Çandır; Halk Sağlığı Sermayenin Oyuncağı Değildir

Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne Yeni Uzman

Çandır, “Türkiye'deki 29 bin eczanede 7/24 ilaç hizmeti vermeye çalışan eczanelerimiz ve meslektaşlarımız tarihlerindeki en önemli yaşam mücadelesini vermeye ve ilaç hizmetini her türlü zorluğa rağmen sürdürmeye çalışsalar da bugün sistem tıkanma noktasında gelmiş durumdadır” dedi. Gelecek Partisi Yalova Belediye Başkan Adayı Ecz. Kürşat Emre Çandır, eczacılık sektöründe artarak devam eden ve halk sağlığına etki eden sorunları dile getirdi. Çandır, “Bildiğiniz üzere eczacı meslek örgütlerimiz ve biz eczacılar, ilaç ve eczacılık hizmetlerinde artarak büyüyen sorunları ve halk sağlığına etkilerini sürekli dile getirmekteyiz. Özellikle enflasyonist ortam nedeniyle son yıllarda yaşanan ilaç yoklukları, hastaların daha fazla cebinden para ödemek zorunda kalması vb. gibi konular ne yazık ki ülke gündemine sık sık yansıyor. Türkiye'deki 29 bin eczanede 7/24 ilaç hizmeti vermeye çalışan eczanelerimiz ve meslektaşlarımız tarihlerindeki en önemli yaşam mücadelesini vermeye ve ilaç hizmetini her türlü zorluğa rağmen sürdürmeye çalışsalar da bugün sistem tıkanma noktasında gelmiş durumdadır. Bugün "Kral Çıplak!" deme zamanıdır. Tüm bu sorunların ana kaynağının maliyetleri karşılanmadığı gerekçesiyle ilaç üretimi ve /veya ithalatını kısıtlayan, yavaşlatan ilaç firmaları olduğu gerçeği artık göz ardı edilemez! Madalyonun öteki yüzünde bugün başka hamleler de vardır ki; o da ilaçların eczanelere veriliş vadelerini geri çekmek. Bir eczacı bugün SGK'lı bir hastasına verdiği ilacın parasını SGK'dan ancak 90 gün sonra alabilmekteyken ilaç firmalarının dayatmaları nedeniyle bazı ilaçların bedelini 30-60 gün arası vadede ecza depoları aracılığıyla ödemesi istenmektedir. Hali hazırda ekonomik güçlük yaşayan eczanelerimizin, özellikle hayati öneme haiz hastalıklara ait ve yüksek tutarlı olan bu ilaçların finansmanını kaldırabilmesi, almadığı parayı verebilmesi asla mümkün değildir. İlaç firmalarının bu dayatmaları halk sağlığı için ciddi bir tehdittir. Yetkilileri göreve davet ediyoruz. Ülkemizde ilaç alanını manipüle eden, kendi çıkarlarını korumak için ilacın dağıtımını, üretimini kısıtlayan, meslektaşlarımızı sömüren, hasta vatandaşlarımızın ilaca erişimini zorlaştıran bu anlayışa dur demek şarttır! İlaç stratejik bir üründür. Ulusal bir ilaç politikamız olmalı ve günlük ekonomilerden bağımsız sürdürülebilir olması sağlanmalıdır. Halk sağlığı sermayenin oyuncağı değildir! İlacın üretiminden hastaya ulaşmasına kadar süren zincirin hiçbir halkasının zarar görmesini istemeyiz. Ancak bu zincirin en hassas noktası olan ve ilaç konusunda tedarik zincirinin halkası olmasının ötesinde, etki, yan etki, etkileşim, kullanım dozu gibi hassas teknik ve meslekî bilgileri de vatandaşlarımıza ulaştıran eczacılarımızın ayakta kalması için yetkililer bir an önce adım almalıdır. Aksi halde çok geç kalınmış olabilir” ifadelerine yer verdi.