GÜNDEM

Yalova'da Gölet Bilmecesi

2023 yılı yaz ayları neredeyse ilimizdeki tüm köylerimizin en öncelikli sıkıntısı susuzluk olmuştu.

Bazı köylerimizde var olan suyun vatandaşa aktarılması sorun olurken, bazı köylerimizde su hiç görünmez olmuştu. Öyle ki bazı köylerimize “taşıma” tabiri ile su temin edilmeye çalışılmış bu da köylülerimizin tepkisine neden olmuş, protesto eylemleri yapılmıştı. Özellikle Elmalık köyü, Yenimahalle ve Kirazlı köyü susuzluk konusunda ciddi sıkıntı yaşamıştı.

Öte yandan Çiftlikköy ilçemiz sınırları içinde kurulması devam eden Organize Sanayi Bölgelerinin bazı çevrelerde tarım topraklarına kurulmasına karşı tepkiler halen sıcaklığını koruyor. Ancak büyük bir hızla kurulumu devam eden OSB’lerin istihdama vereceği katkı düşünüldüğünde gerek ülke, gerek Yalova ekonomisine getireceği hareketlilik tepkileri aşağıda tutuyor.

Tamda bu noktada yeni bir sorun ortaya çıkıverdi. Yalova’nın içme suyunu karşılayan Gökçe Barajı'na binecek yeni bir yükün yaratacağı sıkıntı Yalova’nın su ihtiyacına nasıl yansıyacak düşüncesi kafaları karıştırıyor. Bu durumun yaratacağı olumsuzluk ciddi bir şekilde tartışılır oluyordu. Ortaya çıkacak fazladan ihtiyacın karşılanması için yeni kaynak arayışları da başladı. Elmalık deresi üzerine kurulması düşünülen gölet planlaması da bu ihtiyaçtan doğan bir proje oluyor.

Elmalık deresi üzerine kurulması düşünülen bu gölet yıllar önce de gündeme gelmiş, uygun toprak yapısı olmadığı için vazgeçildiği konuşulmuştu. Kaldı ki o dönemde sadece içme suyu talebini karşılamak için düşünülen proje şimdi OSB’lerin su ihtiyacı için gündeme getiriliyordu. DSİ tarafından takip edilen ve hazırlanan projenin maliyetinin OSB’ler tarafından karşılanacağı, proje tamamlandığında ise Elmalık köyünün içme suyu ihtiyacının karşılanacağı sonrasında OSB’lerin ihtiyacına verileceği, köylülere ve kamuoyuna aktarılmıştı. Hedef olarak da 2 milyon metreküp su tutulacağının hesaplandığı dile getirilmişti. Buna rağmen sadece köyün içme suyu ihtiyacının karşılanmasının yeterli olmayacağı, zira derenin tarımsal üretim yapan, çiftçilikle uğraşan açık yada sera altı üretim yapan üreticinin zorda kalıp kalmayacağı tartışılmaya başladı. Hatta bazı farklı fikirler derenin gölet vasıtasıyla kuruma aşamasına geldiğinde artezyen kullanan üreticilerin yeraltı sularına ulaşamayacağı ortaya atıldı.

Geçtiğimiz günlerde Valimizin Elmalık köyüne yaptığı ziyarette gündeme gelen bu konuda tam tersi bir tez olarak yeraltı sularının daha da artacağı bir şekilde anlatılmasına rağmen köylünün ve üreticinin kafasındaki soru işaretleri tatmin edici bir cevaba kavuşamamıştı. Elmalık deresinde son günlerde ortaya çıkan durum ise kafaları bir kez daha karıştırdı. TEMA’nın bir önceki Yalova Temsilcisi, Gazeteci Faruk Tezcan, kuruyan Elmalık deresinin kurumuş fotoğraflarını paylaşarak gölet projesinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya attı. Haziran ayı sonunda ortaya çıkan bu fotoğraf acaba sorusunu yeniden gündeme taşıdı. DSİ’lerin halen göletin yapılacağı bölgede zemin etüt çalışmaları yapması, köylüye ve kamuoyuna net bilgilerin de verilmemesi tedirginliğin artmasına neden oluyor. DSİ’lerin zemin etütlerinin istenilen kriterlerde çıkmasına rağmen yaz ortasına gelmeden kuruyan derenin kış aylarındaki debisinin gölet için düşünülen 2 milyon metreküp kapasiteye ulaşıp ulaşmayacağının teknik olarak açıklanması beklentisi köy halkı arasında oluşmuş durumdadır. Eğitim oranı yüksek olan Elmalık köyü halkı bu şeffaflığın yaratılmasını da umut ediyor.

Ve tarihten bir alıntı, Muhsin Sevencan hocamızın kitabında yer alan Yalova Kağıthanesi bölümünde şunlar yazıyor. Kocaeli Sancağı Yalakabad kazasında yapılan bugün Yalova Kağıthanesi olarak anılan kağıthanenin yaklaşık olarak 15 Haziran 1746 tarihinde deredeki su sıkıntısını dile getiren bir bölümü Osmanlı arşivlerinde şöyle yer almış, “Kağıthane emini İbrahim Zeyd kudretli padişahlık makamıma dilekçe verip Kocaeli Sancağı'nda Yalakabad kasabası yakınlarında Hark Deresi şehr-i cari üzerinde Harameyn-i Şerifeyn vakfından Çardaklı tabir olunur sebepler yerinde Kâğıthane bina edilir ve yapımı oluşturulurken bu esnada suların azlığından dolayı Yalakâbad kasabasından bazıları Kâğıthane’den iki üç saat mesafede bulunan Kara Kilise isimli mahalde dikim yaptığımız bostanlarımızı sulaya geldiğimiz dere kurudu ve bostanlarımız susuz kaldı diyerek Kâğıthane nehri bendinin yukarısında ilgili nehirden ayrılmış zikredilen kasabaya akan suya kanaat etmeyip önceden konulan kurallara aykırı ve kanunlara muhalefet ederek Kâğıthane suyunu fuzuli ve el koyarcasına sözü edilen mahaldeki bostanlarına akıtmalarıyla Kâğıthane suyuna noksanlık verdikleri ve çarklarını idareye yeterli olmayıp bu vecihle Kâğıthane iptaline sebep ve neden olacakları şüphesiz ve muhakkak olduğun bildirip kanuna aykırı ve önceki kararların aksine Kâğıthane suyundan alıp bostanlarına akıttıkları var olan su üzere Kâğıthane’ye oluşturdukları hizmet kanalları bundan sonra Kâğıthane’nin işleyişine engel olacak harekâta cesaret ettirilmeyip müdahaleleri engellemek ve sorunları kaldırmak babında padişahlığıma ait hükümlerimin rica eylediği sebepleri açıklanan ücretler üzere eski kararlara uymayan müdahaleleri engellemek ve ortadan kaldırmak babında şanlı fermanım yazılmıştır. Cemaziyevvel ayının sonları, 1159.”

İşin özü bundan yaklaşık 250-300 yıl önce de söz konusu derede benzer sıkıntılar yaşanmış, nüfus yapısı, tarımsal üretim ve teknolojik yapıyla değerlendirildiğinde gölet projesini dikkatli bir göz ile yeniden değerlendirmek gerekmiyor mu?