Karaçam, “Özellikle 99 ve son Maraş depreminde gerçekleri daha net bir şekilde gördük. Özellikle afetler konusunda çalışan eğitimli, gönüllü ekiplerin eksikliği çok hissedildi” dedi. Yalova Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği (MAG-DER) Başkanı Sabri Karaçam, Dünya Gönüllüler Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. Karaçam, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1985 yılında, gönüllü çalışmaları ve faydalarını dünya çapında duyurmak ve gönüllü programlara katılımı arttırmak amacıyla '5 Aralık' tarihinin her yıl dünya gönüllüler günü olarak kutlanmasına karar verdi. 1985 yılından bu yana Türkiye’nin de aralarında bulunduğu çokça ülkede 5 Aralık, dünya gönüllüler günü olarak kutlanıyor. Gönüllü hizmetleri daha da yaygınlaştırmak ve tanıtmak için; birleşmiş milletler genel kurulunun 2001 yılını, dünya gönüllüler yılı olarak ilan etmesiyle birlikte, bu konuda yapılan çalışmalar ve hazırlıklar da daha fazla önem ve hız kazandı. Dünya gönüllüler günü; gönüllülük kavramının toplumumuzda daha geniş kitlelere yayılması, günlük hayatımızın doğal bir parçası haline gelmesi ve gönüllü çalışmaların, yerel, ulusal ve dünya çapında platformlarda tanıtılması için çok önemli bir fırsat olarak kabul ediliyor. Bu amaçla, dünya gönüllüler gününde; gönüllülüğün tanıtılması, yaygınlaştırılması, desteklenmesi, teşvik edilmesi ve böylece; bireyleri, yaşadıkları topluma karşı daha sorumlu olmaya, bir arada hareket etmeye ve gönüllü olmaya yönlendirmek için; bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı, gönüllü çalışmaların teşvik ve takdir edildiği çeşitli etkinlikler ve kutlamalar yapılıyor. Gönüllülük; bireylerin toplumsal sorumluluk anlayışıyla, çıkar gözetmeksizin bilgi, zaman, beceri, deneyim ve kaynaklarını -kendi özgür iradeleriyle- bir sivil toplum kuruluşunun amacı doğrultusunda kullanmaları olarak tanımlanabilir. Sözlük anlamı ile gönüllülük; ağır bir işte kendi rızasıyla çalışmaktır. Toplumumuzda ise sivil toplum kuruluşlarında çalışanlar gönüllü olarak algılanmaktadır. Zira gönüllü olarak çalışma esası sivil toplum kuruluşlarının var oluşunun temel unsurlarındandır. Gönüllülerle çalışmak, kurumun paydaş ağının ve faaliyet alanının genişlemesi, yeni bağlantılar kurulması, kadrosundaki personelin becerilerinin genişletilebilmesi gibi faydalar sağlamaktadır. Sivil toplum örgütleri bunlar gibi birçok nedenden dolayı gönüllülerle çalışmak istemektedir. Kişiler herhangi bir sivil toplum kuruluşunda sürekli olarak (tam zamanlı veya yarı zamanlı) ya da belirli projelere katılmak suretiyle gönüllü olarak faaliyet göstermektedir. Kişilerin gönüllü faaliyetlere katılımı, onların birtakım beklentilerinin/amaçlarının karşılanmasıyla doğru orantılıdır. Bu beklentiler/amaçlar şöyle sıralanabilir: Kişi, kendisine sosyal bir çevre edinerek yalnızlık duygusundan veya can sıkıntısından kurtulmak istemektedir; inandığı bir çalışmayı veya kuruluşu desteklemek istemektedir;  ilgili STK’da yapılan işleri eğlenceli bulmakta dolayısıyla orada bulunmaktan zevk almaktadır; yeni beceriler kazanmak ya da var olan becerilerini ilgili kurumda kullanmak suretiyle korumak istemektedir; kendisinde var olan birtakım yetenekleri başkalarıyla paylaşmak istemektedir; kendisini ihtiyaç duyulan birisi olarak görmek ve bir problemin çözümüne yardımcı olmak istemektedir; içinde bulunduğu sosyal çevrede önemli ve popüler birisi olmak istemektedir; yeni bir arkadaş ve dost çevresi edinmek istemektedir; sosyal gereksinimlerden olan aidiyet duygusunu yaşamak ihtiyacındadır vs.” dedi.

‘Gönüllü ekiplerin eksikliği felaketlerde çok hissedildi’

Yaşanan son afetlerde çalışan eğitimli gönüllü ekiplerin eksikliğinin çok hissedildiğini söyleyen MAG-DER Başkanı Karaçam, “Özellikle 99 ve son Maraş depreminde gerçekleri daha net bir şekilde gördük. Özellikler afetler konusunda çalışan gönüllü ekiplerin eksikliği çok hissedildi. Hep şunu söylemeye çalışıyoruz. Büyük çaplı depremlerde Devlet ne kadar güçlü olursa olsun Büyük Afetlerde çaresizlik yaşanır. Devlet herkese aynı anda ulaşması çok zordur. İzmir, Van, Elazığ depremlerinde bunu hissetmedik. Çünkü yıkım azdı. Vatandaş işin içinde olmalı. Herkese göre bir iş vardır. Yaralar daha kolay sarılır. Bilim İnsanları Marmara, Erzincan Karlıova ve birkaç yerde deprem olasılığından bahsetmektedirler. Evet, Gönüllü olarak çalışmalara alışmalıyız katılmalıyız eğitimlerini almalıyız. Gönüllülük hayatı daha çok sevmektir. Çözümü başkasından beklemek değil, bireysel gücünü çözüm bulmak için kullanmaktır. Gönüllülük mutluluktur, bilinçtir, sorumluluktur, huzurdur. Gönüllülük başkasını mutlu etmenin en büyük mutluluk olduğunu fark etmektir. Gönüllülük güveni, dürüstlüğü, paylaşmayı öğretebilmektir. Yaşamak ve yaşatmak için birbirimize destek olalım, gönüllü olalım. Yalova da kendi yağımızla kavrulmak için eğitilmiş İnsanlara ihtiyaç vardır bu bir gerçektir. Bende olası depremde ben de bir işe yaramak istiyorum diyorsan Eğitimini al gönüllü ol. Kendin için, ailen için, komşun için, yaşadığın yer için” şeklinde konuştu.

Üreticilere TARSİM Bilgilendirmesi Üreticilere TARSİM Bilgilendirmesi

yalova-mahalle-afet-gonullu-dunya-gun-mag-der-egitim (1)

Editör: Arda Yavuz