Ulutürk, Karara Tepki Gösterdi Ulutürk, Karara Tepki Gösterdi

Yalova Gazetesi’nin Videolu Köşesi’nde önemli isimleri ağırlamaya devam ediyor ve Yalovalıları ilgilendiren konular üzerine görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamdaki serimizin son konuğu ise Yalova Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi olan Kubilay Özer olmuştu. Özer ile geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen Dirençli Kentler Çalıştayı ile ilgili görüşme gerçekleştirmiştik ve konuya dair ilk bilgileri öğrenmiştik. Özer ile yaptığımız görüşmenin ikinci kısmında ise bu konu üzerine olan sohbetimize devam ettik.
“Buna çok kızıyorum”
Dirençli Kentler Çalıştayı’na çağırmalarına rağmen masaya gelmeyen kurumların olduğunu söyleyen Özer, “Çağırmadıklarımız da oldu. Neden? Konuyla hiç alakası olmayan kurumları otomatikman çağırmadık. Bürokrasinin tamamına Yalova Valiliği üzerinden çağrı yapıldı. Diğer STK’lar ve Odalara da biz çağrı yaptık. 3 günlük Çalıştay yapılırken maalesef bedava da yapılmıyor. Bütçe lazım ve bütçeyi kendimiz bulduk. Herkes, “Kent Konseyi bütçesinin belediyeden alıyor ve işleri rahat yapıyor” diyor. Yok öyle bir şey… Ben buna çok kızıyorum. Herkes; “Biz belediyeye telefon açıyoruz. Bize bu lazım diyoruz. Onlarda hemen gönderiyorlar” sanılıyor. Yok öyle bir şey… Biz bu Çalıştayı yaptığımızda bir rakam ortaya çıktı ve bizim bu rakamı bulmamız gerekiyordu. Biz tabi ki belediyeye ve diğer yerlere gittik ama çoğu yerden dönüş alamadık. Tersaneler bu konuya hiç sıcak bakmadı. Tersanelerden gelen oldu mu? Oldu… Kaynak olarak aktarım oldu mu? Olmadı… Saygı duyuyoruz, hiç sorun yok.” dedi. Çalıştay’ın bütçesinin büyük bir bölümünü Yalova Organize Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Direnç Özdemir’in karşıladığını belirterek teşekkürlerini ileten Özdemir, “Kendisi bizi hiç ikiletmedi. Biz bir rakam söyledik bunu karşılar mısınız diye… O da “karşılarım” dedi. Geri kalan kısmın bir bölümünü Yalova İl Özel İdaresi karşıladı. Hasan Bey sağ olsun… Kalan ufak kısımları da Odalar’dan aldık. Bazı büyük rakamları Yalova ile ilgili olmayan yerlerden aldık” ifadelerini kullandı.
“Çalıştay başlamadan 3 gün önce büyük bir krizle karşılaştık”
Çalıştay için belirlenen rakamın tamamının toplandığı için mutlu olduğunu dile getiren Özer, “Devlete çok fazla yük olmadık. Belediye sadece bize 1 araç verdi ve 3 gün boyunca ulaşımımızı sağladı. Onun haricinde plaketlerden tutun, hediyelere kadar hepsini biz ödedik. Bu süreç bizim için zorlu oldu” şeklinde konuştu. Yalova’da gerçekleştirilecek büyük organizasyonlar için barınacak otelin de fazla olmadığını vurgulayan Özer, “Bazı oteller vardı ama rakamlar çok yüksekti. Biz de bir otelle anlaştık. Şansımıza biz Çalıştayı yapmadan önce otel devretme kararı almış. Çalıştaya 3 gün kalmıştı ve bizi aradılar. Bize, “Devri yaptık ve bu işlemi yapamayacağız” dediler. Şok olduk… Her şey hazır, “Nasıl yapamayacaksınız, dalga mı geçiyorsunuz” dedik. Tüm davetiyeler gitmiş, şehir dışından alanında uzman 5-6 tane hoca geliyor. Başlı başına felaket olacaktı. Bir de o 3 günlük süreç içinde o paranın bize geri dönmesi ve yeniden bir yer bulmamız imkansızdı ve bu Çalıştay yapılamazdı. Biz bunu duyduktan sonra Yürütme Kurulu ile ne yapacağız diye kara kara düşünüyoruz ve istişare ediyoruz.  