Ayaz, “Şehirdeki yeşil alanların kıymeti her geçen gün artarken, Arboretum arazisi adeta bir boşluğa dönüşmüş durumda. Yalova’nın doğal zenginliklerini sergilemek ve halkın hizmetine sunmak amacıyla kurulan bu alan, ironik bir şekilde kullanılmıyor” dedi. Yalova Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Fatih Ayaz, Yalova’da kaderine terk edilmiş bazı yapılarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ayaz, “Yalova, doğal güzellikleriyle bezeli coğrafyası, görece tarihle harmanlanmış dokusu ve termal zenginlikleriyle ünlüdür. Ancak bu cennet köşesi bazen gözlerden kaçan bir gerçekle sarsılmaktadır. Metruk durumdaki ve verimsiz kullanılan alanlar, işte bu gerçek şehir estetiğini gölgelemekte ve zaten sınırlı olan şehir alanını daha da işlevsizleştirmektedir. Yalova’nın kalbinde yer alan ve Valiliğin hemen karşısında duran bu bina, tartışmaların odağında bulunmaktadır. Hem estetik olarak hoş bir manzara sunmayan hem de şehir dokusunu bozan bu bina, atıl halde bulunması sebebiyle şehrin girişini gölgelemekte ve nahoş bir görüntü oluşturmaktadır. Yalova’nın önemli bir noktasında bulunmasına rağmen, bu yapının durumu ve geleceği ise hala belirsizliğini korumaktadır. Denizin hemen kıyısında yer alan bu tesisler, Yalova’nın güzelliklerine gölge düşüren bir diğer örnektir. Bir zamanlar denizle iç içe olan bu alan, şimdi atıl durumda ve üzüntü verici bir manzaraya sahiptir. Bu tesisler, denizin kenarına yakışmayan bir görüntü oluşturarak hem estetik hem de çevresel açıdan olumsuz etkiler yaratmaktadır. Şehirdeki yeşil alanların kıymeti her geçen gün artarken, Arboretum arazisi adeta bir boşluğa dönüşmüş durumda. Yalova’nın doğal zenginliklerini sergilemek ve halkın hizmetine sunmak amacıyla kurulan bu alan, ironik bir şekilde kullanılmıyor. Bu arazi, potansiyelini tam anlamıyla değerlendiremediği gibi şehir estetiğine de hiçbir katkıda bulunmuyor. Şehrin sembol isimlerinden biri olan Yaşar Okuyan’ın adını taşıması gereken eski devlet hastanesi binası adeta unutulmuş bir hazine gibidir. Bu bina, şehir tarihine tanıklık etmiş ve önemli anılar barındırmıştır. Ancak bugün bu binanın durumu belirsizliğini korumaktadır. Yalova’nın unutulan estetiği ve verimsiz alanları, sadece estetik açıdan değil aynı zamanda şehir verimliliği ve kimliği açısından da bir sorun yaratmaktadır. Bu noktada, şehir yönetiminin ve halkın işbirliğiyle (her ne kadar bir kısmı özel mülkiyet kapsamında olsa da toplumsal ödevlerimizin bulunması sebebiyle) öylece duran yerlerin dönüştürülmesi, Yalova’nın geleceğine yapılacak en değerli yatırımlardan biri olacaktır. Şehir, bu mekanları tekrar hayata döndürerek, kendine özgü estetik değerini ve fonksiyonelliğini koruma şansını yakalayabilir. Kim bilir ileride belki de Yalova’ya has mimari dokudan bile bahsedebiliriz. Peki sizin tespit ettiğiniz öylece duran yer nerede?”
