9 Haziran Pazar günü gerçekleştirilen Bulgaristan Parlamento Seçimleri sonrasında ülkede yeni bir fotoğraf ortaya çıktı. 1990 yılında Dr. Ahmet Doğan tarafından kurulan ve Bulgaristan’da yaşayan Türkleri temsil eden Hak ve Özgürlük Hareketi (HÖH), seçimler sonrası 47 Milletvekili çıkardı ve %17’lik oy oranı ile 2. Parti konumuna geçti. Ortaya çıkan sonuçların ardından yıllardır siyasi istikrarsızlıklarla mücadele eden Bulgaristan 27 Ekim Pazar günü bir kez daha seçime gidecek.
Konuyla ilgili bilgi almak amacıyla Yalova Balkan Göçmenleri Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı olan ve aynı zamanda Hak ve Özgürlükler Hareketinin Marmara Bölgesi Temsilciliği görevini üstlenen Lütfi Özgür ile görüşme gerçekleştirdik. Başkan Özgür, Bulgaristan’daki siyasi krizi ve Hak ve Özgürlükler Hareketi’nde yaşanan ayrılıkları gazetemize anlattı.
“İki Eş Başkan ile seçimlere gittik ve 47 Milletvekili çıkardık”
Yalova BAL-GÖÇ’ün Çiftlikköy’de, Taşköprü’de ve Subaşı’nda temsilciliklerinin olduğunun bilgisini veren Başkan Özgür, “Bulgaristan’da gerçekleştirilen seçimlerde Yalova Merkez 2 sandık, Çiftlikköy 500 Evler 1 sandık, Altınova Subaşı’nda 1 sandık açarak toplam 4 sandıkta, Yalova’da yaşayan çifte vatandaş seçmenlerimiz rahatlıkla oylarını kullanabiliyor” dedi. Derneği hakkında bilgiler veren Başkan Özgür, “Biz 2006 yılında Yalova BAL-GÖÇ olarak kurulduğumuzda bölgemizde Balkan Göçmenleri Federasyonu vardı. Merkezi, Bursa BAL-GÖÇ, İzmir BAL-GÖÇ, Kocaeli BAL-TÜRK’tü. Biz daha sonra bu federasyona katılarak İstanbul Kartal Balkanlar Derneği ile birlikte aynı çatı altında Bulgaristan Türklerine hizmet veren STK olduk” ifadelerini kullandı. 9 Haziran Pazar günü gerçekleştirilen Bulgaristan Parlamentosu Seçimleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Başkan Özgür, “Türkiye genelinde olduğu gibi Yalova’da da koordine olarak ve hazırlıklarımızı yaparak iyi sonuçlar elde ettik. Bu seçimlerde Türkiye genelinde 46 bin seçmen sandığa gitti. Yaklaşık 30 bin seçmende Bulgaristan’a giderek oylarını kullandı. Hesapladığımızda toplam 76 bin oy kullanmış durumdayız. Bu tabi ki kolay değildi. Biz ilk defa 2024 yılının Şubat ayında Halk ve Özgürlükler Partisi’nin kongresini yaptık. Bu kongreyle birlikte ilk defa partimize Eş Başkanlık sistemi getirildi. Biz iki Eş Başkan seçtik. Türk bölgelerinden ve Türkiye’den sorumlu olan Dr. Cevdet Çakırov olurken, Delyan Peevski diğer bölgelerden sorumlu Eş Başkan oldu. 9 Haziranda başarılı bir seçim kampanyası yürüterek Bulgaristan parlamentosunda 47 Milletvekili çıkardık. Bu siyasi tarihimizde ilk defa elden edilen bir başarı oldu” şeklinde konuştu.
“Seçmen siyasilere güvenini yitirdi”
Seçimlere katılımın %34 olmasın oy oranlarının %17 gibi yüksek bir rakam çıkmasında etkisinin olabileceğini söyleyen Başkan Özgür, “Bu katılım oranın düşük olmasının sebebi siyasi partilerinin tavrı… Çünkü biz 6 seçim gerçekleştirdik ve bu 6 seçim sonrası siyasi partiler kendi aralarında zıtlaştığından dolayı seçmen güvenini yitirmeye başladı. Seçimden seçime katılım sayısı düştü. Yine 9 Haziran’dan sonra kalıcı istikrar sağlanamadı ve 27 Ekim’de Bulgaristan 7. Seçime gidiyor. Bu da Bulgaristan için büyük bir kayıp. Bulgaristan demokrasi ile 1990 yılında tanıştı. Aradan 34 yıl geçti ama maalesef siyasiler nefret dilini kullanarak siyaset yaptıklarından dolayı Bulgaristan’da siyasi istikrar gerçekleşemiyor” dedi. Seçimden önce geçtikleri Eş Başkanlık sistemi sonrası Bulgar Eş Başkanlarının olmasının başarılarında pay sahibi olabileceğini belirten Başkan Özgür, “Biz yıllarca Onursal Başkanımız Dr. Ahmet Doğan’ın liderliğinde her zaman Bulgaristan’ın ulusal çıkarları için destek verdik. Her zaman hoşgörüye dayalı bir siyaset izlendi. Biz etnik kökenli parti olmadığımızdan dolayı Avrupa Birliği’nde de etnik model olarak tanımlandık ve taktir gördük. Bu seçimlere Bulgar Eş Başkanla gitmemiz bizi başarıya taşıdı. Ama nazar mı değdi diyelim? Seçimler sonrası Eş Başkanımız Delyan Peevski, Dr. Ahmet Doğan’a yakın isimleri partiden uzaklaştırmaya kalkışınca bu sefer biz tedirgin olduk ve parti içinde çekişmeler başladı. Düne kadar omuz omuza çalıştığımız arkadaşlara uzak bakmaya başladık ve ters düşmüş olduk. Dolayısıyla parti ikiye bölündü. Delyan Peevski’nin yanında 22 Milletvekili kalırken, Dr. Cevdet Çakırov’un yakına 25 Milletvekili geçti. Biz bu sürece Ahmet Doğan’ın müdahale etmesini bekliyorduk. 9 Haziran’da seçimler yapıldı ve Dr. Ahmet Doğan 10 Temmuz’da açıkladığı yazılı bir beyanname ile kamuoyuna duyuru yaptı. Evet, Delyan Peevski partide devrim yapmak istiyor. Ahmet Doğan’a yakın isimleri partiden ihraç etti. Ahmet Doğan buna tepki gösterdi ve biz de her zaman olduğu gibi Türkiye’deki temsilciler olarak onun yanında yer olmuş olduk” ifadelerine yer verdi.
