Sevgili okurlarım. Bugünkü yazımda Allah’ın biz kullarına (Nur Suresi, 12’de) mealen şöyle buyrulmaktadır. Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş) leri iyi zan besleyip de, “Bu apaçık bir iftiradır” deselerdi ya!
Sevgili okurlarım. İftirayı atanlar içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için kötü sanmayın, aksine bu hakkınızda hayırlıdır. Onların her biri işlediği günahı günahı yüklenecektir. İçlerinden günahın büyüklüğünü üstlenen için ise büyük bir azab vardır. Kişiler bu iddialarına dört şahit getirseler ya! Kişiler şahit getiremiyorlarsa onlar, Allah nezdinde yaratıcıların ta kendileridir. Çünkü siz, iftirayı dilden dile yayarsınız. Halbuki bu dilden dile yaydığınız Allah katında da büyük bir şeydir. Kişi bunu duyduğu zaman bize yakışmaz deyip fesüphanallah demeli. Eğer gerçek müminlerseniz Allah size, bir daha asla böyle bir şey yapmamamızı öğütlüyor. Misal Hz. Aişe’nin de katıldığı bir yolculuk olayına ve bazı münafıkların bunu fırsat bilerek onun hakkında uydurdukları bir düzmeceye atıfta bulunmaktadır. (Tevbe Suresi, ayet 56’da) geniş bilgi var. Okumak lazım.
Yalova Devlet Hastanesi’nin yer melaikelerinden Ayşe Nur Koçyiğit. Bu genç fizyoterapist kızımızdan Allah razı olsun. Güler yüzüyle hastalara neşe saçıyor. Hep böyle ol genç terapistyen, Allah yolunu açık etsin.