Cangir, “Çok geç olmadan Yalova için yapı risk analizleri acilen yapılmalıdır. Zemin yapı ilişkisi değerlendirilmesi yapmak zemine göre yapıları inşa etmek olmazsa olmazımız olmalıdır” dedi. Marmara Denizi Çınarcık açıklarında meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki depremin Çınarcık Çukuru diye tabir edilen alanda gerçekleştiğini söyleyen Jeoloji Mühendisleri Odası Yalova İl Temsilciliği Başkanı Ozan Burak Cangir, “Burada olan ya da olacak depremler gayet olağan. Olası Marmara Depremi için tetikleyici, ilişkili vs. demek çok güç ancak bu olağan orta ölçekli depremler bile çok ama çok hazırlıksız olduğumuzu bir kez daha hatırlatmıştır. İstanbul, Ümraniye de bir konut bu depremde zarar gördüğü için apar topar boşalttırıldı. Olası Marmara Depremi muhakkak olacağı yönünde bilim camiası neredeyse hem fikir. Birçok uzman defalarca dile getiriyor. Biz oda olarak elimizden geldiğince hatırlatmaya çalışıyoruz. Çok geç olmadan Yalova için yapı risk analizleri acilen yapılmalıdır. Zemin yapı ilişkisi değerlendirilmesi yapmak zemine göre yapıları inşa etmek olmazsa olmazımız olmalıdır. Yalova nüfusa oranla eski yapı stoğu fazla olan bir ilimiz. Ne yazık ki bu eski yapıların birçoğu zemin açısından da zayıf ve iyileştirilmesi gereken bir zemin üzerinde bulunmaktadır. Bu yapıların risk tespiti hayati önem taşımaktadır. Ülkemizde olduğu gibi İlimizde de acilen kentsel dönüşüm projeleri daha fazla hız kazanmalıdır. Yalova’da gerçekleşen ve Yalova Belediyesinin kentsel dönüşüm için attığı adımları olumlu buluyoruz. Ve bu dönüşüm daha hızlı ve daha fazla olmalıdır. Eski yapı stoğunu azaltmak ve riskli yapıları bir an önce dönüştürmek zorundayız çünkü. Deprem dirençli kentler oluşturmak için sadece yerel yönetimlerin, STK’ların ya da siyasilerin istemesi yetmez en büyük itici faktör ve bağlayıcı olan halkımızın da bu konuyu içselleştirmesi şart. Hala bin bir güçlükle bir daire iş yeri vb. almaya niyetli vatandaşların alacağı yapının sadece büyüklüğüne veya güneşi ne kadar aldığına baktıkları gibi zemin yapı ilişkisini de sorgulamaları gerekmektedir. İlgili belediyesinden ya da yapı denetim firmasından bilgi alabilirler. Bu sorgulamalar artar ise daha sağlıklı yapılar yapmak da piyasa için şart haline gelir. Özetle, ülkemiz çok aktif bir jeolojik hareketliliği olan levha üzerinde bulunuyor. Depremler ve diğer doğal afetler için bilimin ışığında ilerlemek bilim insanlarının görüşlerine değer vermek önemli. Bu olası Marmara Depremini olağan bir doğa olayı diye adlandırmak da, dünyanın en büyük afetlerinden biri olarak adlandırmakta Bir yerde bizim elimizde. Depremler için, jeologlar gibi Fay incelemesi yapmak veya olası deprem senaryoları üretmek yerine hazırlıklarımızı acilen yapmamızın daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Depremler ölüm değil yaşam habercisi olmak zorunda. Depremler olmaz ise su kaynaklarımızın, bitki örtüsünün ve doğanın bize sunduğu tüm nimetlerin olmayacağını yani yaşamın olmayacağını hatırımızda tutarak yaşamak hepimizin tek çıkar yoludur” şeklinde konuştu.