Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Şehit Gazi Birimi tarafından şehit ve gazilerin anneleri, eşleri, kadın gaziler ve onların kız çocukları adına hayata geçirilen “Milletin Zaferi-Elimin Emeği, Gözümün Nuru” sanat sergisi projesi kapsamında geçtiğimiz Temmuz ayında sergi gerçekleştirilmişti. Büyük ilgi gören ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Şeref Holünde düzenlenen sergiye Yalova’yı temsilen katılan epoksi sanatçıları Esra Seda Solak ve Vildan Şimşek, uzun emekler sonrası ortaya çıkardıkları “Yalova ve Yürüyen Köşk” adlı eserleriyle sergiye katılmışlardı. Yalova'nın tarihi ve kültürel mirasını sanatseverlerle buluşturan sanatçılar Solak ve Şimşek, büyük beğeni topladılar.
Eserin sağladığı bu etkileyici görsel ve duygusal bağ, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından takdir edildi ve “Nadir Eserler” listesine alındı. Eserin bakanlığa teslim edilerek Ankara’da sergilenmesi adına Yalova Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nde hibe anlaşması imzalandı. Anlaşma törenine Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, Yalova Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Arif Laçin ve eserin sahipleri Esra Seda Solak ve Vildan Şimşek katıldı.
Eserleri, için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na hibe edilen epoksi sanatçısı Vildan Şimşek duygu ve düşüncelerini gazetemiz aracılığıyla anlattı.
Sanatçılar olarak eserleriyle Yalova'nın eşsiz kültürel mirasını ve Atatürk’ün doğaya olan sevgisini simgeleyen Yürüyen Köşk’ü tanıtmanın kendileri için her zaman öncelik olduğunu belirten Şimşek, “Bu doğrultuda hazırladığımız çalışmanın takdir toplaması ve hatta Nadir Eserler Listesi'ne dahil edilmesi bizler için gurur verici bir gelişme oldu. Eserimizin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin şeref holünde bir ay boyunca sergilenmesi ve ziyaretçilerden gelen olumlu geri bildirimler, bizleri hem gururlandırdı hem de daha büyük projeler için motive etti. Yalova'nın ve Yürüyen Köşk’ün kültürel mirasını geniş kitlelere ulaştırmak, özellikle bu ikonik yapının anlamını sanat yoluyla anlatmak, bizim için yalnızca bir sanat eseri değil, aynı zamanda bir toplumsal sorumluluk projesi anlamı taşıyor. Bu süreçte elde ettiğimiz başarı, gelecekte de benzer projelere olan inancımızı ve kararlılığımızı pekiştirdi. Amacımız, bu değerlerin korunması ve daha geniş bir kitle tarafından bilinmesi için çalışmalarımıza devam etmek. Özellikle Yalova’nın ve Yürüyen Köşk’ün adının bu vesileyle daha geniş bir kitleye ulaşması, emeklerimizin boşa gitmediğini ve amacımızın halkımız tarafından sahiplenildiğini gösteriyor. Tüm bu sürecin sonunda böylesine bir başarıya imza atmak, bir sanatçı olarak bizim için tarifsiz bir mutluluk kaynağı” ifadelerini kullanarak sözlerine son verdi.
Eser Nasıl Üretildi?
Doğanın eşsiz güzellikleri ile insan yaratıcılığının buluştuğu, modern sanatın sınırlarını zorlayan bu eşsiz tasarım, tamamen el işçiliği ve titizlikle üretildi. Her aşaması özenle düşünülen bu eser, Yürüyen Köşk'ün sembolik bir temsili ve derin anlamlar barındırıyor. Çınar ağacından iskeleye kadar her detay incelikle işlendi.
Deniz Efekti, epoksi sanatının ustalıkla kullanıldığı bir teknikle, dalgaların canlılığını ve denizin derin güzelliklerini yansıtan farklı mavi tonları ile hayat buldu. Sahil boyunca kırılan dalgaların gücünü ve doğanın çarpıcı zarafetini anlatan bu etki, izleyiciyi büyüleyici bir deneyime davet ediyor.
Eser, doğal unsurlarla da iç içe. Doğanın incisi zeytin ağacı ile Yalova'nın bereketli toprakları, kum, taş ve deniz kabukları ile sahilin doğal zenginliğini yansıtıyor. Çiçeklerin zarif dokusu ise tasarımın etrafını saran doğal güzellikleri vurguluyor, aynı zamanda Yalova'nın çiçek kenti kimliğine bir selam gönderiyor. Bu detaylar, doğanın eşsiz güzelliklerini ve insanın yaratıcılığının sınırlarını zorlayan modern sanatın muhteşem bir örneğini oluşturuyor.