GÜNDEM

Özer; Kent Konseyi’ne Siyaset Bulaştı

Önceki dönem Yalova Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Kubilay Özer, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Yalova Kent Konseyi 7. Dönem Seçimli Olağan Genel Kurulu sonrası açıklamalarda bulundu ve Yalova Kent Konseyi’ne siyasetin bulaştığını söyleyerek eleştiri oklarını yöneltti.

3 Ekim tarihinde gerçekleştirilen Yalova Kent Konseyi 7. Dönem Seçimli Olağan Genel Kurulu sonrası İş İnsanı Kenan Engin, Yalova Kent Konseyi’nin Başkanı olmuştu. Kongrede gerçekleşen Kent Konseyi Başkanlık Seçiminin ardından Yürütme Kurulu için 32 kişi aday olmuş, Başkan Engin’in teklifi ile kapalı oylama yapılmadan aday olan 32 kişi de açık oylama usulü ile Yürütme Kurulu Üyeliği’ne seçilerek bir ilk gerçekleşmişti.

Son aylarda ilimizin en önemli gündem maddesi olan Yalova Kent Konseyi gündemden düşmemeye devam ediyor ve tartışmalar sürüyor. Seçimlerin ardından ilimizin önemli isimlerinin yaptığı açıklamalara önceki dönem Yalova Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi olan ve Dirençli Kentler Çalıştayı’nın Proje Koordinatörlüğü görevini üstlenen Kubilay Özer eklendi. Özer, resmi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda Yürütme Kurulu Üyeliği için kapalı oylama yapılmamasını eleştirdi ve Yalova Kent Konseyi’ne siyaset bulaştığını iddia etti.

“Yapılacak faaliyetler değersizleşecek”

Yalova Kent Konseyi’ni hem dışarından hem de içeriden yakından takip eden birisi olarak son gerçekleştirilen seçimlerle ilgili fikirlerini paylaşmak istediğini belirten Özer, “Siyasetin, özel hayatımıza kadar girdiği ve görüşlerimizin akıbetinin bize ne getireceğini tam olarak göremediğimiz bu günlerde, sivil iradenin hâkim olması gereken Kent Konseylerinin içine de siyaset bulaşmıştır. Bu gerçeğin birçok genel kurul üyemizin dilinde yer alması da bunu kanıtlar niteliktedir. Dün itibariyle de görülmüştür ki mevcut yapı yıpranmış, yapının güvenirliği azalmış ve kısmi zümre tarafından değer görmeye mahkûm bırakılmıştır. Bunun akabinde yapılan bütün faaliyetler ve söylemler de maalesef dikkat görmeyecek, özümsenmeyecek neticesinde de kamuoyu tarafından değersizleştirilecektir. Bu adımlar aynı zamanda sivil iradenin susmasına sebep olmaktadır. Gelişimin, sivil iradenin özgürce hareket etmesine bağlı olduğu unutulmamalıdır. Ve bu oluşumların içinde yer alan bireylerin de silkelenmeli, araç olmamalıdır. Bu ulu davranış Atatürk’ün gençliğe hitabesinde söylediği gibi asil kanımızda mevcuttur” dedi.

“Yapıya hançer vuruldu”

Ekonomik şartlar altında zor zamanlar yaşayan sivillerin de kendilerini en rahat şekilde ifade edebildiği, görev yapmak için aday olduğu Kent Konseylerinde sermaye odaklı söylemlerle yapılan girişimlerin sivil iradeyi zedelediğini belirten Özer, “Ailesini geçindiremediği için borç batağında olan kişiye uygulanan haciz işlemi mevzuat gereği uygun olsa da etik olarak nasıl uygun değilse, sermaye sahiplerinin de gücünü kullanarak sivil iradenin üzerinde olduğunu hissettirmesi kanunen uygun, etik olarak uygunsuzdur. Yapılması gereken en büyük erdem bu kesimlerin; liyakat sahibi, sivil irade tarafından sevilen yetkin kişilere destek olup önünü açması olacaktır. Gök kubbeye ulaşacak olan müstesna “ilke” de “ülkü” de budur. Yıllardan beridir gerçekleştirilen teamül de sorgulanmalıdır. Bazı kurum ve kuruluşlara öncelik verilerek yapılan seçimlerle yönetim kurullarını dolduran isimler meşruluğunu zedelemektedir. Buralardan aday olacak isimlerin de diğer sivil iradelerle birlikte seçime girmesi ve çıkan sonuçlarda karnelerini görmesi mühimdir. Bu, kurumların kent ile olan bağının ne derecede olduğunu göstereceği gibi samimiyetlerini de ilerleyen süreçte ortaya çıkaracaktır. Hâlihazırdaki duruma baktığımızda da yeni bir teamül oluşturularak yapıya yeni bir hançer daha vurulmuştur” diyerek tepki gösterdi.

“Sermaye halkın üzerine karabasan gibi çöküp bütün doğruları yok etti”

Yürütme Kurulu Üyeliği seçimlerine ilişkin eleştiriler yönelten Özer, “iç kimsenin kalbi kırılmasın ya da destek kitlesini arttırmak adına çoğaltılan yürütme kurulu sayısına da sınırlama gelmesi gerekirken, iş yapılabilirliğin ve de etki alanını genişletmenin nicelikte değil nitelikte olduğu benimsenmeliyken, dün gerçekleştirilen atamalarla yürütmeye aday olan herkes yürütme kurulu olarak atanmıştır. Emin olun ki yürütme kurulu listesinin fazlalığı işleyişin hantal hale gelmesine neden olmaktadır. Sekiz artı bir olması gereken yönetim artık otuz iki artı bir olarak başkanlığın belirttiği görevleri yapacak şekle sokulmuştur. Aday olan herkesin seçilmek için girdiği mücadele, emek ve heyecanını bilen biri olarak bunların her iri değersizleştirilip kenara atıldığı gibi sadece belli bir kesimle çalışılacağı da doğrudan söylenerek diğer yürütme kurulu üyeleri itibarsızlaştırılmıştır. Kent Konseyi seçimlerine uygun olmayan örtülü liste usulü ile planlama yapanlar bu sayede seçilme olasılığı düşük olan isimleri de yürütmeye sokarak etiği darmadağın etmiş, üzülerek söylüyorum ki, genel kurul da buna onay vermiştir. Demokrasinin en güzel işleyebileceği bu yerde, bireyin kutsallığı göz önünde bulundurulması gerekirken yerlere atılmıştır. Sermaye yeniden bu halkın üzerine karabasan gibi çöküp, bütün doğruları yok etmiştir” ifadelerine kullanırken açıklamalarına kinayeli bir şekilde “Seçilen Başkana ve atananlara başarılar diliyorum” diyerek son verdi.