YAZIK, ÇOK YAZIK!

Merhaba saygıdeğer okurlarım;

Bu hafta sizlere utanarak, sıkılarak, Yalovaspor maçındaki olayları kaleme almaya çalışacağım.

Parasız, pulsuz, ne olacağı, nasıl sezona başlayacağı dahi gündemde olan kulübümüzün hepimizi şaşırtarak kendi imkanları ile tabiri caizse bomba gibi bir takım yaratarak, grubunda iddialı olacağını da göstererek herkesin gönlünde mevzu oldu.

Tabi böyle olunca da yönetimin göğsünü gere gere, kulübün daha doğrusu futbolcuların ihtiyaçlarına yönelik çam sakızı çoban armağanı olsa da maddi açıdan da bir kıpırdanma oldu.

Bu düşüncelerle ileriye dönük iyimser beklentilerin hesabı yapılırken, grubun sonuncu takımıyla son dakikada attığımız golle berabere kaldık.

İkinci profesyonel ligde olduğumuz gibi hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan BAL liginde oynayan futbolcularımıza maaşlarının da ödenmesi sonrası sergiledikleri futbolu herkes gibi bende şaşkınlıkla izledim.

Neden, niçin böyle olduğuna istinaden tespitte bulunmam bana yakışmaz ama taraftarlarımıza söyleyecek birçok tespitim var.

Rakip takımın seyircisinden yoksun gelmesi bizim taraftarlarımızın pek işine gelmeyince, sahte kabadayılıklarını sergileyemediler.

İlk öne aslan gibi mücadele eden rakip takıma, sahaya ineriz ……………….. gibi ağıza alınmayan küfürlerle sahneye çıktılar.

Bundan da tatmin olamayan sahte kabadayılar, kendi aralarında bir bahane yaratıp tribünleri savaş alanına çevirdiler.

Yalovaspor sevgisini çocukları ile paylaşan anne ve babalar bu girdabın içinden, bizlere ne olursa olsun çocuklarımız kurtulsun diyerek bin bir güçlükle elden ele şeref tribünü kısmına bıraktılar.

Yarım saatten fazla süren bu inanılmaz görüntüleri tribün dışına da sarkıtarak emniyet güçlerini de zor durumda bıraktılar.

Ben her zaman söylerim ligler başlamadan ilk önce Yalovaspor sevgisi olan taraftarlarla, nazari dikkat çekme hastası taraftarları mutlaka ayırıp sezona olmazsa olmaz çalışmayla başlamak lazım.

Çünkü 1963 yılında kurulan Yalovaspor’umuzun şampiyon olmamıza, küme düşmemize yüzde yüz birçok aleyhte anıları var inanın yazmakla bitmez.

Deplasmana gidecek otobüs tutulur otobüste hadise, konaklama tesislerine girilir talan edilerek fatura Yalovaspor’a kesilir. Müsabakayı izleyecek paraları yoktur, yönetim istifa naralarıyla yönetimi ve Yalova’mızı küçük düşürürler. Deplasmanda galibiz şampiyon olacağız, rakip takımın bayrağı yakılır.

Yine galibiz müsabakanın bitimine 10 dakika kala rakip takımın seyircilerine tribün dışından taşlar atarak, seyirciyi ve rakip futbolcuları galeyana getirerek, (maçın hakemleri de dahil) biri penaltıdan diğeri de ofsayttan iki gol yiyerek küme düşmemize sebep gibi onlarca yüzlerce hadiseyle karşı karşıya kaldık.

Yalova’mızda kendi kendilerine hadise çıkartan sahte kabadayılar bilmezler ki sahamızın kapanacağını, bilmezler ki eskiden olduğu gibi küme düşmemizin, şampiyon olamamamızın arkasında biz sahte kabadayılar olduğunu, bilmezler ki ikinci süper ligden amatöre düştüğümüzü, bilmezler ki para musluklarının ne diye akmadığını.

Yalovaspor bizlerden de sizlerden de çok büyük sahte kabadayılar. Yalovaspor’u küçük düşürmeye, kendi egolarınızı tatmin etmeye gücünüz yetmez.

Hele hele son olayda bizzat şahit olduğum, (Recebin suratına nasıl vurdum gördünüz mü gözü kapandı) derken, Yalova’mızın, Yalovaspor’un kimler tarafından çıkarıldığını bu olay ve olaylar camia olarak ele alınması geldi de geçiyor kanımca. Benden söylemesi.

Saygılarımla.