Kendir açıklamasında, “Önceki akşam meydana gelen Mw:5.0 büyüklüğündeki Ayvacık depremi sonrasında birkaç bilgilendirme yapmak isterim. 2017 yılında Güney Marmara JMO önceki başkanımız Engin Er ve Çanakkale Üniversitesinden kıymetli hocamız Prof. Dr. Erdinç Yiğitbaş ile sahayı birlikte dolaşma fırsatı bulmuştuk. Hocamızın çevre faylar ve sistemleri ile ilgili bilgilendirmeleri, engin tecrübelerini aktarması üzerine epeyce bir sohbet etmiştik. Deprem sonrası gördük ki bu ve benzeri büyüklükteki depremler tekrarlayabiliyor ve aynı büyüklükte başkaca depremler üretilebiliyor. Önceki Ayvacık depremi daha kuzeyde meydana gelirken, bu depreminde konumunu, mekanizmasını birlikte değerlendirdiğimizde Doğu-Batı uzanımlı Edremit fayını zorladığını ve bu kapsamda stres aktardığını söylemek yanlış olmaz. Edremit fayı üzerinde 7 büyüklüğünde oluşabilecek bir deprem ise şaşırtmayacaktır. Bu nedenlerle, Edremit Körfezi civarındaki zayıf zeminler (alüvyon-dere yatağı) üzerinde yer alan ve yönetmelik koşullarını sağlamayan yapıların bir an önce planlı bir şekilde dönüşümünün sağlanması gerekmektedir. Şehir planlarımızı afetler dikkate alınarak yeniden gözden geçirmeliyiz! Öncelikle, Üst ölçek planı olan Çevre Düzeni planları, jeolojik yapı-depremsellik vb. dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir. Deprem (Afet) Master planı ile riskli alanlar tüm kurumların ortak çalışması ile tespit edilmeli. Öncelikli dönüşecek alanlar belirlenmelidir. İmar planına esas mikrobölgeleme etüt raporları hazırlatılarak plana altlık jeolojik koşullar min 250 m ara ile ortaya konulmalı ve 1/1000- 1/5000 imar planları bu bilimsel veriler ışığında, Üniversitelerin ilgili bölümlerinden de destek alınarak (inşaat-jeoloji-planlama gibi) yapılmalıdır. Kabaca çok uzatmadan bahsettiğim genel hususların her kesimce içselleştirilmesi elzemdir” dedi.