29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde rejim yönetim şeklinin Cumhuriyet olarak kabul edilmesinin ardından yapılan Cumhurbaşkanı seçimine katılan Milletvekilinin oyları ile seçilen Mustafa Kemal Paşa oy birliği ile seçildikten sonra yaptığı konuşmanın bir bölümü şu şekilde; “Muhterem arkadaşlar, Olağanüstü önemli ve evrensel olaylar karşısında yüce ulusumuzun gerçek uyanıklığının değerli bir belgesi olan anayasamızın bazı maddelerini açıklamak için ilgili komisyonca yüksek kurulunuza önerilen kanun tasarısının kabulü dolayısıyla yeni Türkiye devletinin zaten dünyada bilinen ve bilinmesi gereken niteliği, milletlerarasında yerleşmiş unvan ile adlandırıldı. Bunun doğal sonucu olmak üzere, bugüne kadar doğrudan doğruya Meclis’in başkanlığında bulundurduğunuz arkadaşınıza yaptırdığınız görevi, Cumhurbaşkanı unvanı ile yine aynı arkadaşınıza, bu aciz arkadaşınıza verdiniz. Bu münasebetle şimdiye kadar birçok kez hakkımda açıklamış olduğunuz sevgi, içtenlik ve güveni bir kez daha göstermekle yüksek değerbilirliğinizi kanıtlamış oluyorsunuz. Bundan dolayı yüksek kurulunuza ruhumun bütün içtenliğiyle teşekkürlerimi sunarım.
Arkadaşlar, yüzyıllardan beri doğuda haksızlığa ve zulme uğrayan ulusumuz, Türk Ulusu gerçekte sahip olduğu yüksek yeteneklerden yoksun sayılıyordu. Son yıllarda ulusumuzun eylemli olarak gösterdiği yetenek, Allah vergisi anlayış, onun için kötü düşüncede bulunanların ne kadar gafil, ne kadar incelemeden uzak yüzeyde kalmış insanlar olduğunu pek güzel kanıtladı. Ulusumuz sahip olduğu nitelik ve yeteneklerini, hükûmetini yeni adıyla uygarlık âlemine daha kolay olarak göstermeyi başaracaktır. Türkiye Cumhuriyeti cihanda tuttuğu mevkie layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir”