Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Bahçeli TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. İkinci Dünya Savaşı’nı takiben tesis edilen kurallara dayalı uluslararası sistemin ilansız ve ilamsız iflas bayrağını çekmiş durumda olduğunu ifade eden Bahçeli, “Çivisi çıkan, huzur ve hukuku çırpılan dünya ölümcül meydan okumaların sahnesine, kanlı vuruşmaların, tarihi ve hegemonik hesaplaşmaların sahasına dönüşmüştür. Askeri ve siyasi basınçtaki yükseliş patlama eşiğine kadar dayanmıştır. Vaziyet oldukça vahimdir. Şiddetin ve vahşetin pek çok varyantı tedavüle çıkmıştır. Küresel sistem mimarisi her yanından hasar almıştır. Demokrasi ve hukuk ihlalleri, insan hakları ve özgürlük değerlerindeki kahredici aşınmalar, eşit ve egemen devletler arasındaki buzlanma ve bozulan diyaloglar en kötü senaryoları gündeme taşımıştır” ifadelerine yer verdi.

“Biden’ın akli melekeleri meflûçtur”

Türkiye’nin pozisyonunun kalıcı ateşkes ve barışın teminine yönelik olduğunu belirten Bahçeli, “Onun bunun dolduruşuna gelerek bir maceraya atılmak milli birliğimizi ve güvenliğimizi riske atacaktır. Elbette hiç kimseden korkumuz yoktur. Elbette hiç kimse karşısında boyun eğecek halimiz yoktur. Ancak barış ümitlerini canlı tutmak, barış çabalarına katkı sunmak varken savaş diline müracaat etmek, fason kahramanlıklar taslamak ne devlet aklıyla ne de tarih şuuruyla bağdaşmayacaktır. Trump’ın koltuğa oturmasını beklemeden klinik vaka Biden’ın ellerini silah ve füze butonlarının etrafında gezdirmesi, dünyayı yeni bir savaşa sürükleme gayesi maruz ve makul görülebilecek bir alçaklık değildir. Biden’ın akli melekeleri meflûçtur.Aldığı veya alacağı her karar sakat ve mahsurludur.
Konuşmasının devamında İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ve eski savunma bakanı aleyhine Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tutuklama kararını hatırlatan Bahçeli, “İnsanlık suçu işleyen katilleri yakalamak için hukuk devrededir. Caniyahu köşeye sıkışmıştır ve sonu görünmüştür. İsrail halkı sokaklara dökülmüş, vicdan ve sağduyunun refakatinde Caniyahu protesto edilmiştir. AB Yüksek Temsilcisi’nin, birlik üyesi ülkelere Uluslararası Ceza Mahkemesi tutuklama kararını uygulanmasıyla ilgili hatırlatmada bulunması çarpıcı bir gelişmedir. İsrail yönetiminde soykırım suçuna karışmış failler dökülen her masum kanın damla damla hesabını verecektir ve bu günler uzak değildir. Roma Statüsü’nün 86 ve 87. maddeleri doğrultusunda, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin aldığı tutuklama kararının taraf ülkelerce uygulanması hukuki bir yükümlülüktür. Bu açık yükümlülükten Statü taraftarı hiçbir ülke kaçamaz, muafiyet bahşedecek herhangi bir imtiyaza da sahip olamaz. Söz konusu Statü’nün 89. maddesi gereğince, Caniyahu ile eski savunma bakanının Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf olan herhangi bir ülkeye gitmesi halinde ellerine kelepçe vurulup Lahey’deki mahkemeye çıkartılması bir hukuk ve insanlık namusudur.

“İmralı’yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz”

Terörsüz bir Türkiye’nin huzurlu, müreffeh ve güvenli bir Türkiye demek olduğunun altını çizen Bahçeli, “Türk milletinin asil ve asli mensubu olmak duruyorken, Emperyalizmin kanlı menüsünde yer almaya tamam demek insan onurunun hiçe sayılmasıdır. Hiçbir Kürt kardeşim böylesi korkunç bir vebale ortak olmamış ve olmayacaktır. Kürt’ü Türk’ten ayırmak dünyayı güneş sisteminden ayırmak kadar imkansız ve deli saçmasıdır. Anımız bir, acımız bir, ahlakımız bir, aminimiz bir, geleceğimiz de birdir. O halde el ele verip, gönüllerimizi birbiriyle yoğurarak terörü ve bölücülüğü gündemimizden tamamıyla çıkarmalıyız. Kandil’de ve Türkiye düşmanlarının mahzeninde DEM’lenip Türkiye’yi devirmek isteyenler bir karar eşiğindedir. Bölücü terörün mü DEM’isiniz? Yoksa gelecek ortaklığının ve bin yıllık kardeşliğin DEM’i mi olacaksınız? Terörizmi lanetleyecek misiniz? Yoksa sırtınızı yaslamaya devam mı edeceksiniz? Milliyetçi Hareket Partisi her sözünün arkasındadır. 22 Ekim 2024 tarihli Grup Toplantımızdan itibaren ne demişsek aynen yanındayız. İmralı’yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz. İnandığımız yolda hiçbir baskıya aldırış etmeyiz.