“Travmalarımızı unutmamız mümkün değil”
Parti içerisinde yaşanan bölünmede Bulgar Devleti’nin dahli ile mi oluştuğu sorusuna cevap veren Başkan Özgür, “ Söylentiler çok… Biz bu partiyi Bulgaristan’da kurarken şehit verdik ve gözyaşlarımız aktı. Biliyorsunuz 1984 yılında Bulgaristan Türkleri zorla asimile edilmeye kalkıldı. O dönem 17 aylıkken şehit edilen Türkan bebek sembollerimizden biri oldu. Belene sürgünleri… Hapishanede yatanlar… Mesleğinden men edilenler… Bunları düşündüğümüzde biz Bulgaristan Türklerinde ciddi bir travma var. Bu travmayı kaşıdığınız zaman biz hemen fabrika ayarlarımıza dönüyoruz. Her ne kadar hoşgörülü davransak da bu acıları ve yaşanmışlıkları unutmamız mümkün değil. Burada da bizim açımızdan bir saldırı olmuş oldu. Biz Bulgaristan Türkleri olarak Eş Başkanımıza güvendik ve kucak açtık. Bir anda da Ahmet Doğan’a yakın siyasileri partiden ihraç etmeye kalkması hoşgörüyle karşılanmadı. Bu ikili çekişme bugünlerde çok ciddi boyutlara gelmeye başladı ve geri dönüşü olmayan yola çıkıldı. 27 Ekim’de gerçekleşecek seçimlerde Eş Başkan Dr. Cevdet Çakırov ve Eş Başkan Delyan Peevski seçimlerde ayrı partiler olarak katılacaklar. Bulgaristan’da ciddi bir parti krizi var ve bu da Bulgaristan ile birlikte bizleri çok etkiliyor” şeklinde konuştu. Görüş ayrılığının etnik temelli olmadığını, Delyan Peevski ve Dr. Cevdet Çakırov’u destekleyen Türkler ile Bulgarların olduğunun bilgisini veren Başkan Özgür, “Bunu hiç arzulamadık ve hiç istemedik. Maalesef siyasette bu tip gelişmeler olabiliyor. Zor günler bekliyor… Seçimler bizim içinde zor geçecek. Çünkü karşı tarafta da insanlarımız var ama Türk milleti sağduyuludur ve yaşanan acıları kolay kolay unutamaz. Bir daha o kötü günlerin yaşanmaması adına Türkler, Dr. Ahmet Doğan’ın yanında yer alacaktır” dedi.
“Siyasi tabloda değişiklik yaşanacağına inanmıyorum”
9 Haziran’da gerçekleşen seçimlerin ardından birinci ve ikinci partinin koalisyon kurması gerektiğini ancak parti içi darbelerin gerçekleşmesinin ardından olumsuz etkilendiklerini vurgulayan Başkan Özgür, “Hükümet oylamasında partimizden 15 Milletvekili ret oyu kullanmış oldu ve bölünme had safhaya ulaştı. Daha sonra ikinci olan bizler bölündüğümüz için oy sayımız düştü ve dördüncü parti konumuna düşmüş olduk. Üçüncü partiye hükümet kurmak görevi verilmesine rağmen hükümet kurulamadı. Bu yüzden Bulgaristan Cumhurbaşkanı erken seçime gitme kararı aldı” ifadelerini kullandı. 27 Ekim’de gerçekleşecek seçimler sonrasında da değişen bir şeyin olacağına inanmadığını söyleyen Başkan Özgür, “Çünkü biz 6 seçim yaşadık ve tabloda büyük bir değişiklik olmuyor. Bulgaristan’ın siyasi partilerinin içerisinde bölünmeler var. Partilere karşı güvenoyu azalmaya başladı. Bulgaristan’ın köklü partilerinden biri olan Sosyalist Parti, liderlik kavgasına girişti. GERP Partisi’ne eskisi gibi güven kalmadı. Değişime Devam ve Demokratik Partisi koalisyonu, birinci parti konumundan ikinci parti konumuna geldi ve son seçimlerde de üçüncü parti konumuna düştü. Bir de Rusya yanlısı bir parti var ve onların oyları da etkisi gibi çoğalmıyor. Dolayısıyla siyasi tablonun pek değişeceğini sanmıyorum. Burada önemli olan Hak ve Özgürlükler Partisi’nin seçmeninin sandığa giderek hangi tarafa oy kullanacağı olacak” şeklinde konuştu.