Türkiye'nin tarihte yetiştirdiği farklı yüzyıllarda yaşamış sufi, şair, alim ve bilginlere ait mekanları yeniden canlandırmak, kültür ve inanç turizmi açısından farkındalık oluşturmak ve geçmişte sahip olduğumuz değerlerimizi ve kültürel zenginliğimizi gün yüzüne çıkarmak amacıyla Sedat Çakır tarafından hayata geçirilen ve İstanbul’dan başlayıp Konya’ya kadar devam eden 801 kilometrelik Sufi Yolu doğaseverlerin ve bisikletseverlerin gözde güzergahı olmaya devam ediyor.
Yalova'da bulunan Ormanika Kahvaltı Alabalık ve Kamp Tesisi'nde gerçekleşen bir etkinlikte, Sufi Yolu'na ilgi gösteren yabancı doğaseverler bir araya geldi. Internations Kulübü üyeleri, doğal güzelliklerin tadını çıkardıktan sonra Sufi Yolu'nun bir kısmını yürüyerek keşfetti. Üzerindeki köylerin ekoturizme kazandırılması kapsamında Sufi Yolu’nun gönüllü olarak tanıtılması için çaba harcayan Yalova Ekoturizm ve Sağlıklı Yaşam Derneği Başkanı Ahmet Yiğit, il dışından gelecek olan doğaseverlere gönüllü rehberlik yaparak hem Sufi Yolu’nun hak ettiği değere kavuşmasını hem de Yalova ve köylerinin de ekoturizme kazandırılması ve tanıtılmasına büyük katkı sunduğunu belirtti. Yabancı doğaseverlerinde içinde bulunduğu Nilgün Uçar liderliğinde Internations Kulübü üyeleri Kurtköy’de bulunan Ormanika Kahvaltı Alabalık ve Kamp Tesisi’nde kahvaltı yaptıktan sonra Ormanika Sufi Yolu başlangıcında yabancı misafirler için İngilizce Öğretmeni Elif Filiz tarafından Sufi Yolu bilgilendirilmesi yapıldı. Ardından kulüp üyeleri Sufi Yolu’nun bir kısmını ve Kurtköy Kapılıçınar Anıt Ağacı’na kadar 10 kilometrelik yürüyüş yaptılar.
“Yalova hepimizin ortak değeridir ve sahip çıkmalıyız”
Sufi Yolu’nun inanç turizmi kapsamında Yalova’ya hem yürüyüş hem de bisiklet konusunda çok büyük katkı sağlayacağını söyleyen Yiğit, yürüyüş ve bisikletçilerin köylerde verdikleri molalarda kalacak aktif köy konaklarının olmaması yürüyüşçülerin ve bisikletçilerin problem yaşamalarına sebep olduğunu belirtti. Bu kapsamda Sufi Yolu’nun güzergahı üzerinde bulunan ve konaklayacakları belirlenen köylerde mutlaka köy konaklarının ya da birkaç kişinin kalabileceği köy odalarının hazırlanması inanç turizminin yaygınlaşmasına daha sonra da yürüyüş ve bisikletçi potansiyelinin artması halinde köylülerinde ev pansiyonculuğuna yönelerek gelir elde etmelerine imkan sağlayacağını belirten Yiğit, İl Özel İdaresi veya Köylere Hizmet Götürme Birlikleri tarafından Yalova’dan Konya’ya kadar belirlenen konaklama yerlerine gerekli desteğin verilmesi eski gelenek ve göreneklerimizin yaşatılmaması açısından da çok büyük önem arz ettiğini ifade etti.
Yalova’nın gerek sağlık gerekse doğa turizmi konusunda çok büyük bir potansiyele sahip olduğu söyleyen Yiğit, Yalova’ya ait hazırlanan paket programlarının turizm acentaları tarafından tam olarak hayata geçirilememesi nedeniyle öncelikli olarak termal turizminin devam ettiğini ifade etti. Yiğit, yetkili mercilerin gerekli hassasiyeti göstermeleri halinde Yalova’nın da günübirlik ve konaklamalı olarak hazırlanan paket programlardan hak ettiği yere gelmesi gerektiğini söyleyerek, Yalova’nın 3 büyük şehrin arasında kalması nedeniyle seminerler ve konferansların yapılabileceği bir il olması ayrıca festivallerin sadece ilgili belediyeler değil tüm belediyeler tarafından desteklenmesi gerektiğini belirtti ve “Yalova hepimizin ortak değeridir ve sahip çıkmalıyız” dedi.
