KÜLTÜR

Yalova'da Görülmesi Gereken 5 Müze

Yalova, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra, zengin kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor.

İşte Yalova’da mutlaka görülmesi gereken beş müze ve anıt:

1. Yalova Bonsai Müzesi

Türkiye’de ilk ve tek Avrupa’nın en büyük bonsai müzesi olan Yalova Bonsai Müzesi, doğaseverler ve sanat tutkunları için eşsiz bir durak. İçerisinde çeşitli bonsai ağaçlarının sergilendiği bu müze, ziyaretçilerine doğanın minyatür sanatını keşfetme fırsatı sunuyor. Yalova’nın doğal güzellikleriyle bütünleşen bu alan, huzurlu bir yürüyüş için ideal.

2. Termal Atatürk Köşkü

Yalova’nın Termal ilçesinde yer alan Atatürk Köşkü, 1929 yılında sadece 38 günde inşa edilmiştir. Mimarı Prof. S. Hakkı Eldem olan bu iki katlı köşk, tamamen ahşaptan yapılmış olup, iç mekanında üç şeref salonu ve on bir oda bulunmaktadır. Dönemin özgün eşyalarıyla korunan köşk, müze olarak halka açıktır.

Atatürk Köşkü, Türkiye'nin çok partili sisteme geçişi, Yerli Malı Haftası’nın ilanı, Türk Tarih ve Dil Kurumları ile Türk Dil Kurumu’nun kuruluşu gibi önemli kararların alındığı bir tarihi mekan olma özelliği taşımaktadır. Ziyaretçiler, köşkün içinde Nurettin Niyazi’ye ait kurşunlu banyo ve kadınlar tablosu, ünlü ressam Ayvazoski’nin dağ manzarası gibi eserleri görebilir. Ayrıca, köşkün zengin koleksiyonunda İran ve Hereke halıları, yıldız desenli porselenler, hiyeroglif yazılarla süslenmiş pirinç ve abanoz vazolar, pirinç yatak odası takımı, Fransız lake sandalyeler, Alman RCA marka radyo ve Wilhelm Spaethe yapımı piyano gibi birçok tarihi eşya yer almaktadır.

Cumhuriyet Dönemi mimarlığının erken örneklerinden biri olan Atatürk Köşkü, aynı zamanda Atatürk'ün yurttaşlarıyla sohbet ettiği bir yer olarak da bilinir. 15 Mayıs 1983’te Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından "Korunması Gerekli Kültür Varlığı" olarak tescillenmiş olan köşk, şu anda TBMM Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’na bağlı olarak hizmet vermektedir. Ziyaretçilerine tarih ve kültür dolu bir deneyim sunan Atatürk Köşkü, Yalova’nın en önemli duraklarından biri olmayı sürdürmektedir.

3. Yürüyen Köşk

Yürüyen Köşk, Yalova’nın en ilginç yapılarından biri. 1930’larda inşa edilen bu köşk, ilginç mimarisiyle dikkat çekiyor. Ziyaretçiler, köşkün içini gezerek hem Atatürk’ün yaşamına dair izler bulabilir hem de güzel bir manzara eşliğinde dinlenme fırsatı yakalayabilir.

Yalova’nın sembollerinden biri olan Yürüyen Köşk’ün hikayesi, 21 Ağustos 1929’da Atatürk’ün Yalova açıklarındaki ulu çınarın gölgesinde dinlenmesiyle başlar. O dönemde çınar ağacının dallarının köşke zarar vermemesi için Atatürk, "Dal kesilmeyecek, köşk kaydırılacak!" talimatını vermiştir. Bu karar, çevre bilincinin önemine vurgu yaparak, doğanın korunmasının ne denli kıymetli olduğunu göstermektedir.

8 Ağustos 1930’da başlayan inşaat çalışmalarıyla köşkün temeli kazılmış ve tramvay rayları kullanılarak köşk kaydırılmıştır. Böylece, köşk yıkılmaktan kurtulmuş, ağaç da kesilmekten korunmuştur. Bu olay, çevreye duyarlılığın ve doğanın korunmasının önemini vurgulayan ilk örneklerden biri olmuştur.

Atatürk, Yürüyen Köşk’te Türkiye’nin siyasi ve toplumsal tarihine yön verecek önemli kararlar almış ve dönemin önde gelen devlet adamlarını ağırlamıştır. 2015 yılında yapılan bir rapora göre, köşkün yanında bulunan Doğu Çınarı, 390 yaşında ve sağlıklı bir şekilde tescillenmiştir. 2006’daki restorasyonun ardından halkın ziyaretine açılan Yürüyen Köşk, günümüzde yılda yaklaşık 50 bin kişi tarafından ziyaret edilmekte ve Yalova’nın en popüler mekanlarından biri haline gelmiştir. Bu tarihi yapı, geçmişle geleceği birleştirerek çevre bilincinin önemini hatırlatmaya devam etmektedir.

4. Yalova Deprem Anıtı

Yalova Deprem Anıtı, diğer adıyla 17 Ağustos 1999 Deprem Anıtı, Yalova’da 1999 İzmit depreminde hayatını kaybedenleri anmak amacıyla inşa edilmiştir. Yalova'nın 17 Ağustos Parkı’nda bulunan bu anıt, depremin birinci yıldönümünde, 17 Ağustos 2000 tarihinde açılmıştır. 1999 Gölcük Depremi’nin anısına yapılan bu anıt, yaşanan acıların unutulmaması adına önemli bir simge. Yalova Deprem Anıtı, hem yerel halk hem de ziyaretçiler için duygusal bir deneyim sunuyor. Anıt çevresinde yürüyüş yaparak, bu tarihî olayın hatırasını yaşatabilirsiniz.

5. Hersekzade Ahmet Paşa Camii

Hersekzade Ahmet Paşa Camii, İzmit Körfezi kıyısında, Karamürsel ile Yalova arasında yer alan tarihi bir yapıdır. II. Bayezid ve I. Selim devri vezîriâzamlarından Hersekzâde Ahmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Caminin vakfiyesi 1511 yılında onaylanmış olup, tarihsel kaynaklarda çok az bilgi bulunsa da Evliya Çelebi, caminin bulunduğu bölgenin Ahmed Paşa’nın gazâ malıyla kurulduğunu belirtmiştir.

Cami, 1766 yılında büyük bir depremde hasar görmüş ve sonrasında tamir edilmiştir. 1965 yılına kadar harabe halde kalan yapı, o tarihte yapılan restorasyonla yeniden ibadete açılmıştır. Dıştan kare planlı olan cami, kesme taştan inşa edilmiştir. İçinde mermer mihrap ve minber gibi orijinal unsurlar barındırmaktadır. Ayrıca, caminin sağında yer alan türbe, alışılmadık bir yapıya sahiptir ve 18. yüzyıla ait özellikler taşımaktadır. Caminin tarihi, mimari değeri ve çevresiyle birlikte Yalova'nın kültürel mirasına önemli bir katkı sağlamaktadır.

Yalova, bu beş önemli mekanıyla kültürel ve tarihi bir yolculuğa çıkmak isteyenler için harika bir destinasyon. Her biri, Yalova’nın zengin tarihine ve doğal güzelliklerine tanıklık ediyor.