Eğitim Bir-Sen Yalova Şubesi tarafından Ferdaus Travel organizasyonu ile gerçekleştirilen “Evladı Fatihan, Ecdada Yolculuk” adlı kültür gezisi olan Balkan turu, 8 günlük bir yolculuk sonra tamamlandı.
Eğitim Bir-Sen Yalova Şubesi üyeleri, ; Yunanistan, Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Karadağ, Hırvatistan, Bosna Hersek, Sırbistan ve Bulgaristan olmak üzere 9 ülkeyi dolaşırken, Kavala, Selanik, Kalambaka, Manastır, Kalkandelen Ohrid, Struga, Üsküp, Piriştine, Prizen, İşkodra, Potgritsa, Budva, Kotor, Dubrovnik, Trebinje, Blagay, Mostar, Konice, Saray Bosna, Belgrad ve Sofya gibi geçmiş Osmanlı İmparatorluğu toprağı olan şehirleri gezme fırsatı buldu.
4 yıldızlı otellerde konaklayan üyeler gezi boyunca farklı duygular yaşadı. Bosna’da Kovaçi Şehitliğinde gözyaşlarına engel olamadılar. Mostar’da hüzünlendiler. Dubrovnik’te eğlendiler. Blagay tekkesinde Sarı Saltuk’a dua ettiler. Tuna’da Şanı Büyük Osman Paşa ile gururlandılar. Kalambaka'da dev ve dik kayaların üzerinde bulunan manastırlara baka kaldılar. Ohri’de doğanın tüm güzelliklerini ve incisini görerek gölün keyfini, Üsküp'te köprünün yolları birbirine bağlandığından çok medeniyetleri birbirinden ayırdığını gördüler. Kotor’da, Adriyatik’in serin sularında kulaç atarak yorgunluklarını giderdiler.
“Evlerdeki Mermi İzleri Hal Duruyor”
Eğitim Bir-Sen Yalova Şubesi’nin resmi sosyal medya hesabından geziye yönelik gerçekleştirilen paylaşımda, “Atalarımızın izinde kendilerine ait medeniyetin izlerini sürdüler. O atlıları, alperenleri, dervişleri, Resneli Niyaziyi, Hüsrev Paşa’yı Aliya İzzet Begoviç’i aradılar. Balkanlara gider de «Akıncı cetlerimizin ihtirasını duyamazsak» yaşadığımızdan ne anlarız? Selanik’te o evde; Mustafa Kemal’i yad ettik. Dubrovnik’te, Osmanlı ceddimizin gücü ile güçlendik. Ah Mostar, Ruhumuzun yansıması kaderinde yaşanması gereken acılar seni bize daha da yakınlaştırdı. Yıkılan sen değil biz idik. Saray Bosna Umut tünelleri; Çok değil 30 yıl önce Çağdaş Avrupa’nın ortasında ölüme terkedilen Müslümanların yaşama tutunma hikayesi ve evlerdeki mermi izleri halen daha duruyor. Aliya'nın dediği gibi Soykırımı asla unutmayın. Unutulan soykırım tekrarlanır. “Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.” Bilge Kral Aliya İzzet Begoviç tarihe geçen sözünü hatırlatarak biz tohumuz, bu topraklarda ata yadigarı topraklarda yeninden filizleneceğiz inşallah” ifadeleri kullanıldı.
“Osmanlı topraklarında bizim türkümüzü söylemek dileğiyle”
Osmanlı Devleti'nin 1389 yılında Kosova Savaş meydanında şehit olan tek padişahı Sultan 1.Murat'ın türbesini ziyaret eden Eğitim Bir-Sen Yalova Şubesi üyeleri, “Kimi zaman da Tuna kıyısında ecdadın Narasıyla gururlanırken üzüldük. Belgrad’ın fethinde Karaca Paşa son nefesini verirken; “Padişahıma söyleyin! Allah Teâlâ’nın emrine uyarak bu canı devletim ve onun için veriyorum” sözü ile ecdadımızın kahramanlığını hissettik. Tarihin izinde; atalarımızın at koşturduğu, hu narasıyla vatan kıldığı büyük bir hoşgörü ile ilerlediği coğrafyada, ecdadın izinde Balkan seferimizi son durağımız Sofya’da noktaladık. Türkiye’ye Kapıkule'den giriş yaptığımızda sekiz günlük Balkan turunun bizde bıraktığı izlenim, duygu yoğunluğu ve hüzün olmuştur. Bu yemyeşil ovalardan, geçerken 600 yıl önce Sultan Murat’ın, Fatih’in, Kanuni’nin vatan kıldığı bu topraklarda duyduğumuz ezan sesi bizleri çağırıyordu. Sarı Saltuk bizlere sesleniyor; manevi iklimi ile. Resneli Niyazi Bey, Enver paşa, Makedonya dağları, Bosna’da, Kosova’da yok olan bizim tarihimizdir. Tuna’nın Sakarya’dan farkı nedir? Ne gün döner şanlı akıncı? Evladı Fatihan topraklarında inşallah tekrar bizim türkümüzü söylemek dileğiyle...” ifadelerine yer verilerek açıklama sonlandı.