Yalova’nın Altınova ilçesine bağlı Ayazma Köyü’nde bulunan Çobankale Kazı Evi'nde düzenlenen etkinlikte, kazı çalışmalarında gelinen son noktalar değerlendirildi ve önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verildi. Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya’nın yanı sıra, Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selçuk Seçkin ve protokol üyeleri de açılış programında yer aldı.
Programın açılışında konuşan Vali Dr. Hülya Kaya, Çobankale kazısının hem yerel hem de ulusal düzeyde büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Vali Kaya, kazı çalışmalarının geldiği noktayı değerlendirirken, Çobankale'nin tarihsel önemine ve bu çalışmanın Yalova’nın tarihi mirasına yaptığı katkılara dikkat çekti. Dr. Selçuk Seçkin, kazı çalışmaları ve gelinen noktaya ilişkin sinevizyon eşliğinde sunum gerçekleştirdi.
Kaya, “Yalova için tarihe ışık tutacak çok güzel bir çalışma”
Sunumun ardından kazı çalışmalarına ilişkin açıklamada bulunan Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, “Çobakale’de kazı çalışmalarının yedinci yılında geldiğimiz noktayı değerlendirmek üzere hocalarımızla bir araya geldik. Buradaki çalışmalar hem ülkemiz için hem dünya için özellikle de Yalova için tarihe ışık tutacak çok güzel bir çalışma yürütülüyor. Geldiğimiz noktada aslında buradaki çalışmalarda sona yaklaştığımızı görüyoruz. Buradaki hem Bizans hem de Osmanlı döneminde çok önemli savaşlara sahne olmuş, çok özel bir mekan Yalova sınırları içerisinde. Dolayısıyla bunun tarihe ışık tutma noktasında elde etmiş olduğumuz verilerde onu gösteriyor ki aslında Yalova tarihten önce, milattan önceye kadar giden eski bir tarihe sahip. Bu yapılmış olan çalışmaların bir an önce hem uluslararası alanda hem Türkiye’de tanınırlığı, bilinirliği açısından çalışmalar yürütülüyor. Bütün kazı çalışmalarındaki elde edilen verilerde uluslararası yayınlara dönüşmüş durumda. Şu ana kadar 22 tane bu alanda yayınlanmış makaleler çıktı. Kısa zaman içerisinde buranın eski formuna dönüştürülmesi, kale olarak tekrar hizmete açılabilmesi içinde proje çalışmaları devam ediyor. Projenin ihalesinin yapılmasıyla birlikte de 2 yıl kadar kısa bir zaman içerisinde ziyaretçilerini ağırlamaya başlayacak. Bu noktada yerel yöneticiler olarak biz çok heyecanlıyız. Yalova’nın tarihte çok önemli bir yer tuttuğunu biliyorduk ama bunu sergileme imkanı elde etmiş olacağız. Mevcuttaki gezi alanı içinde yer alabilecek, Hersek Lagünündeki alandan başlayıp, deniz fenerinin olduğu alan. Turistlerin de, tarihseverlerin de çok rahat gelebileceği, konaklayabileceği, tarihsel verileri yerinde görebileceği güzel bir alan ortaya çıkacak. Ben bütün ekip başındaki hocamız dahil olmak üzere emeğe geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Kültür Bakanlığımıza da bize böyle bir imkan verdiğinden dolayı bütçelerinden dolayı teşekkür ediyorum. önceden kazı çalışmaları yıllarca sürerdi bir türlü sonucunu göremezdik. Şimdi verilen bütçe imkanlarıyla çalışmalar daha kısa zamanda sonlandırılıyor. Bunu da hem turizme kazandırma noktasında daha hızlı aksiyon alabiliyoruz. Şu an ki Kültür Bakanlığımızın politikası da bu yönde gelişti. Dolayısıyla biz bunu çok verimli bir şekilde kullandığımızı düşünüyorum. Emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum ve kazı çalışmalarını görmek isteyen, bilgi almak isteyen tarihseverlerimiz için burada bir ofisimiz var hocalarımız var. Buradaki yapılan çalışmaları da yerinde görüp bilimsel çalışmalarına konu edebilirler. Onları da Yalova’ya davet ediyoruz” dedi.
Seçkin, ‘2024 yılından itibaren kale içinde çalışmalarımızı devam edecek’
Çobankale’nin Türk ve dünya tarihi açısından çok önemli bir yere sahip olduğuna değinen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selçuk Seçkin, “Çobankale’nin bulunduğu mevki özellikle İstanbul, İznik yolu üzerinde olması bunlar o yolu tutmasında önemli bir kilit noktası. 2017 yılında temizlik çalışması olarak başladık daha sonra sondaj ve 2020 yılından itibaren de kazı çalışması şeklinde çalışmalara başladık ve devam etti. Bu süreçte bütün surların açımı gerçekleştirildi. Kale içinde de restorasyonunu yaptığımız yapılar var. Bundan sonraki süreçte 2024 yılından itibaren de kale içinde çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bende sayın Valimiz gibi bizlere bu izni veren, maddi-manevi destek olan Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, Türk Tarih Kurumumuza, Altınova Belediyesine, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörlüğüne ve değişik üniversitelerden gelip burada bizimle çalışan akademisyen hocalarımıza, bilim dünyasına, çıkan buluntuları yayınlarını gerçekleştirdiği için bütün ekimize, herkese çok teşekkür ederim. 2023 yılında sur sistemi tamamen ortaya çıkartıldı ve dolayısıyla restorasyon yapılabilecek hale geldi. Ayrıca kaleye giriş kapısını da bulduk. Daha önce tahmin ettiğimiz, araştırmacıların söylediği bir nokta vardı orada sondaj açarak kalenin kapısını da ortaya çıkardık bu önemli bir bulgu bizim için. Çok sayıda küçük buluntu geldi, Türkiye’nin önde gelen indeksli dergilerinde bu buluntular yayınlandı, dünya çapında ünlü bir dergide buna yer verdi. Dolayısıyla bizim için, bilim adamı için çok önemli sonuçlar, çıktılar bunlar. Neden derseniz bir makalenin yayınlanma süreci yaklaşık 1 yıl sürüyor, işte hakemlere gidiyor, eleştiriler alıyor. Bu süreçte bizim bu kadar yayın yapabilmemiz aslında akademisyenlerin de buradan çıkan buluntulara ilgi duyduğunu gösteriyor. Onun dışında burada sayın Valimiz, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Altınova Belediyemiz bizimle doğrudan ilgileniyor ve ihtiyaçlarımızı giderme noktasında elindeki imkanlarıyla bize destek oluyorlar. Bu da bizim için çok önemli. Yerelde de bunun karşılığının olması sadece Ankara’dan Bakanlıktan gelen destekle değil, burada yerelde de bize bu şekilde destek olunması bizim önümüzü açıyor. Bize mutluluk veriyor, moral ve destek sağlıyor. Size de ilginizden dolayı çok teşekkür ederim. Her yıl geliyorsunuz bu şekilde haberlerle bize destek oluyorsunuz, kamuoyuna çalışmalarımızın aktarılmasında yardımcı oluyorsunuz” ifadelerini kullandı.
MUHABİR/ RÜMEYSA ŞAHİN
