2018’de kurulan Cumhurbaşkanlığı kabinesi ile kira sorununun ülke gündemine yerleştiğini belirten Becan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz politikasına müdahalesi sonucu derinleşen ekonomik krizle birlikte kira tespit davalarının 4 senede yüzde 812 arttığını açıklayarak, “2018’den bugüne yüksek kiralar barınma sorununun ötesine geçerek insan yaşamına mal olan döngüsel bir bataklığa dönüştü. Bir yabancının toplu biçimde 80 daire satın alabildiği kontrolsüz mülk satışının önüne geçilemezse çok yakında Osmanlı’yı çöküşe sürükleyen ‘Reji İdaresi’ne benzer ‘Kira İdaresi’ ile karşılaşacağız. Bu iktidar kendi vatandaşını kendi ülkesinde ‘muhacir’ konumuna getirdi” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ekonomi Masası Üyesi ve Yalova Milletvekili Tahsin Becan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in fahiş kira ve ev fiyatları hakkında yaptığı açıklamayı Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılan kira davalarına ilişkin veriler üzerinden eleştirdi. İktidarın fahiş kiralar ve konut krizi konusunda günü kurtarmaya çalıştığını belirten Becan, “Halihazırda can yakan bir sorun var. Yurttaşlar başını sokacak bir ev bulabilmek ya da oturmaya devam edebilmek için deyim yerindeyse ölümü göze alır noktaya geldiler. Medyaya yansıdığı kadarıyla bugüne kadar 11 kişi çıkan kira tartışmalarında yaşamını yitirmiş. Ancak Hazine ve Maliye Bakanının yapmış olduğu açıklamalardan da anlıyoruz ki, iktidarın kısa vadede çözüm üretme düşüncesi ve iradesi yok. Yüzde 25 kısıtlamasıyla ya da polisiye tedbirlerle barınma krizi çözülmüyor. Ne yazık ki ciddi sorunların üzerini ‘seçime endeksli orta vadeli’ çözümlerle örtme çabası mevcut krizi tırmandırır” dedi.
Rejim Değişikliği Sorunu Derinleştirdi
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilen 2017 yılından sonra kira sorununun derinleştiğini vurgulayan CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, 2018-2022 yılları arasında Sulh Hukuk Mahkemelerinde açılan kira ilişkisinden kaynaklanan davaların 220 bin 506’ya ulaştığını açıkladı. Söz konusu davaların 40 bin 129 adetinin “kira tespiti”, 180 bin 377 adetinin de “kiralananın tahliyesi” davası olduğunu belirten Becan, “Yetkiyi tek kişiye devredip, denge denetim mekanizmasını işlevsiz bırakan bu rejimin tutarsız politikaları nedeniyle kira ve barınma krizi Türkiye’nin gündemine yerleşerek, betonlaştı” diye konuştu.
4 Senede 9 Kat Arttı
2018’de Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak Hükümeti kurmasıyla birlikte kira tespit davalarında olağanüstü bir artış yaşandığına dikkati çeken Becan, “Sadece 4 sene içerisinde kira davalarında yüzde 812 artış yaşandı. 47 bin 210 kişi davacı, 51 bin 27 kişi davalı sıfatıyla evlerinden çok mahkeme koridorlarında zaman geçirdi. Sorun bir barınma krizinin de ötesine geçerek insan yaşamına mal olan döngüsel bir bataklığa dönüştü. Kira tartışması yüzünden 11 kişinin ölümü başka türlü nasıl açıklanabilir?” ifadelerini kullandı.
“Küresel Kriz Teğet Geçti Ama”
Türkiye’nin 2008’de tüm dünyayı etkileyen küresel kriz döneminde bile yaşamadığı çapta büyük bir barınma buhranıyla karşı karşıya olduğunu belirten CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, “O dönemin Başbakanı Erdoğan’ın tabiriyle 2008 küresel kriz bizi ‘teğet’ geçti ancak bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yarattığı kendi yarattığı kriz evlerimizden vurdu. ‘Faiz sebep enflasyon sonuç’ inadı nedeniyle 1 sene içinde kiracı ile ev sahibi karşı karşıya getiren davalar 5 kat artarak, 5 bin 112’den 26 bin 450’ye fırladı. 2023 verileri açıklandığında çok daha vahim bir tabloyla karşılaşacağız” diye konuştu.
“Kira İdaresi Kurulur!”
Osmanlı devletini yüksek miktarda borçlandıran yabancı devletlerin imparatorluktan alacaklarını kurdukları ‘Reji İdareleri’ aracılığıyla tahsil ettiğini anımsatan CHP’li Becan, “Yabancılara konut satışına ve dövizle vatandaşlık dağıtımına son verilmezse yakın zamanda Türkiye’den mülk edinmiş ve bu yolla vatandaşlık kazanmış yabancıların inisiyatifinde oluşturulan bir ‘Kira İdaresi’ ile karşılaşmamız şaşırtıcı olmaz. Geçtiğimiz günlerde Antalya’da bir Rus vatandaşının satın aldığı 80 daireyi, otele çevirip sadece kendi yurttaşlarına kiraladığı ortaya çıktı. Türkiye’de araştırılsa buna benzer yüzlerce başka girişimlerle karşılaşırız. Buna müsaade eden, kendi yurttaşını kendi devletinde muhacir haline getiren bir iktidar anlayışı var” dedi.
“Kapsamlı ve Adil Politikalar Şart”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Orta vadede konut arzını artırarak kiralardaki fahiş artışların önüne geçeceğiz” açıklamasını da eleştiren Becan şunları kaydetti: “Bakan Şimşek'in enflasyonla mücadele ve kiralardaki artışlar hakkında yaptığı açıklamalar hayatın olağan akışına aykırı. Barınma krizini sadece konut arzını artırarak çözebilmek mümkün değil. Türkiye’nin artan nüfusunun yanı sıra bir de mülteci sorunu var. Konut arzının artırılması, elbette önemlidir, ancak bu yeterli değildir. Kiralardaki fahiş artışlarla mücadelede daha kapsamlı ve adil bir politika gereklidir. İktidar mülteci sorununu çözmeden, dar gelirli vatandaşların konuta erişimini güvence altına alacak sosyoekonomik adımları atmadan, konut maliyetlerindeki inanılmaz artışı dizginlemeden bu krizi bitiremez.”