsetti.

“Fıtır Bayramı ya da Fitre Bayramı olarak da bilinir”

Konuşmasına Ramazan Bayramı’nı kutlayarak başlayan İl Müftüsü Yılmaztürk, “Ne mutlu bize ki, Ramazan-ı Kadir Gecesi'ni idrak ettik. Zekatımızı, fitrelerimizi verdik ve şimdi de bayrama kavuşuyoruz. Allah Teâlâ bizi dünya ve ahiret bayramlarına kavuştursun. Ramazan Bayramı'nın ismi Aidül Fıtır yani Fıtır Bayramı ya da Fitre Bayramı olarak da bilinir. Bu nedenle fitrelerin Ramazan Bayramı'ndan önce verilmesi gereklidir ki, fakir ve fukaralar da bayram etsinler. Bizim vereceğimiz fitrelerle onlar da bayram sevinci yaşasın. Müslümanların iki dini bayramı vardır. Birincisi Ramazan ayının sonunda kutlanan, şu anda idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı; diğeri ise, Zilhicce ayının 10'unda idrak edilen Kurban Bayramı'dır. Bu bayramlar, hicretin ikinci senesinden itibaren İslam dünyasında kutlanmaktadır” dedi.

“Affedilmiş olmanın sevincini yaşayarak kutluyoruz”

Ramazan Bayramı’nın bir nevi “hak ediş” olduğunu belirten İl Müftüsü Yılmaztürk, “Bir ay boyunca yoğun bir ibadet mevsiminin sonunda, hedefe varmış olmanın, şeytanları ve nefsimizi mağlup etmenin sevincini yaşarız. Ramazan boyunca su varken su içmemek, yemek varken yemek yememek, Allah emrettiği için belirli saatlerden sonra yemeyi içmeyi terk etmek ve yine Allah'ın emriyle iftar vaktinde sofraya oturmak büyük bir sabır gerektirir. Bu sabrın sonunda, Ramazan'ın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem azabından kurtuluş olduğu için, Ramazan’ın sonunda günahlardan arınmış bir şekilde bayram yapıyoruz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur ki: "Kim Ramazan ayına kavuşur da oruç tutarsa, Allah onun geçmiş günahlarını affeder." İşte bu yüzden, bayramı affedilmiş olmanın sevincini yaşayarak kutluyoruz” ifadelerini kullandı.

“Dargınları barıştırmak büyük sevap kazandırır”

“Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun” “Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun”

Bayramların yalnız başına kutlanılmaması gerektiğini vurgulayan İl Müftüsü Yılmaztürk, “Bayram sevdiklerimizle ve milletimizle birlikte kutlanır. Milli bayramlar da öyledir. Kişi tek başına bir milli bayram kutlayamaz. Hep birlikte kutlarız, çünkü zafer hep birlikte elde edilmiştir. Zafer Bayramı, Cumhuriyet Bayramı gibi bayramlar da hep birlikte kutladığımız başarıların neticesidir. Ramazan ve Kurban Bayramı da böyledir. Bayramlarda özellikle dargınlar barıştırılır. Bayramlar, insanların birbirine daha merhametli olduğu ve küskünlerin barışmaya daha istekli olduğu zamanlardır. Ancak barıştırma aracı olunması gerekir. İnsanlar bazen birbirlerine küskün olabilir ve kimse önce gitmek ya da özür dilemek istemez. Fakat bu bayramda, dargınlar arasında aracı olmak, onları barıştırmak büyük bir sevap kazandırır” şeklinde konuştu.

“Bayramda güler yüzlü olmak, coşkulu ve neşeli olmak gerekir”

Bayramlarda, özellikle aileler başta olmak üzere, yakın akrabalar ve komşularla bayramlaşmanın önemli olduğuna dikkat çeken İl Müftüsü Yılmaztürk, “Küçükler büyükleri, büyükler de küçükleri tebrik etmelidir. Küçükler ellerini öptüklerinde, büyükler de onların alnını öpmeli ve bayramlarını kutlamalıdır. Bu karşılıklı etkileşim, insanlar arasındaki sevgiyi artırır. Bayramda güler yüzlü olmak, coşkulu ve neşeli olmak gerekir. Çünkü bayram, Allah'ın bir ikramıdır. 30 gün oruç tuttuktan sonra, Allah bize bu ikramı verir. Bayramda, gelene geçene ikramda bulunmak bir gelenektir. Eskiden Ramazan Bayramı "Şeker Bayramı" olarak da anılmaktaydı, çünkü insanlar bayramda birbirlerine şeker ikram ederdi. Ancak, resmi adı Ramazan Bayramı'dır. Çocukları sevindirmek de bayramın güzelliklerinden biridir. Bayramda, elbise alamayan çocuklara bir ayakkabı, bir gömlek ya da harçlıkla bayramlık hediye etmek, onları mutlu eder. Allah Teâlâ, bizi nice nice bayramlara kavuştursun. Bayramımız mübarek olsun” diyerek sözlerime son verdi.

Muhabir: Göktuğ Doğukan Yüksel