Türk tarihçiliğinin en büyük ismi olan ve “Tarihçilerin Kutbu” olarak adlandırılan Halil İnalcık’ın 8. ölüm yıldönümü anısına Yalova’da büyük bir organizasyon gerçekleşti. “Prof. Dr. Halil İnalcık’ın Mirası: Osmanlı Devleti’nin Kuruluşundan Cumhuriyet Türkiye’sine Uluslararası Tarih Araştırmaları” adlı sempozyuma Yalova Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliği yaptı. 3 gün süren sempozyumda ulusal ve uluslararası üniversitelerden gelen birçok akademisyen hazırlandıkları konular üzerine konuşmalar gerçekleştirdi. Konuşmacılar arasında tüm Yalovalıların tanıdığı sürpriz bir isim vardı. 1999-2004 ve 2009-2014 yılları arasında Yalova Belediye Başkanlığını yürütmüş Yakup Bilgin Koçal, “Kapitalizmin Kıyı Kasabası Yalova” isimli sunumu dinleyiciler ve izleyiciler ile paylaştı. Koçal gerçekleştirdiği sunuma ilişkin olarak detayları sosyal medya hesabından paylaştı.
4 Maddeyle Açıkladı!
Uluslararası Tarih Araştırmaları Sempozyumu'nda 'Kapitalizmin Kıyı Kasabası Yalova' adlı sunum yaptığını belirten Koçal, “Son yüz yılı Yalova açısından farklı karakterlere sahip dört döneme ayırarak şöyle tanımladım; 1-1923-1955 kapitalizme karşı direnişin simgelendiği cumhuriyetin yazlık başkenti oluş dönemi... 2-1955-1975 kapitalizmin bekçisi ABD üssü ile kültürel etkileşimin yaşandığı dönem… 3-1975-1995 yüksek teknolojili ve sermaye yoğun yatırımları gerçekleştiren Akkök grubu üzerinden kapitalizm ile tanışma dönemi... 4-1995-... Kapitalizmin kentleşme marifetiyle dolaysız saldırı dönemi... Ne yapılabilir, ne yapmalı sorularının cevabıyla birlikte detaylı açıklamalar bildirinin içinde mevcut” dedi.
“Makalemi kitaba dönüştürmek istiyorum”
4 madde açıkladığı saldırı dönemlerini dar bir çerçeveye oturmanın vizyoner bir planla mümkün olabileceğini söyleyen Koçal, “1998 kongresi ile ortaya konulan tespit ve öneriler maalesef siyasî taassup sahipleri tarafından devre dışı bırakıldı. Ama hâlâ bir şans var, belki de son şans... Tarih, geleceğine ilişkin bir niyeti, gelecek ise geçmişine ilişkin hissi ve fikri bir ünsiyeti olanlar için bir anlam taşır. Niyetim bu makaleyi kitaba dönüştürmek. Bu parti meselesi değil, bir kenti sevmenin hikâyesidir, asla bitmeyecek” ifadelerini kullandı.
