Geçmişle bugünün kesiştiği reklam filmi, 1922 yılında Antep, Maraş ve Urfa’dan vatanı savunmaya giden üç gencin evlerine, sevdiklerine, memleketlerine vedasıyla başlıyor. Kulaklarında bir melodi, ayaklarında ritim olan bu gençler, cephede Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında mücadele veriyor. Filmin devamında ise, İGA İstanbul Havalimanı’nda babasının elini tutarak oturan küçük bir kız çocuğu, filmin başında askerlerin de kulağında olan melodiyi duyuyor, ayağıyla ritme eşlik ediyor. Ardından başını kaldırıp uçuş bilgi ekranına bakan küçük kız, önce Maraş, Antep ve Urfa isimlerini, sonra da bu şehirlerin isimlerine Kahraman, Gazi ve Şanlı unvanları eklenerek değiştiğini görüyor. Temposu artarak devam eden müziğin peşinden koşan kız, kalabalıkları aşarak ulaştığı yerde bayraklar ve posterler arasında Cumhuriyet Senfonisi’ni duyuyor. Film, “İlk günkü bağımsızlık mücadelesi hala kulaklarda çınlarken milletçe yüzyılda bestelediğimiz bu Cumhuriyet Senfonisi’nde sen de çok değerli bir notasın” mesajıyla sonlanıyor.
(İHA)