Hükümetin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ülkemizin ekonomik sorunlarına çare olabilmek için kamuda tasarruf tedbirlerini başlatmasının ardından toplumun farklı kesimlerinden tepkiler yükselmeye başladı. Ülke genelinde faaliyet gerçekleştiren sendikalar yürürlüğe giren bu tedbirlere karşı çıkarak basın açıklamaları gerçekleştiriyor. Bunlara Büro Emekçileri Sendikası (BES)’in Yalova Şubesi’nin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’nun Yalova İl Müdürlüğü Binası’nda yapılan açıklama eklendi. Eyleme Türkiye İşçi Partisi Yalova İl Başkanlığı, DEM Parti Yalova İl Başkanlığı, Emek Partisi Yalova İl Başkanlığı, Eğitim-Sen Yalova İl Temsilciliği ile Büro Emekçileri Sendikası (BES) Yalova ve Bursa Şubesi destek verdi. Açıklamayı BES Bursa Başkanı Uğur Canavar okudu.
“Bizler sebep değil, mağdurlarız”
İktidarları boyunca uyguladıkları ekonomik politikalarla halktan aldıklarını, küçük bir azınlığa servet olarak aktardıklarını iddia eden Başkan Canavar, “Yine bu süreçte, her üç ayda bir medya karşısına çıkıp övünerek anlattıkları ekonomik büyümenin, ülkedeki işsizliği azaltmadığını, gelir eşitsizliğini derinleştirdiğini ve gerçek anlamda bir kalkınma ortaya çıkarmadığını görmezden geldiler. Üstelik uyguladıkları ekonomik politikalar, her başarısızlığa uğradığında sürekli gelir kaybı yaşayan bizlerden fedakârlık isteyip seferberlik çağrıları yaparak ufak tefek birikimlerimize göz diktiler. Bizler bu ekonomik krizin sebebi değil, mağdurlarıyız. Ekonomik krizin derinleştiği süreçte iktidarın en üste makamından kriz varsa fırsat vardır, iş insanlarımız bu krizi fırsata çevireceklerine ve daha büyük karlar elde edeceklerine inanıyorum diyerek, ülkedeki sermaye sahiplerinin bu krizi nasıl değerlendirmeleri gerektiği beyan etmiştir. Pandemi ve sonrasında yaşanan süreçte, şirketler devasa karlar açıklamıştır. Yine bu süreçte finans kurumları %500 ve üzeri karlar açıklayarak, kendilerine sunulan kriz ortamından nasıl faydalanmaları gerektiği kanıtlamışlardır. Başta finans kurumları olmak üzere, bütün sermaye grupları devasa karlar elde ettiklerini beyan ettikleri bir dönemde, bizlerin yaşadığı yoksullaşmaya Çözüm olarak masalarımızdaki tabakları küçültmemiz istenmiştir” dedi.
“İş yoğunluğu içinden çıkılma bir hal aldı”
İktidara eleştiren getiren Başkan Canavar, “Seçim sürecinde krizi görmezden gelen ve kamu kaynaklarını har vurup harman savuran iktidar, 2028 yılına kadar seçim olmayacağı saiki üzerinden 13 Mayıs’ta “kamuda tasarruf ve verimlilik paketi” açıkladı. Açıklanan sözde tasarruf paketinde, kazanılmış haklarımızı ortadan kaldıran düzenlemelerin yanında, kamuda istihdamı emekli olanların yerine alınacak personelle sınırlandırarak genç istihdamının önünü kapatmış ve artık bir ağır angarya haline gelen kamudaki iş yoğunluğunu içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Biz bu açıklanan ve bir türlü uygulanmayan sözüm ona onlarca tasarruf paketi gibi bu tasarruf paketinin de bizlerin kazanılmış haklarımızın ortadan kaldırılmasının dışında bir amaç gütmediğini biliyoruz” ifadelerini kullandı ve taleplerini sıraladı;
“Başta mücadeleyle elde ettiğimiz servis hakkımıza dokunulmamalı ve servis hakkı olmayan bütün emekçiler için servis imkânı verilmeli, verilemeyen yerlerde emekçilere yol ücreti ödenmesini talep ediyoruz.
İnsan onuruna yaraşır bir ücret ve refah payı verilmesini talep ediyoruz.
Bütün emekçilere 3600 ek gösterge verilmesini ve ek ödemelerin temel ücrete yansıtılması için acil yasal düzenleme yapılmasını istiyoruz.
Ücretsiz, nitelikli öğlen yemeği verilmesini talep ediyoruz.
Bütün Emekçilere ücretsiz, nitelikli öğlen yemeği ve kira yardımı yapılmasını talep ediyoruz.
Artık bir angaryaya dönüşen iş yoğunluğunun azaltılması ve acil personel alınmasını talep ediyoruz.
İş yerlerimizde ebeveyn hakkı olan kreş ve emzirme odalarının açılmasını talep ediyoruz.
Mülakat haksızlığına son verilmesi ve kurum sınavlarında liyakatin esas alınması için yasal düzenleme yapılmasını talep ediyoruz”
“Birlikte kazanacağız”
İktidar ve sermaye sahiplerini uyardıklarını sahiplerini uyardıklarını açıklayan Başkan Canavar, “Yarattığınız kriz sonucunda devasa karlar elde ettiğiniz halde, sanki aynı hayatı yaşıyormuşuz gibi bizleri her seferinde, “aynı gemideyiz safsatası altında yeniden ve yeniden fedakârlık yapmaya çağırmaktan vaz geçin. Bu çağrılarınız inandırıcı olmadığı gibi, yaşam pratiğinde de bir karşılığı bulunamamaktadır. Sizler bu kriz sofralarından daha fazla servetle ayrılırken, biz emekçilerin daha fazla yoksullaştığını biliyoruz. Bunun için bu krizden kimler ceplerini doldurup, servetlerine servet kattıysa krizin bedelini de onların ödemesi için mücadeleyi büyüterek sürdüreceğimizi buradan ilan ediyoruz. Birlikte mücadele ediyoruz, birlikte kazanacağız” ifadelerini kullanarak açıklamayı bitirdi.