Volkan bey ile konuştuk ve o “Yürü otele gidelim” dedi. Biz gecenin 00:30’un da otel gittik. Hepsini orada yakaladık ve durumu anlattık… Geri adım atmak zorunda kaldılar. Böyle de bir süreç yaşandı. Parayı bulan biz, otel sıkıntılarını yaşayan biz, ödüllerden tut davetiyelere kadar her şeyi yapan biz… Kimse kusura bakmasın ama şöyle bir algı oluşmasın; Biz bu işi yapıyoruz ve dünya kadar kişiyi bize görevlendiriyorlar… Yok öyle bir şey… Biz bu işi tamamen gönlümüzle yaptık. Düşünün, sosyal medyasından oradaki kamera çekimlerine kadar gönüllü arkadaşlarımız üzerinden yaptık. Sağ olsunlar o dönem bazı çekimlerimizi Yalova’daki televizyonumuz üstlenmişti ve biz zar zor o masaya herkesi oturttuk” ifadelerini kullandı.
“Birçok kişinin bilmediği şeyi basın biliyor”
Çalıştay’ın yapıldığı salona girdikleri zaman karşılaştığı manzara hakkında konuşan Özer, “O dönemin Afet Müdürlüğü’nü çağırdık… Afet Müdürümüz yoktu. Tabi ki neredeler diye soruldu. Hastaymış…” şeklinde konuşurken Çalıştay’a baştan sona katılan dönemin Yalova Valisi Muammer Erol’a ve Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Bahçekapılı’ya teşekkürlerini iletti. Çalıştay’a Yalova Üniversitesi’nden bazı hocaların katkı verdiği bilgisini veren Özer, “Senay Hoca bu konunun yapılması için bize destek verdi. Biz raporlama konusunu Üniversite’ye bırakmak istedik. Sonuçta bu raporlama konusu biraz daha akademik bir iş. Orada yardımcı olamadılar ama canları sağ olsun. Biz onu başka bir şekilde hallettik ve rapor haline getirdik. Dediğim gibi Afet Müdürü’nün hasta olduğunu öğrendik. O yüzden gelememiş. Biz de tamam dedik ve inandık. Tabi ki bir şey diyemedik. Burada yine Dirençli Kentler kavramının sadece afetle alakalı bir şey olmadığı konusu devreye girdi. Düşünün… 7 tane masa vardı ve biz o 7 tane masanın 7’sine de psikolog, 7 tane sosyolog ve 7 tane avukat oturttuk. Bunların haricinde basını da çağırdık. Ben buradan şunu iddia ediyorum; Biz basına, “Gelin buraya bizim fotoğraflarımızı çekin” demedik. Biz, Basın Birliğini aradık ve “Biz her masaya bir gazeteci istiyoruz. Bizim haberimizi yapmanız için çağırmıyoruz. Yalova ile alakalı sizin de gördükleriniz ve söyleyecekleriniz var. Masada özgür bir şekilde muhalefet olabilirsiniz” dedik ve masaların her birine de gazeteci koyduk. O dönem gazeteci arkadaşlarımız saygı göstererek geldiler, masalara oturdular ve görüşlerini sundular. Ben şunu iddia ediyorum ki; Birçok kişinin bilmediği şeyleri basın biliyor. Kimisi yazabiliyor, kimisi kentin istikbali için yazmıyor” şeklinde konuştu.
Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Kubilay Özer ile Dirençli Kentler Çalıştayı’na özel sohbetimiz 3. kısmıyla devam edecek. Bizi takipte kalın. 
Muhabir-Kameraman/Duygu Saral

Haber/Göktuğ Doğukan Yüksel

Muhabir: Duygu Saral