Eğitim-Sen’e üye olan eğitimcilerin 10 Mart Pazartesi günü olacak derslerde “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” konusunu anlatacağını belirtmelerinin ardından Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’den bunun mümkün olmayacağını içeren bir açıklama gelmişti. Bu konu üzerinden Eğitim-Sen ve MEB arasındaki polemik kamuoyunda sürmeye devam ederken, Eğitim-Sen’in Yalova Şubesi de tartışmaya katıldı. Eğitim-Sen Yalova Şubesi Üyeleri, 11 Mart Pazartesi günü saat 17:00’de Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün önüne giderek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı, Yalova Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Nuşin Kaya ve Eğitim-Sen Yalova Şubesi Üyesi Özlem Türk okudu.
Eğitim-Sen, Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yapılan açıklamaları ve sendikaya yönelik suçlamaları kınayarak, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini savunmaya devam edeceğini duyurdu. Eğitim-Sen, toplumsal cinsiyet eşitliğini sadece akademik bir kavram olarak değil, insan hakları ve demokratik eğitim anlayışının temel bir parçası olarak kabul ettiklerini belirtti.
MEB'in Suçlamaları ve Eğitim Sen’in Tepkisi
Eğitim-Sen, MEB'in toplumsal cinsiyet eşitliği derslerinin verilmesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamanın çarpıtma ve suçlamalarla dolu olduğunu ifade etti. MEB’in açıklamasının, toplumsal cinsiyet eşitliğini "zararlı" ve "tehdit" olarak göstermeye çalıştığını öne süren sendika, bunun bilimsel bilgiye dayanmayan bir yaklaşım olduğunu vurguladı. Eğitim-Sen, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin kadın-erkek eşitliğine ve geleneksel cinsiyet rollerinin sorgulanmasına yönelik olduğunu belirterek, MEB’in çarpıtmalarının gerici ve ataerkil normları savunduğunu iddia etti.
MEB'in Geçmişteki Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesine Atıf
Eğitim-Sen, MEB’in 2014-2016 yılları arasında yürüttüğü "Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi"ni hatırlatarak, MEB’in geçmişte toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda benimsediği politikaları sorguladı. Sendika, MEB’in eski projesinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin "kadın ve erkekler ile kız ve erkek çocuklarının eşit haklardan yararlanması" ve "kız ve erkek çocukların her türlü toplumsal kalıptan uzak eğitim alması" gibi temel prensiplerle tanımlandığını belirtti.
“MEB’in Çarpıtma Politikalarına Karşı Eğitim Sen'in Mücadelesi”
Eğitim-Sen, MEB’in ve bazı sendikaların toplumsal cinsiyet eşitliği derslerine karşı takındığı tutumu "ideolojik" olarak nitelendirirken, bu tutumun bilimsel ve pedagojik gerekliliklere aykırı olduğunu ifade etti. Eğitim-Sen, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimini, öğrencilerin adalet, insan hakları ve eşit yurttaşlık bilinciyle yetişmesi için temel bir unsur olarak kabul ettiklerini söyledi. Sendika, eğitimde cinsiyetçi kalıpların dayatılmasının çocukların gelişimini olumsuz etkileyeceğini ve iktidarın baskıcı normlara dayalı bir toplum yaratma çabalarının eğitim sistemini tehlikeye atacağını vurguladı.
“İktidarın Kadınlara Yönelik Politikalara ve MEB’in Gerici Eğitime Tepki”
Eğitim-Sen, iktidarın kadın cinayetleri, çocuk istismarı, çocuk yaşta evlilikler gibi sorunları derinleştiren politikalarını eleştirirken, MEB’in bu uygulamalara paralel olarak, eğitim sistemini gerici, dinci ve ataerkil bir çizgide dönüştürme çabalarını da kınadı. Eğitim-Sen, MEB’in "Maarif Yüzyılı" eğitim müfredatının ve bazı dini tarikatlarla yapılan protokollerin, eğitimi ideolojik bir araca dönüştürmeye yönelik olduğunu belirtti.
“Eğitim Sen'in Hedefi Laik, Bilimsel ve Eşitlikçi Eğitim”
Eğitim-Sen, her koşulda laik, bilimsel ve demokratik eğitimi savunmaya devam edeceğini ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini sürdürmeye kararlı olduklarını belirtti. Sendika, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin, eğitimde özgür bireylerin yetişmesi için gerekli olduğuna ve eşit haklar sağlanmasının temel bir insan hakkı olduğuna dikkat çekti. Eğitim-Sen, MEB’in suçlayıcı diline ve gerici politikalarına karşı durmak, toplumun her kesimi için eğitim hakkını savunmak için mücadeleye devam edeceğini belirtti.
