Avrupa Birliği’nin en üst mahkemesi Avrupa Adalet Divanı, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in ikinci dönemine devam edebilmesi için Avrupa Parlamentosunda gerçekleştirilecek oylamadan bir gün önce Leyen başkanlığındaki Avrupa Komisyonu’nun korona virüs salgınında aşıların alım aşamalarında şeffaf davranmadığına hükmetti. Avrupa Adalet Divanı, bugün açıkladığı kararda aşı alımına ilişkin anlaşma belgelerine tam erişim sağlayamadıkları için konuyu mahkemeye taşıyan Avrupalı parlamenterleri haklı buldu. Mahkeme, Avrupa Komisyonu’nun aşı alım anlaşmalarını müzakere eden ekip üyelerinin çıkar çatışması içerisinde olmadığına ilişkin beyanlarına daha fazla açıklık getirmesi gerektiğine hükmetti.

“Komisyon, ilgili tüm şartları yeterince dikkate almadı ve çıkarları doğru şekilde değerlendirmedi” denilen mahkeme kararında, ilaç şirketleriyle aşı alımı sürecini yürüten ekip üyelerinin bilgileriyle mesleki veya kurumsal rollerinin kamuoyuyla paylaşılması durumunda ekip üyelerinin herhangi bir çıkar çatışması içerisinde olup olmadığının anlaşılacağına dikkat çekildi.

Von der Leyen ile Pfizer CEO’su arasında telefon görüşmeleri

İsrail, Beyrut’un Merkezine Saldırdı: 5 Ölü, 24 Yaralı İsrail, Beyrut’un Merkezine Saldırdı: 5 Ölü, 24 Yaralı

Ursula von der Leyen liderliğindeki Avrupa Komisyonu, Covid-19 salgının zirvede olduğu 2020 ve 2021 yıllarında çeşitli ilaç firmalarıyla büyük çaplı aşı alım anlaşmalarına imza atmıştı. İlaç alım anlaşmalarının yalnızca sınırlı bir kısmının çevrimiçi olarak kamuoyuyla paylaşılması ve Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in en yüklü anlaşmanın yapıldığı Pfizer şirketinin CEO’su Albert Bourla ile telefon görüşmeleri ve mesajlaşmasının basına yansıması, anlaşmanın detaylarının açıklanmasına yönelik çağrıların artmasına neden olmuştu.

Avrupa Komisyonu, anlaşmanın detaylarının “anlaşmanın izin verdiği çerçevede en geniş şekilde” paylaşıldığını savunmuş, ancak Covid-19 anlaşmaları yapıldığında kamuoyu ve parlamento üyelerinin bilgiye erişim hakkı ve ilaç alım anlaşmasının şartları arasında “denge sağlamak zorunda kaldığını” ifade etmişti.

Ticari menfaatler ve karar alma sürecinin korunması” gerekçesiyle anlaşmaların detaylarına erişim sağlayamayan Avrupa Parlamentosu üyeleri ise konuyu Avrupa Adalet Divanı’na taşımıştı.