6 Şubatta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremde Adıyaman da ağır hasar almış ve binlerce kişi yıkılan binaların enkazı altında kalarak hayatını kaybetmişti. Adıyaman Belediyesi Ulaştırma Hizmetleri Müdürlüğünde görevli bir çok otobüs şoförü de ailesiyle birlikte enkaz kalmıştı. Kendi imkan ve çabalarıyla enkaz altından çıkan bir çok otobüs şoförü, kendilerine zimmetli olan şehir içi otobüslerinin direksiyonu başına geçerek ulaşım hizmeti sağladı. Otobüslerle yaralı, cenaze, yolcu, arama kurtarma ekibi, yardım malzemesi taşıyan otobüs şoförleri günlerce uykusuz direksiyon salladı.
13 yaşındaki oğlunu defnettikten sonra işinin başına geçti
Diğer otobüs şoförleri gibi enkaz altında kalan ve 13 yaşlarındaki çocuğunu kaybeden şoför Mustafa Kara da depremin ilk saatlerinde cenazesini çıkardığı evladını toprağa verdikten sonra direksiyon başına geçti. Acısını içine gömen ve başka canların kurtarılması için arama kurtarma ekiplerinin ulaşımını sağlamaya çalışan Mustafa Kara, "Benim çocuğum öldü, belki başka çocukları kurtarabiliriz diye evlat acısı psikolojisiyle günlerce direksiyon çevirdim" sözleri duygulandırdı.
"Getireceğim kurtarma ekipleri başkalarının çocuklarını kurtarır diye işimin başına geçtim"
Yaşadıklarını anlatan Adıyaman Belediyesi Ulaştırma Hizmetleri Müdürlüğünde görevli şoför Mustafa Kara, “Her zamanki gibi deprem esnasında da evdeydik. Deprem oldu, evimiz yıkıldı, 3.katta oturuyordum. İlk gün kendim, eşim ve 2 çocuğumla çıktık, 13 yaşındaki oğlum da enkazda vefat etti. Çocuğumu çıkarıp defnettikten sonra müdürümün gruplara attığı mesajları gördüm. Müsait olanlar işe gelsin diye mesaj atılmıştı. Ben de acımı içime gömdüm o an. Belki getireceğim kurtarma ekipleri başkalarının çocuklarını kurtarır diye gelip işimin başına geçtim. Yani o an çocuğumu kaybetmiştim, psikolojim bozuktu ama havaalanından getireceğim bir kurtarma ekibi belki başkasının çocuğunu kurtarır diye özveriyle işimi yaptım. Yaralılar taşıdım, cenazeler taşıdım, havaalanından sağlık ekibi de getirdim, asker getirdim, polis getirdim, kurtarma ekibi getirdim. Birilerinin çocuğunu kurtarabilmişsek ne mutlu bizedir. Sürekli geliyor aklıma, çünkü zor bir süreçti, çocuğumu da kaybettiğim için zordu benim için. Eşimin halen psikolojisi bozuk, sürekli hastaneye de götürüp getiriyorum. Çocuklarım sürekli abilerini soruyor, abimiz nerede diye. Bir türlü atlatamıyoruz o anı” dedi.
"Herkes kurtarma ekipleri bir çok insanı kurtarabilir motivasyonuyla çalıştı"
Adıyaman Belediyesi Ulaştırma Hizmetleri Müdürü Hacı Metin Doğan ise konuşmasında, “Cenaze de taşıdık, yaralı da taşıdık, arama kurtarma da taşıdık, arama kurtarma malzemeleri de taşıdık, çadır da taşıdık. Yani bu süreç boyunca otobüslerimiz aralıksız çalıştı. Çok kötü bir durumdaydı. Şoför arkadaşlarımız içerisinde enkazdan çıkan, ailesini kaybeden, çocuklarını kaybeden şoförlerimiz vardı. Bir kısmına ulaşabildik, bir kısmına ulaşamadık. Bir çoğu kısa sürede görevlerinin başına geldiler. Gönüllü vatandaşlar da gelip yardım edebileceklerini söylediler, vatandaşlarımızdan da talepler geldi, onlar da sağ olsunlar bizlere yardımcı oldular. Şoförlerimizin psikolojisi pek iyi sayılmazdı ama biz onları en kısa sürede motive edip biran önce arama kurtarma ekiplerinin enkaz alanlarına yetiştirilmesi konusunda bir şekilde ikna ettik, bir şekilde başardık. Sağ olsunlar özverili davrandılar, günlerce uyumayan, uyumadan direksiyon sallayan şoför arkadaşlarımız oldu. Ben bütün Adıyaman adına onlara teşekkür ediyorum, minnet borçluyuz. Çünkü çok ulvi bir amaçla geldiler. Hiçbir beklentileri yoktu, bütün acısını içine gömüp gelip burada ben çocuğumu kurtaramadım, ailemi kurtaramadım ama bu taşıyacağım arama kurtarma ekipleri bir çok insanı kurtarabilirler motivasyonuyla çalıştılar. Çok güzel, çok mutluluk verici bir şey, ben bu arkadaşlarla birlikte çalışmaktan şeref duyuyorum, onur duyuyorum” diye konuştu.
(İHA)