“Kalabalıkta yapılan itibar suikastlarının tenhada özrünün kabul edilmeyeceğini muhataplarına duyurmak istiyorum”

Konuşmasının devamında “Türkiye’nin hayrına olacak görüş ve düşüncelerimizden kesinlikle vazgeçmeyiz” diyen Bahçeli, “Televizyon ekranlarına yuvalanan özel görevli MHP düşmanlarını, Ne dedikleri, neyi teklif ettikleri, nasıl bir yöntem ve reçete sundukları belli olmayan cahil ve küstah yorumcu müsveddelerini, Bilhassa Halk TV başta olmak üzere MHP’ye saldırı ortamı açan, taltif ve teşvik eden medya organlarını ve medya patronlarını tek tek not aldığımızı, yeri ve zamanı gelince de burunlarından fitil fitil burunlarından getireceğimizi, kalabalıkta yapılan itibar suikastlarının tenhada özrünün kabul edilmeyeceğini muhataplarına duyurmak istiyorum. Akılsız, ahlaksız ve asılsız konuşanların, sahibinin sesini aktaranların, bu sinsi tertibe çanak tutanların, sponsor olanların, maaş bağlayanların alınlarını karışlar, kirli yakalarına da yapışırız. Türk-Kürt kardeşliğini kemikleştirip Türkiye Yüzyılını gerçeğe dönüştürmek için sabırla mücadele ediyorken, etnik bölücülüğün ve terör örgütünün hain emellerine kucak açan ve destek olan namertleri Türk milleti affetmeyecektir” şeklinde konuştu.

“Silah seçenek değil kucaklayıcı siyaset hedefimizdir”

Terörün çıkmaz sokak olduğunu ifade eden Bahçeli, “Terör insanlığın ortak düşmanıdır. Terörle hiçbir yere varılamaz. Kürt kardeşlerimizin terörle, terör örgütüyle ne ilgisi ne de ilişiği söz konusudur. Türkiye Cumhuriyeti hepimizin devletidir. Türk milleti hepimizin şanı, şerefi, mensubiyet cevheridir. Yeterince çile çekildi. Yeterince acı yaşandı. Silah seçenek değil kucaklayıcı siyaset hedefimizdir. Yoksulluk mahkumiyet değil zenginlik hedefimizdir. İşsizlik talih değil istihdam hedefimizdir. Yıkmak değil yatırım ve üretim hedefimizdir. Karamsarlıkları paylaşmak yerine umutlarımızın şafağında buluşalım.

“Cumhuriyet dönemi eşitlik ilkesini hukuk devletinin ana kolonu yapmıştır”

5.Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu’nda konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu sözlerini eleştiren Bahçeli, “Sayın Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı konuşma bizi son derece rahatsız etmiştir.Sayın Davutoğlu’nun o talihsiz sözleri şu şekildedir;‘Türkiye’de Türkler ile Kürtler ve diğer topluluklar arasında tam eşitlik sağlanacak ve Türkiye ile Kürdistan arasında mükemmel bir ilişki kurulacaktır’ Sayın Davutoğlu, Başbakanlık görevini üstlenmiş bir akademisyen olarak bu iddia ve ifadelerinin hiçbir ahlaki ve nesnel karşılığı olmadığı gibi, baştan ayağa sakat ve sorunludur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki öncelik eşitliğe verilmiştir. Çünkü İkinci Meşrutiyet’in özgürlüğü esas alan sistemsel bütünlüğü tutmamış, bundan ders çıkaran Cumhuriyet dönemi eşitlik ilkesini hukuk devletinin ana kolonu yapmıştır. Bugüne kadar milletimizin hiçbir ferdi eşitsizliğe maruz kalmamıştır. Türk demokrasisi fırsat eşitliğini her zaman korumuş ve öne almıştır.Ayrıca Kürdistan diye bir yer de yoktur, bu ağız sipariş almış bir ağızdır ve son derece sakıncalıdır.Pişmiş aşa su katmak için kapı önünde bekleyen kifayetsiz muhterislere itibar etmeksizin yolumuzda kararlı adımlarla yürüyeceğiz” dedi.

