Sergi Kadının toplumdaki yerine farklı bir bakış sunuyor
Sergi, Dünya Kadınlar Günü’nde kadınların toplumdaki yerine farklı bir noktadan bakıyor. Din, etnik özellikler, yerel kültürel unsurlar, ekonomi, siyaset gibi birçok bileşen tarafından etkilenen toplumsal cinsiyet rolleri kadınların ve erkeklerin nasıl yaşayacaklarına karar veriyor. Ortak dünya kültürü tarafından oluşturulan bu roller, kendi ‘doğal’ gelişimi sonucunda-sürecinde kadınları sosyal hayattan ve sokaktan soyutluyor, erkeği egemen ve güç sahibi hale getiriyor.
EİBD Gönüllüsü Gençler bu eşitsizliğe Erkeklik İstisnai Bir Durumdur Fotoğraf Sergisi ile dur, topluma da bu konuda düşün demek istiyor. Serginin koordinatörü ve kuratörü Ali Karakaş, “Erkeklik İstisnai Bir Durumdur” söylemini şöyle açıklıyor: “Gündelik hayatta aldığımız roller, yaptığımız işler, duruşumuz, sözlerimiz yüzyıllar sürecinde gelişen ve oluşan toplumsal cinsiyet rollerindendir. Bu roller çoğu zaman istesek de istemesek de nerde duracağımıza, ne giyeceğimize, ne zaman susup ne zaman konuşacağımıza, olaylara nasıl reaksiyon vereceğimize karar verirler.
Genellikle bu kararlardan ki bunlara sosyal yaptırım da diyebiliriz- mutlu olmayız, eğer sorguluyorsak. Çünkü her insanın doğası ve mizacı farklıdır. Hangi kural ve kaide tüm insan cinsinin davranışlarını, hislerini kapsayabilir ki. Bu tespitle biz gençler, birkaç yıldır toplumsal cinsiyet çalışmaları yapıyoruz. Amacımız özellikle ve öncelikle bahsettiğimiz toplumsal cinsiyet rollerinden en çok etkilenen ve dezavantajlı konuma gelen kadınların da var olduğunu, haklarının olduğunu dile getirmek. Bu roller sadece kadınları değil, erkekleri de eziyor. Erkeklerin mecbur kaldıkları maço, erkeksi yaşam şekli onların istemeden de olsa sert, otoriter, şiddet yanlısı olmalarına neden oluyor.
Erkeklik İstisnai Bir Durumdur söylemi ilk bakışta çok iddialı ve tahrik edici. Ancak bu tanım bir gerçeklik üzerine kurulu. Ortalama gündelik hayatında arkadaşlarıyla siyaset konuşan, sadece eve ekmek getiren bir erkeğin eşi rahatsızlandığında çamaşır asarken projeyi başlatan gence ilham olmasının hikayesi. Toplumsal erkek rollerinin dışına sadece istisnai durumlarda çıkan, yeri geldiğinde ağlayan, yeri geldiğinde yemek yapan, yeri geldiğinde temizlik yapan ama bunların kadınlara ait işler olduğunu söyleyen erkeklerin hikayesi. Peki bu işleri yaparak hayatı paylaşmaya hep istisnai durumlar mı gerekliydi?! Aslında erkekler istisnai durumlarda erkekliklerinden vazgeçiyorlardı ve her zaman yapılmayan işleri, her zaman diyemedikleri sözleri diyebiliyorlardı. O zaman erkeklik de istisnai bir durumdur” diye konuştu.