“Alevi-Sünni kutuplaşmasına hizmet etmesi aymazlıktır, art niyetliliktir, nimet bilmezliktir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesinde Konuştu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesinde Konuştu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı 13.Olağan Genel Kurulu’ndaki konuşmasını eleştiren Bahçeli, “Muhalefetteki akort bozukluğu, çatlak sesler, uyumsuz ve uygunsuz değerlendirmeler ne yazık ki çoğalmaktadır. CHP Genel Başkanı’nın DEM Partili ortaklarıyla katıldığı Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı 13.Olağan Genel Kurulu’nda mezhep ayrımcılığını kışkırtması, Alevi-Sünni kutuplaşmasına hizmet etmesi aymazlıktır, art niyetliliktir, nimet bilmezliktir. Üstelik utanmadan sıkılmadan, yüzü kızarmadan, şuur kepeklerini indirmiş halde rejimi değiştirmekten bahsetmiştir. Özgür Bey, rejimi, yani Cumhuriyet’i değiştirmeyi nasıl başaracaksın? Darbeyle mi yol alacaksın? İsyan mı çıkaracaksın? Dış güçlerden yardım mı dileneceksin? Söyle bize, Türkiye Cumhuriyeti’nin 101 yıllık rejimini nasıl ve hangi yürekle tasfiye edeceksin? CHP’nin DEM’lenmesi başını döndürmüş, siyasi iradesini hurdaya çıkarmıştır. 22 yıllık bir iktidarı sürekli eleştirip, bu 22 yıl içinde niye iktidar olamadığını analiz edemeyen, millet iradesini kazanamayan, üç-beş belediye başkanının hukuken haklı gerekçelerle görevlerinden geçici olarak uzaklaştırılmasını yanlış yorumlayan, mahalli yönetimlerle merkezi yönetimi birbirine karıştıran CHP iflah olmaz derecede çarpık ve hastalıklıdır” diye konuştu.

“Disiplinsizlik yapan teğmenleri savundukları kadar terörle mücadeleyi savunmayan, tezkerelere hayır diyen bugünkü garabet CHP’dir”

İçişleri Bakanlığı’nın bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda CHP ile Ak Partililer hakkında yaşanan arbedeye ilişkin Bahçeli, “Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanı’nın önüne geçip anti demokratik ve faşizan müdahalelerle girişini engellemeye kalkışan çakar almaz CHP’nin güdümlü milletvekilleridir. Kılıç çekip korsan yemin eden bazı teğmenler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’ni siyasi tartışmaların içine çekmeye yeltenen, Aziz Atatürk’ü sloganda hatırlayıp eser ve emanetlerini çiğneyen bugünkü CHP’dir. Alenen disiplinsizlik yapan teğmenleri savundukları kadar terörle mücadeleyi savunmayan, tezkerelere hayır diyen bugünkü garabet CHP’dir. Camiyi bilmeyen, Cemevini bilmeyen, Alevi ile Sünni arasında hendek ve husumet kazısını yapmak için çırpınan, etnik ve mezhep provokasyonu cinayetine teşne olan bugünkü işbirlikçi CHP’dir. Kıbrıs’ta Rum görüşlerine binaen federasyon tezini savunup mavi vatana masal diyen köksüzlerin ve kimliksizlerin çatı örgütü bugünkü gayri milli CHP’dir” dedi.

“Kerkük’ün demografik yapısının kurcalanma girişimi Türk milletinin kabul etmeyeceği istila girişimidir”

Konuşmasının sonunda Kerkük’te yapılan nüfus sayımı hakkında konuşan Bahçeli, Sözlerime son vermeden önce önemle altını çizmek istediğim bir konu da Kerkük’teki nüfus sayımıdır. Nüfus sayımı öncesi PKK kamplarından Kerkük’e yığınak yapıldığına dönük iddia ve ifadeler eğer doğruysa bunun sonuçları şüphesiz ağır olacak, sayımın gayri meşruluğu tescillenecektir. Kerkük’ün demografik yapısını kurcalayıp, bu Türkmen kentiyle beraber Irak Anayasasında tartışmalı bölgelerin oldubittiye getirilmesi Türk milletinin kabul etmeyeceği istila girişimidir. Kerkük Türk’tür, Irak Türkmenlerinin de sonsuza kadar yurdudur.Hiç kimse yanlış hesap yapmasın, soydaşlarımız, Irak Türkmenleri asla yalnız değildir" diye konuştu.

Editör: Arda Yavuz